ESOGÜ Hastanesi’nde Dünya Yaşlılar Günü Etkinliği Düzenlendi
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma
Hastanesi’nde, ESOGÜ Yaşlanma ve Bellek Uygulama ve Araştırma Merkezi (ESOYBEM)
tarafından 1 Ekim “Dünya Yaşlılar Günü” dolayısıyla toplumda farkındalık oluşturmayı
hedefleyen bir etkinlik düzenlendi. Hastane Başhekim Yardımcısı Prof. Dr. Pınar Yıldız ve
ESOYBEM Müdürü Doç. Dr. Yasemin Kavlak ile öğretim üyeleri katıldığı etkinlik aracılığıyla,
ESOGÜ Hastanesi polikliniklerinden yararlanan tüm yaş gruplarına ulaşılarak sağlıklı yaşlanma
konusunda topluma bilinç kazandırmak amaçlandı.
Etkinlik kapsamında ESOYBEM bünyesinde görev yapan multidisipliner ekip
tarafından, beslenme ile fiziksel ve bilişsel fonksiyonları değerlendiren standart testlerden
oluşan formlar ve bilgilendirici broşürler hazırlandı. Etkinlik boyunca alan uzmanları
tarafından bu değerlendirmeler yapılarak, broşürler dağıtıldı ve gerekli görülen bireyler ilgili
kliniklere yönlendirildi. Böylece, yaşlılık döneminde sık görülen malnütrisyon, yetersiz fiziksel
aktivite ve bellek sorunlarına dikkat çekilerek, bu üç alanı birlikte ele alan koruyucu bir sağlık
hizmeti sunulmuş oldu.
ESOYBEM Müdürü Doç. Dr. Yasemin Kavlak’ın konu ile ilgili yaptığı açıklama şöyle:
“Sosyoekonomik gelişmeler, erken tanı ve etkin tedavi olanaklarındaki ilerlemeler ile sağlık
hizmetlerine erişimin artması, hem dünyada hem de ülkemizde doğuşta beklenen yaşam
süresinin uzamasına önemli katkı sağlamaktadır. Bu demografik değişim, 65 yaş ve üzerindeki
bireylerin toplam nüfus içindeki oranını her geçen yıl artırmaktadır. Günümüzde dünya
nüfusunun yaklaşık %10’unu yaşlı bireyler oluşturmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)
verilerine göre, ülkemizde 65 yaş ve üzeri nüfus son beş yılda %21,4 artmış ve 2024 yılında
toplam nüfusun %10,6’sına ulaşmıştır. Mevcut eğilimler sürdüğü takdirde, 2080 yılında
toplumdaki her dört kişiden birinin yaşlı birey olması öngörülmektedir. Bu hızlı değişim
yaşlılık döneminin yalnızca bireysel değil, aynı zamanda toplumsal boyutuyla da ele
alınmasını zorunlu kılmaktadır. İşte bu farkındalığı güçlendirmek amacıyla her yıl 1 Ekim tarihi
‘Dünya Yaşlılar Günü’ olarak kutlanmakta; sağlıklı ve aktif yaşlanma, yaşlı hakları ve yaşlı
bireylerin toplumsal yaşama katılımı gibi konular bu özel gün vesilesiyle gündeme
taşınmaktadır. Yaşlılık yalnızca biyolojik bir süreç değil, yaşam boyu edinilen bilgi ve
tecrübelerin gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayan değerli bir evredir. Ancak bu süreç,
bilişsel işlevlerde yavaşlama ve bellek sorunları açısından da kritik bir dönemdir. Bellek
sağlığının korunması, bireylerin bağımsızlığını sürdürmesi ve yaşam kalitesini yükseltmesi
açısından temel bir öneme sahiptir. Güncel bilimsel araştırmