SON DAKİKA
Hava Durumu

#Ekonomi

Porsuk Haber Ajansı - Ekonomi haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Ekonomi haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İktidar Dalgalarla Gündemi Meşgul Ediyor! Haber

İktidar Dalgalarla Gündemi Meşgul Ediyor!

Saadet Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen haftalık basın toplantısında ekonomi ve belediyelere yönelik operasyonlar gündeme getirildi. Saadet Partisi Eskişehir İl Yönetim Kurulu Üyesi Hilmi Aydoğdu tarafından düzenlenen basın toplantısında şu ifadelere yer verildi; ''Değerli basın mensupları, Ülke ekonomisine bakıyorsunuz tsunami vurmuş. Adalete bakıyorsunuz kasırga vurmuş. Eğitimde, sağlıkta, sokakta fırtınalar kopuyor; ama iktidar dalgalarla gündemi meşgul ediyor. İstanbul'da 1. Dalga, 2. Dalga, derken 4. Dalga'ya kadar geldik. Ya insan sormadan edemiyor: Niye bu dalgalar hep karşı sahilleri vuruyor? Niçin sizin yalılarınızın, villalarınızın, otellerinizin sahillerine uğramıyor? Ya niçin bu kasırgalar sizin gemilerinize, gemiciklerinize dokunmuyor? Hep söyledik yine söylüyoruz: Biz yolsuzluğu da, hukuksuzluğu da, haksızlığı da karşıyız! Her koşulda ve herkes için adalet istiyoruz! Bugün Türkiye'de 24 belediye kayyumda, içlerinde bir tane iktidar belediyesi yok. Sayısını bilmediğimiz gazeteci ve akademisyen cezaevinde, içlerinde bir tane iktidar yanlısı yok. Bu hukuk değil, hukuksuzluktur. Bu kabul edilemez. Ya kamu vicdanını rahatlatın, ya da bu yoldan vazgeçin. Hukuk tanımayan, insanlıktan nasibini almamış azgın İsrail teröristi soykırıma devam ediyor. Kahrolsun İsrail ve dostları. Kahrolsun işbirlikçiler. Bu kahretme seromonisi ve kınamalar devam ediyor. Biz İktidara soruyoruz. Vanaları kapatmak için daha kaç vahşete tanıklık etmeniz gerekiyor? Limanlarımıza İsrail'e giden gemilere kapatmak için kaç masumun yanması gerekiyor? İsrail ile gerçek anlamda ticari ve diplomatik ilişkilerin kesilmesi için kaç tane yardım gönüllüsü vatandaşımızın katledilmesi gerekiyor? Soruyoruz. Sormaya devam edeceğiz. Basın toplantımıza gösterdiğiniz ilgi ve alaka için hepinize teşekkür ediyorum. Sizlere hayırlı günler diliyorum.''

Ekonomik Savaşın Kaybedeni Millet Olmamalı Haber

Ekonomik Savaşın Kaybedeni Millet Olmamalı

Yeniden Refah Partisi Eskişehir İl Başkanı Faruk Güler, ekonomik çöküşün toplumun tüm kesimlerini perişan ettiğini belirterek, “Türkiye’de artık ne emekli yüzü gülebiliyor ne asgari ücretli ay sonunu getirebiliyor. Bu, sosyal devlet anlayışının iflasıdır” dedi. “EMEKLİ, BAYRAMDA KURBAN DEĞİL, BORÇ HESAPLARIYLA UĞRAŞIYOR” Emeklilerin bayramda bile kurban kesemeyecek duruma getirildiğini vurgulayan Güler, “4.000 TL bayram ikramiyesiyle 13.500 TL’lik kurban hissesinin üçte biri bile alınamıyor. Bu tablo, emekliye yapılan büyük bir saygısızlıktır” şeklinde konuştu. “ŞİRKETLER BİR BİR BATIYOR, HALK SESSİZCE İZLİYOR” 2025’in ilk çeyreğinde 43 şirketin iflas ettiğini, 583’ünün konkordato başvurusu yaptığını ifade eden İl Başkanı Güler, “Bu veriler, ekonominin battığının ve iktidarın gerçeklerden koptuğunun en açık göstergesidir” ifadelerini kullandı. “SMA’LI ÇOCUKLARIN FERYADINA SESSİZ KALMAYACAĞIZ” SMA hastası çocukların ve ailelerinin çaresizlik içinde yardım kampanyalarıyla ayakta durmaya çalıştığını vurgulayan Güler, “Devlet, köprüye bulduğu kaynağı bu çocuklar için neden bulamıyor? Faize ayrılan bütçenin %5’i, tüm SMA’lı çocukları tedavi etmeye yeter” dedi. “HALK İÇİN, ADALET İÇİN YENİDEN REFAH” Faruk Güler, açıklamasının sonunda şu ifadeleri kullandı: “Yeniden Refah Partisi, milletin iktidarı için geliyor. Halktan kopmuş bu düzeni değiştirmeye, adaleti ve refahı tesis etmeye kararlıyız. Bu sefer millet kazanacak!”

İşletmelerin Kar Oranları Düşmeye Devam Ediyor Haber

İşletmelerin Kar Oranları Düşmeye Devam Ediyor

Mayıs ayı meclis olağan toplantısında değerlendirmede bulunan ETO Başkanı Metin Güler, işletmelerin yüksek faiz oranları sebebiyle finansmana ulaşmakta zorluk yaşadığını belirterek, Eskişehir’de beyaz eşya ve mobilya sektörünün yavaşladığını dile getirdi. Eskişehir Ticaret Odası’nın Mayıs ayı olağan meclis toplantısı gerçekleştirildi. Mustafa Çekiç Meclis Salonu’nda, Meclis Başkanı Halil İbrahim Ara’nın açılış konuşmasıyla başlayan toplantıda gündem maddeleri onaylandı. Toplantıda konuşan ETO Başkanı Metin Güler, Eskişehir Ticaret Odası’nın tüm kurulları ve organlarıyla üyelerinin sorunlarını ve taleplerini dile getirmek için çalıştığını kaydetti. Ankara’da bakanlıklar ve TOBB nezdinde temaslar gerçekleştirdiklerini belirten Güler, Eskişehir’deki kurum ve kuruluş ziyaretleriyle üyelerin taleplerini ileterek, sorunların çözümünde sorumluluk üstlendiklerini kaydetti. ETO olarak en çok dile getirdikleri taleplerden birinin de tüccarın finansman sorunu olduğunu belirten Güler, odaların bu talepleri doğrultusunda yakın zamanda Kredi Garanti Fonu’nun kefaletiyle 30 milyar TL’lik destek paketi açıklandığını ifade etti. İşletmelerin kar oranları azalmaya devam ediyor Destek paketinin bir nebze de olsa tüccar ve sanayiciye nefes aldırmasını umut ettiklerini belirten Güler, ancak çözümün sürdürülebilir ve öngörülebilir bir ekonomi olduğunu ifade etti. Firmaların işletme giderlerinin enflasyon ve maliyetler nedeniyle çok arttığını ancak buna karşın karlılıkların azaldığını belirten ETO Başkanı Metin Güler, İSO tarafından açıklanan verilere göre, Türkiye’de ilk beş yüzde yer alan firmaların, 2014-2023 dönemindeki faaliyet karlılığı %10.4 iken, bu rakamın 2024 yılında % 6.2’ye düştüğünü söyledi. Sıkı para politikası gevşerse üretim de tüketim de artar Önümüzdeki aylarda sıkı para politikasında sınırlı da olsa bir gevşeme beklediğini belirten Güler, mevcut faiz şartların hem üretimi hem de tüketimi olumsuz etkilediğini ve bunun sürdürülebilirlikten uzak olduğunu ifade etti. Eskişehir’de mobilya ve beyaz eşya başta olmak üzere perakende sektöründe işlerin yavaşladığını belirten Güler, piyasaları canlandıracak adımlar atılmasını beklediklerini dile getirdi.

Faiz Ekonomisiyle Büyüyen Açık, Milletin Geleceğini Tüketiyor Haber

Faiz Ekonomisiyle Büyüyen Açık, Milletin Geleceğini Tüketiyor

Yeniden Refah Partisi Eskişehir İl Başkanı Faruk Güler, yaptığı yazılı açıklamada, 2025 yılı bütçe gerçekleşmeleri üzerinden hükümetin ekonomi politikalarını sert bir dille eleştirdi. Güler, “Bu sistem artık halka değil, faize ve rant çevrelerine çalışmaktadır. Üretmeyen, sadece borçlanan bir ekonomi sürdürülemez” ifadelerini kullandı. Faruk Güler, Ocak-Nisan 2025 döneminde toplanan 2 trilyon 810 milyar TL’lik verginin 724,6 milyar TL’sinin sadece faiz ödemelerine aktarıldığını vurguladı: “Toplanan her 100 liranın 26 lirası faiz için harcanmışsa bu bir ekonomik planlama değil, kamu kaynaklarının sistemli şekilde dışa ve iç borç çevrelerine devridir. Bu parayla çiftçiye mazot desteği verilebilirdi, öğrencilere burs, esnafa can suyu sağlanabilirdi. Ama tercih faizden yana yapılmıştır.” “Tasarruf Diye Millete Yük, Saraya Ayrıcalık Dayatılıyor” Güler, kamuoyuna açıklanan tasarruf paketlerinin, toplumun temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan kesimlere yönelik olduğunu belirterek hükümetin yaklaşımını eleştirdi: “Kemer sıkmaktan söz edenler, önce kendi harcamalarına bakmalıdır. Saray bütçeleri büyürken, memura, emekliye, üreticiye sabır tavsiye etmek samimiyetsiz bir yaklaşımdır. Adaletin olmadığı yerde tasarruf söylemi inandırıcılığını yitirir.” Eskişehir’in sanayi, tarım ve eğitim potansiyeliyle Türkiye’nin kalkınmasında önemli bir rol üstlenebileceğini ancak merkezi yönetimden yeterli desteği alamadığını ifade eden Güler, şunları söyledi: “Eskişehirli sanayiciye teşvik yok, üreticiye kolaylık yok, esnafa nefes alacak alan yok. Herkes yüksek faizli kredilerle ayakta kalmaya çalışıyor. Bu, potansiyeli olan bir kenti sınırlamak, halkını da borçla terbiye etmeye çalışmaktır.” Faruk Güler, Yeniden Refah Partisi’nin ekonomi politikalarının üretime ve adil paylaşıma dayandığını vurgulayarak açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Faize değil üretime, borca değil milli kaynaklara, gösterişe değil sosyal adalete dayalı bir ekonomi mümkündür. Biz Yeniden Refah Partisi olarak, bu milletin alın terini faiz baronlarına değil; çiftçiye, işçiye, esnafa, öğrenciye harcayacağız. Çünkü biz millet için varız, rant için değil.”

YRP İl Başkanı Güler: "Milyonlar Geçinemiyor" Haber

YRP İl Başkanı Güler: "Milyonlar Geçinemiyor"

Yeniden Refah Partisi Eskişehir İl Başkanı Faruk Güler, ülke gündemine ilişkin konuşarak ekonomik ve sosyal sorunlara dikkat çekti. YRP Eskişehir İl Başkanı Faruk Güler yaptığı açıklamada şu ifadelereyerverdi: "Türkiye uzun süredir tarihi bir darboğazdan geçiyor. Her geçen gün bu darboğaz, artık bir çöküşe dönüşüyor. Ekonomideki kriz, sosyal dokudaki çözülme milletimizi tükenme noktasına getiriyor. EMEKLER EKONOMİ KARŞISINDA KÜÇÜLDÜ Milyonlar geçinemiyor, kirasını ödeyemiyor, milyonlarca insanımızın ekmeği küçüldükçe küçülüyor. Ve hükümet yetkilileri, milletin gözünün içine baka baka “asgari ücretliye, emekliye ara zam yok” diyor. HÜKÜMETİN ASGARİ ÜCRET POLİTİKASI ELEŞTİRİLİYOR Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı diyor ki: “Asgari ücrete ara zam gündemimizde yok. Ekonomi dengeye oturuyor.” Kendisine sormak istiyoruz: Hangi denge? Hangi ekonomi? Hangi gerçeklik? Milletin pazardan yarım kilo meyve alamadığı bir yerde siz hangi dengeden söz ediyorsunuz? FAİZE AYRILAN KAYNAKLAR ELEŞTİRİLİYOR Milyonlarca çalışanın aldığı maaş, TÜİK’in dahi gizleyemediği enflasyon karşısında buhar olmuşken, siz hangi istikrardan bahsediyorsunuz? Hükümete sesleniyoruz: “Maaşlara zam yaparsak enflasyon artar” diyorsunuz. Peki, siz faize bir yılda iki trilyon lira verirken enflasyon artmıyor mu? İSRAF VE ŞATAFAT ELEŞTİRİSİ Kur garantili mevduat sahiplerine ballı kazançlar, haksız kazançlar sunarken enflasyon artmıyor mu? İsrafa, şatafata, lüks makam araçlarına milyarları harcarken ekonomi bozulmuyor da milletin sofrasına bir lokma ekmek koymak mı enflasyon sebebi oluyor? YÜKSEK VERGİ YÜKÜ HALKA BİNDİRİLİYOR Her 100 liralık ürünün içinde 65 lira vergi var! Hükümete soruyoruz: Bu millet size vergi ödemek için mi yaşıyor? Siz bu millete hizmet etmek için mi iktidar oldunuz yoksa bu milletin cebindeki son kuruşu almak için mi? ESNAFA BASKI ELEŞTİRİSİ Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek diyor ki; “Şehirlerin giriş çıkışlarına, hallerin kapılarına vergi memuru koyacağım!” Yani bu zihniyet, ekonomiyi kalkındırmanın yolunu hâl esnafını baskılamakta, sebze meyve kamyonunu didik didik aramakta, sokaktaki pazarcının defterini kurcalamakta görüyor! VERGİ DENETİMİNDE ADALET TALEBİ Vergi kaçıran patronları görmezden gelip, esnafa çökerek, vatandaşın yolunu keserek adalet sağlanmaz! Vergi denetimini halka değil, harami düzene yapacağız! Sebze haline değil, israfa akan ihalelere müfettiş yollayacağız! Üreticiyi ezen değil, rantçıyı kollayan bu çarpık düzeni bozacağız! ÇİFTÇİNİN ZOR DURUMU Çiftçimiz maalesef bitik durumda! Gübre fiyatı 3’e katlandı, mazot zamları ise her ay milleti eziyor. Tarla sürmek artık lüks oldu! Sulama için elektrik parasını ödeyemeyen çiftçi üretimden vazgeçiyor. Akaryakıt zamları, zirai ilaç ve gübre fiyatları köylümüzün belini büküyor. Doğal afetler, zirai don olayları, maliyetin gerisinde kalan ürün fiyatları… Köylü ne yapsın? Çiftçi ne yapsın? Üretici ne yapsın? GIDA GÜVENLİĞİ UYARISI Türkiye, kendi topraklarında üretemediği ürünü ithal etmek zorunda kalıyor. Nerede bizim yerli ürünümüz? Nerede bu milletin kendi çiftçisine verdiği destek? Buradan uyarıyoruz: Türkiye gıda güvenliğini kaybediyor. Üretim olmadan ne ihracat olur ne de kalkınma. YENİDEN REFAH’IN TARIM VE ÜRETİM VAATLERİ Yeniden Refah iktidarında inşallah çiftçi baş tacı olacak. Faize giden kaynak, tarlaya, traktöre, gübreye, tohuma gidecek! Faizcileri değil üreticileri destekleyeceğiz. ENGELLİ VATANDAŞLARIN DURUMU Engelli kardeşlerimiz ne doğru dürüst istihdam edilebiliyor ne de şehirlerde insanca yaşayabiliyor. Aldıkları destekler açlık sınırının bile altında. Bir engelli vatandaşımız ayda 3.700 lira yardım alıyor. En düşük emekli aylığının 3’te 1’i bile değil. 30 günlük engelli aylığıyla Ankara-İstanbul gidiş-dönüş uçak bileti almak bile mümkün değil. Bu mudur sosyal adalet? Sosyal denge bu mudur? Dayanışma bu mudur? ENGELLİ İSTİHDAMINA DAİR TALEPLER Engelliler işe alınmıyor çünkü devlet bile kota uygulamasını ihlal ediyor. Kamuda engelli kadroları boş. Belediyelerde, bakanlıklarda, kamu kurumlarında işe alımlar partili referansla yapılıyor. Engelliler için verdiğimiz kanun tekliflerini TBMM gündemine alın. Kamu personel alımlarında engelli kotası yüzde 3’ten yüzde 6’ya çıkarılmalı, engelli aylıkları üç katına yükseltilmeli. YENİDEN REFAH’IN SOSYAL ADALET VİZYONU Yeniden Refah Partisi iktidarında engelliler sadece yardım alan değil, üreten, çalışan, sosyal hayata tam katılan bireyler olacak. Şehirler erişilebilir, istihdam adil, sosyal yardım insanca olacak! TÜRKİYE’NİN İHTİYACI ADALET VE ÜRETİMDİR Bugün Türkiye’nin ihtiyacı ne “süslü projeler” ne de şatafatlı açılışlardır. Türkiye’nin ihtiyacı adalettir, ahlaktır, üretimdir, vicdandır. Türkiye’nin ihtiyacı Yeniden Refah’tır. Biz bu milletin kaynaklarını sadece %1’in değil, %99’un refahı için harcayacağız. Biz rant ekonomisini yıkıp, üretim ekonomisini kuracağız. Biz sosyal adaleti, sadece tabelalarda değil, her sofrada, her sokakta, her hanede sağlayacağız" ifadelerini kullandı.

Eskişehir'de Konut Satış Rakamlarında Artış Haber

Eskişehir'de Konut Satış Rakamlarında Artış

Eskişehir Ticaret Odası tarafından verilerle ve grafiklerle aylık olarak hazırlanan Ekonomik Göstergeler Raporu’nun Nisan 2025 sayısı üyelerle ve kamuoyuyla paylaşıldı. Eskişehir Ticaret Odası (ETO) tarafından hazırlanan Eskişehir Ekonomik Göstergeler Raporu’nun, Nisan 2025 sayısı yayınlandı. Raporda döviz kurlarına, TÜFE oranlarına, Yİ- ÜFE oranlarına, aylar bazında toplam ihracat performansına, ithalat ve ihracat rakamlarına, konut satış sayılarına, açılan ve kapanan firma sayısına, 4A kapsamındaki zorunlu sigorta sayısına, ödenen çeklere, karşılıksız işlem yapılan çeklerin dağılımına, protesto edilen senetlerin dağılımına yer verildi. Raporda ayrıca, Eskişehir’in merkezi yönetim bütçe gelir- giderleri, işsizlik oranları ve çalışan istatistikleri, gelir vergisi faal mükellef sayıları, kurumlar vergisi faal mükellef sayıları, kamu ve özel bankalarının nakdi kredi dağılımı, toplam iş yeri sayısı paylaşıldı. Karşılıksız çekteki ve protesto edilen senet tutarındaki artış devam ediyor Raporda, Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre Mart 2024’de, 64 milyon 694 bin 416 olan Eskişehir’deki karşılıksız çek işlemi tutarının 2025 yılının aynı döneminde 106 milyon 350 bin 520 TL’ye yükseldiğine dikkat çekildi. Yine raporda, Mart 2024’de Eskişehir’de 7 milyon 639 bin TL olan protesto edilen senet tutarının, 2025 yılının aynı döneminde %410 artışla 38 milyon 964 bin 938 TL’ye yükseldiği gözlemlendi. Konut satış rakamlarında artış gözlemlendi Raporda, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre Eskişehir’in ihracatının 2025 yılı Nisan ayında %11,26 artışla 120 milyon 67 bin Dolar’a yükseldiği, Eskişehir’de 2024 yılının Mart ayında 1656 konut satılırken, bu rakamın 2025 yılının aynı döneminde 1853’e yükseldiği görüldü. Raporda, Eskişehir Ticaret Sicil Müdürlüğü verilerine göre Eskişehir’de 2024 yılının Nisan ayında 94 iş yeri açılırken, 2025 yılının aynı döneminde açılan iş yeri sayısının 123’e yükseldiği, 2024 Nisan ayında kapanan iş yeri sayısı 42 iken, 2025 yılının aynı döneminde kapanan iş yeri sayısının 61’e yükseldiği gözlemlendi. Eskişehir Ekonomik Göstergeler Raporu’nun Nisan 2025 sayısına ve daha önce yayınlanan raporlara www.etonet.org.tr adresindeki “Hizmetlerimiz” sekmesinden PDF formatında erişilebiliyor.

Eskişehir'in İhracatında Artış Sürüyor Haber

Eskişehir'in İhracatında Artış Sürüyor

T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından açıklanan ihracat rakamlarını değerlendiren Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, Eskişehir’de faaliyet gösteren firmaların Mart 2025’te 400 milyon dolar ihracat yaptığını söyledi. Eskişehir ihracatının yılın ilk üç ayında ciddi bir çıkış yakaladığını belirten Kesikbaş, “Açıklanan verilere göre, Eskişehir ihracat rakamı ilk üç ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,4 oranında artarak 1,1 milyar dolar olarak gerçekleşti. Kentimizin gelişimine katkı sunan tüm sanayicilerimizi ve çalışanlarımızı tebrik ediyorum” dedi. Dış Ticaret Dengesindeki İyileşme Ümit Verici Kesikbaş, üretimin, ihracatın ve yatırımın ekonomik büyüme için kritik olduğuna vurgu yaparak, dış ticaret açığının azalmasının Türkiye ekonomisi için stratejik bir öneme sahip olduğunu belirtti. "Eskişehir sanayisi, yenilikçi ve katma değeri yüksek üretim anlayışıyla ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam ediyor. Açıklanan veriler, şehrimizin ihracatta istikrarlı bir büyüme sergilediğini ortaya koyuyor. Bu başarı, sanayicilerimizin ve ihracatçılarımızın kararlılığı sayesinde gerçekleşmektedir" diyen Kesikbaş, sürdürülebilir ihracat artışının ancak yatırımlarla mümkün olacağını ifade etti. Kur ve Enflasyon Dengesi Kurulmalı ve Desteklenmeli Sürdürülebilir ihracat için kur ve enflasyon dengesinin önemine dikkat çeken Kesikbaş, "Döviz kurunun enflasyon ile aynı yönde hareket etmemesi, ihracatçı firmaların maliyetlerini döviz bazında artırırken rekabetçiliklerini azaltmakta. Bu durum, özellikle üretim girdilerinin büyük bölümü ithalata dayalı olan firmalar için ciddi bir sorun teşkil etmekte. Enerji, hammadde ve ara malı gibi kalemlerde ithalata bağımlı sektörlerde bu durum daha belirgin hissedilmekte. İhracatçıların uluslararası pazarda rekabet gücünü koruyabilmesi adına, kur-enflasyon dengesinin sağlanması ve oluşabilecek maliyet baskısının devlet destekleriyle sübvanse edilmesi büyük önem taşımakta. Bu destekler hem ihracat hacmini artıracak hem de sanayicinin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlayacaktır." ifadelerini kullandı.  

Vatandaşın Sıkıntısının Farkındaysanız Çözmek İçin Adım Atın! Haber

Vatandaşın Sıkıntısının Farkındaysanız Çözmek İçin Adım Atın!

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emekli ikramiyesine ilişkin olarak “3 bin liradan 4 bin liraya çıktı daha ne olacak?” ifadelerine tepki göstererek, “En azından en düşük emekli aylığı kadar olsun. Yapılabilir mi? Evet yapılabilir. Dünyanın hiçbir yerinde kaynak sorunu yaşamayan tek kurum vardır, o da devlet. Devleti bir ticari işletme gibi düşünür ve kurgularsanız bu tür açıklamaları yapmak durumunda kalırsınız. Ama devlet finansman sorunu olmayan bir kurum olarak görürseniz, siz vatandaşlarınızın beklentisini karşılayacak bütçe olanaklarına da sahip olduğunuzu fark edersiniz” dedi. CHP’nin Hazine ve Maliye Bakanlığından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Karatepe’nin öncülüğündeki ekonomi takımı CHP’nin ekonomi politikalarını kamuoyuna aktarmak ve vatandaşların sorunlarını dinlemek üzere çıktıkları Türkiye turunda bugün Eskişehir'deydi. Heyet Eskişehir’de ilk olarak Eskişehirli iş adamları ile buluştu. Buluşmanın ardından heyet, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret ederek, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’yi ziyaret etti. Karatepe’ye Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, CHP Milletvekilleri Şeref Arpacı, İlhami Özcan Aygun, Utku Çakırözer, Jale Nur Süllü, İbrahim Arslan, Nail Çiler, Aşkın Genç ve Talat Dinçer eşlik etti. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ziyaretinden sonra CHP Eskişehir İl Başkanlığı’na geçen heyet bir basın açıklaması yaptı. Karatepe şunları kaydetti: "Biz CHP ekonomi takımı olarak tüm yurdu dolaşıyoruz. Bugün 25’inci il ziyaretimizi Eskişehir'e yapıyoruz. Eskişehir'i gezerken gördüğümüz sorunlar Türkiye'nin genelinde gördüğümüz sorunlardan farklı değil. Diğer illerde neler yaşanıyorsa Eskişehir'de benzer sorunların olduğunu görüyoruz. Vatandaşımızın enflasyondan, hayat pahalılığından ciddi şekilde şikayetçi olduğunu biliyoruz. Gelirlerin yetmiyor olmasından, aylıkların düşük olmasından şikayetçi olduklarını biliyoruz. Kredi erişiminde yaşanan sorunların farkındayız. Dolayısıyla Eskişehir'in sorunları aslında ortalama vatandaş açısından baktığımızda Türkiye'nin geri kalanından da farklı olmadığını çok net bir biçimde görüyoruz. "Biz vatandaşa yapılan hiçbir harcamayı yük olarak gören bir anlayışın yanında olamayız" Vatandaşın yaşadığı sıkıntıyı görebiliyoruz. Bunu iktidar görüyor mu? Bu konuda tereddütlerimiz var. Vatandaşın içinde bulunduğu durumun iktidarın özellikle ekonomi yönetiminin çok farkında olmadığını düşünüyoruz. Onlar, vatandaşı bütçe üzerinde yük gören anlayışa sahip olduklarını ifade ediyor. Sayın Şimşek'in geçen hafta sonu yaptığı açıklama toplumun geniş kesimlerine nasıl baktıklarını gösteriyor. Şimşek EYT ödemelerinin ve deprem harcamalarının bütçe üzerinde büyük bir yük olduğunu ifade ediyor. Biz vatandaşa yapılan hiçbir harcamayı yük olarak gören bir anlayışın yanında olamayız. Vatandaş için yapılan harcamaları yük olarak gören anlayışı reddediyoruz. Deprem harcamaları bütçe üzerinde yükmüş. Malatya'da, Adıyaman'da, Maraş'ta, Hatay'da hala konteynerde yaşayan, iş yerini açamamış esnafın durumunu görünce bunlara yönelik harcamaları yük olarak ifade edebilmenin nasıl bir insani bakış açısına sahip olduklarını somut biçimde bize gösterdiğini ifade etmek isterim. Emeklilere yapılan harcamalar, onlara yapılan ödemeler ya da deprem bölgesi için yapılan harcamalar yük değildir. Bütçeden bu alanlara yapılan aktarımlara baktığımız zaman 2024 yılında ve 2025 yılı bütçesinde ayrılan payların geçmiş yıllara göre azaldığını biliyoruz. Bütçeden ayrılan payların emeklilere, sosyal harcamalara yönelik payın azaldığını bize gösteriyor olmasına rağmen iktidarın bunları hala yük olarak görmesi şiddetle reddettiğimiz bir durumdur. Çabalarının sonucunda en son emeklilere ödenecek bayram ikramiyesi rakamını görüyoruz. Bayram ikramiyesi mecliste sunulan tasarıyla 4 bin lira olarak duyuruldu. "4 bin lira, emekli ikramiyesi yeterli değil" Basının yönelttiği ‘bu rakam değişebilir mi?’ sorusuna Bakan Işıkhan, ‘4 bin liranın az olduğunu siz söylüyorsunuz’ diyor. Hayır Sayın Bakan, bu yorum o emekli ikramiyesini dört gözle bekleyen 16 milyon vatandaşımızın yorumu. 4 bin lira, emekli ikramiyesi yeterli değil. Geçen sene 3 bin lira olan rakamı, resmi enflasyon veriniz yüzde 42 ki bu enflasyon verisinin gerçekçi olmadığını hepimiz biliyoruz. Bunun altında artırıp, hayırlı olsun diye emeklilere ifade edemezsiniz. Burada rahatsız olan sadece soruyu soran ya da tespiti yapan gazeteci arkadaşlarımız değil, 16 milyon emeklimizin tamamı 4 bin lira bayram ikramiyesinin yetersiz olduğunu biliyor. Ama zaten anlayışınız emeklere verilen her kuruşu yük olarak görmek olduğu için bundan rahatsızlık duymayabilirsiniz ama ikramiyeyi bekleyen vatandaşlarımızın büyük rahatsızlık duyduğunu ifade etmek isterim. "Enflasyonu arttırıyorsunuz. Eenflasyon yükseldiğinde de dar gelirliye hak ettikleri geliri vermiyorsunuz" Bugün Merkez Bankası bir çalışma raporu yayınlandı. Uzun zamandan beri söylediğimiz ya da ortaya koyduğumuz tespitleri, Merkez Bankası'nın akademik raporlarla destekliyor olması bizim için sevindirici bir durum. Ocak ayında Sağlık Uygulama Tebliği'nde yapılan değişiklikle hastanelerde, doktor ücretlerine önemli artış yapılmıştı. Sonra Şubat ayında bu rakam biraz indirildi. Ocak ayındaki seviyenin altına getirildi. Bunu enflasyonu düşürmek için yaptıklarını biliyorduk ki enflasyon verisi piyasaların beklentilerinin altında geldi. Kendi artırdıkları bir şeyle enflasyona yol açıyorlar. Sonra kendi indirdikleri şeyle enflasyonu yönetmeye çalıştıklarını biliyoruz. Bu aslında bize şunu gösteriyor. Uzun zamanla beri ifade ettiğimiz bir şey. Türkiye'de enflasyona yol açan unsurlarının başında iktidarın aldığı kararları özellikle yönetilen ve yönlendirilen fiyatlar üzerinden enflasyona etki ettiğini biliyoruz. KDV oranlarını artırdığınız zaman fiyatlar, vergiler dahil değerlendirdiği için enflasyon yüksek çıkıyor. Sonra dönüp diyorsunuz ki enflasyon yüksek çıkıyor. Bununla mücadele edebilmek için emekli aylıklarına artış yapmayalım ya da asgari ücreti baskılayalım. Oysa enflasyona yol açan kararın almış olduğunuz örneğin vergi artışı gibi ya da yönetip yönlendirdiğiniz diğer fiyatlar olduğunu biliyoruz. Bunlardan yola çıkarak enflasyonu arttırıyorsunuz. Daha sonra enflasyon yükseldiğinde dar gelirliye, asgari ücretliye hak ettikleri geliri vermiyorsunuz. “Vatandaşın sıkıntısının farkındaysanız çözmek için adım atın” Bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle bir ifade kullanmış. Erdoğan diyor ki, ‘Muhalefetin yaptığı gibi vatandaşın sıkıntısını, siyasi rant malzemesi haline getirmeyeceğiz’. Sayın Cumhurbaşkanı, vatandaşın sıkıntısının farkındaysanız çözmek için adım atın. Madem vatandaşın sıkıntıda olduğunu biliyorsunuz, bu sıkıntıyı gidermek için ne yapıyorsunuz? Örneğin geçinmekte zorlanan, emekli aylığı çok düşük kaldığı için açlık sınırının 10 bin lira altında emekli aylığı ile hayatta kalmaya çalışan emeklilerin dört gözle beklediği ikramiye tutarı acaba ne olur? Derdime deva olur mu? Burada önemli bir artış yapılır mı? Vatandaşın sıkıntısının farkında olmanız yeterli değil. Fark ettiğiniz sıkıntıyı çözecek tedbirler almanız gerekiyor. Siz çözüm üretecek makamdasınız. Bunun gereğini yapacaksınız. Ama yapmayacağınızı biliyoruz. Bu tür harcamaları yük olarak gören zihniyete sahip olduğunuzdan biliyoruz. Vatandaşa yönelik her türlü kamu harcamasını yük olarak gören bu anlayış var olduğu sürece vatandaş sıkıntılarının çözümü söz konusu olmayacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilk seçimden sonra iktidara geleceğimizi biliyoruz. Biz sadece sıkıntıların varlığına işaret etmeyeceğiz. O sıkıntıları çözecek kararlılığı ve iradeyle gösterip vatandaşın sorunlarına çözüm olacağız. TÜSİAD Başkanı ve Yüksek İstişare Kurulu Başkanlarının açıklamaları ki o açıklamaların doğru olmadığına dair iktidardan herhangi bir açıklama da gelmedi. Bu kararın iş dünyasına mesaj niteliği taşıdığını biliyoruz. Onları korkutmak, sindirmek için alınmış bir karar olduğunu biliyoruz. Türkiye'de hiç kimsenin korkmasına gerek yok. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında hem iktidar olarak, hem muhalefet partilerinin toplumun tüm kesimleriyle sağlıklı ilişki kurabilmeleri için gerekli her türlü zemini hazırlayacağız. İş dünyası buna hazır. Şu anda içinde bulunduğumuz dönemde bile görüşlerini yüksek sesle ifade ediyoruz. TÜSİAD gelişmesinin yaşandığı hafta yani o açıklamalar ardından evlerine baskın yapılarak gözaltına alınmaları, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmaları Türkiye'de Merkez Bankası rezervinin o hafta içerisinde 10 milyar dolar civarında erimesine yol açmıştır. Bu tür kararların, bu tür uygulamaların nasıl ekonomik sonuç ürettiğini de iktidarın dikkatine bu veri üzerinden bir kez daha sunmuş olalım." “Devleti bir ticari işletme gibi düşünür ve kurgularsanız bu tür açıklamaları yapmak durumunda kalırsınız” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, emekli ikramiyesinin 4 bin lira olmasına ilişkin soru soran bir gazeteciye, "Sen beni dolduruşa mı getirmeye çalışıyorsun? 3 bin liradan 4 bin liraya çıktı daha ne olacak?" şeklinde verdiği cevap hakkında ANKA Haber Ajansı tarafından görüşleri sorulan Karatepe, şu şekilde yanıt verdi: "En azından en düşük emekli aylığı kadar olmalı. Çünkü bu ilk verildiği zaman bu kadardı. Bizim talebimiz asgari ücret kadar olması yönünde ama onu yapmayacaklarını biliyoruz. Daha ne olması gerektiğini sorusunun yanında en azından bir aylık maaşına denk gelecek kadar yani en düşük emekli aylığı kadar pek çok emeklimiz için bu seviyeye çıkarılabilir. Yani dolduruşa gelmekle falan değil, devlet yönetimi rasyonel olmayı gerektirir. Vatandaşın içinde bulunduğu ekonomik sorunlar, emeklinin sorunu çözmenin tek yolu var, onların cebine daha fazla para koymak. Daha fazla para koyacak olan iktidar sahipleridir. Yapılması gerekenin ne olduğunu söyleyeyim. Hiç gaza gelmekle falan değil, daha ne olsun sorusunun yanıtı, en azından en düşük emekli aylığı kadar olsun. Yapılabilir. Dünyanın hiçbir yerinde kaynak sorunu yaşamayan tek kurum vardır, o da devlet. Devleti bir ticari işletme gibi düşünür ve kurgularsanız bu tür açıklamaları yapmak durumunda kalırsınız. Ama devlet finansman sorunu olmayan bir kurum olarak görürseniz, siz vatandaşlarınızın beklentisini karşılayacak bütçe olanaklarına da sahip olduğunuzu fark edersiniz."

Üniversiteli Gençler Dertlerini İftar Çadırında Anlattı Haber

Üniversiteli Gençler Dertlerini İftar Çadırında Anlattı

Pahalılık, alım gücünün azalması emekliyi, emekçiyi, işsizi, üniversite gençlerini iftar çadırlarında birleştirdi. Eskişehir’de belediyelerin Ramazan ayı için kurduğu iftar çadırını ziyaret eden CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in dinlediği emekli yurttaşlar ile üniversiteli gençler “Tek derdimiz pahalılık ve ekonomik sıkıntılar” dedi. “Bizi en çok zorlayan şey yemek ücretleri” diyen üniversite öğrencileri, “Genelde yurtlarda yemek yiyoruz. Akşamları da iftar çadırındayız. O akşam yemekte et varsa arkadaşlarımızı da arıyoruz. Bazen karnımız doymayınca tekrar sıraya giriyoruz. Hemen hemen hepimizin 20 bin, 30 bin lira kredi kartı borcu var. Ödeyemiyoruz. Yazın çalışıp borçlarımızı ödeyeceğiz!” diye konuştu. ÜNİVERSİTELİ GENÇLER: “EN ÇOK YEMEK PAHALI…” CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Odunpazarı Belediyesi’nin Ramazan ayı için Osmangazi Üniversitesi karşısında kurduğu iftar çadırını ziyaret etti. Emekli yurttaşlar ile üniversite öğrencilerinin yoğun olarak iftar yaptığı çadırda, vekil Çakırözer ile sohbet eden gençler yaşadıkları sıkıntıları anlattı. Kendilerini en çok pahalılığın zorladığını söyleyen gençler, “Bizim tek sıkıntımız ekonomik sıkıntılar. Yurtta kalıyoruz, yurtta yemek yiyoruz ama yemekler de çok iyi değil. Mesela oruç tutmak için sahura kalkıyoruz ama sadece çorba ve çok az kahvaltılık var. Dışarıda da masraflarımızın büyük kısmını yemek ve gıda harcamalarımız oluşturuyor. Bizim için en çok yemek pahalı” dedi. “HEPİMİZ KREDİ KARTI BORÇLUSUYUZ!” Çakırözer’in dinlediği üniversite ikinci sınıf öğrencileri de hemen hemen her üniversiteli gencin kredi kartı borçlusu olduğunu söyledi. Gençler, “Neredeyse hepimiz kredi kartı borçlusuyuz. Bazı arkadaşlarımız kafelerde çalışıyor. 6 saat çalıştığımızda 600, 700 lira alıyoruz. Hemen hemen hepimizin 20 bin, 30 bin lira kredi kartı borcu var. Çünkü aldığımız 3 bin lira burs, öğrenim kredisi yetmiyor. Aramızda şanslı olanlar bazen arkadaşlarımızdan borç alıyor, öyle borcunu ödüyor. Ama genelimiz ödeyemiyoruz. Yazın çalışıp borçlarımızı ödeyeceğiz” diye konuştu. “YEMEKTE ET VARSA ARKADAŞLARIMIZA DA HABER VERİYORUZ” 4 kişi bir evde kaldıklarını söyleyen başka bir üniversiteli genç ise, “Gerçekten her şey çok pahalı. Geçen hafta 2 bin liralık market alışverişi yaptık. Aldığımız da makarna ve mantı. Bazen salçalı, bazen yoğurtlu yapıp yiyoruz. İftar çadırı üniversitenin karşısında.  Akşamları buraya gelip karnımızı doyuruyoruz. Yemekte et olduğunda arayıp arkadaşlarımıza da haber veriyoruz. Bazen karnımız doymayınca tekrar sıraya girip yeniden yiyoruz” şeklinde durumu anlattı. “VATANDAŞ İFTAR SOFRASINDA DA PAHALILIĞI, GEÇİM DERDİNİ ANLATIYOR” İftar sofralarında emeklileri ve üniversite gençlerini dinleyen CHP’li Çakırözer ise şunları söyledi: “Eskişehir’de belediyelerimiz mahallerimizde, iftar çadırlarında halkımızla dayanışmayı büyütüyor. Hemen hemen her akşam bir iftar sofrasında yurttaşlarımızla bir araya geliyoruz. Emeklimiz, emekçimiz, işsizimiz, gençlerimizle iftar sofralarında dertleşiyoruz. İftarını açmaya gelen, karnını doyurmaya gelen, Ramazan’ın bereketini, huzurunu paylaşmak isteyen yurttaşlarımız bu sofralarda buluşuyor. Emeklilerimiz, gençlerimiz, işsizimiz iftar sofralarında da pahalılıktan, geçim sıkıntısından dert yanıyor. Her çadırın önünde uzun kuyruklar var. İftar sonrası kalan yemekleri evine götürmek için bekleyenler var. Üniversiteli gençlerimiz hepsi pırıl pırıl, üniversite kazanıp şehrimize okumaya gelmişler. Derslerine odaklanmaları gereken yaşlarda, pahalılık, geçim derdi mücadelesi veriyor. Maalesef karşılaştığımız manzara, ülkenin gerçekleri bunlar. Vatandaşımızı refah istiyor, huzur istiyor. Üniversite öğrencilerimiz iyi bir gelecek istiyor.”

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.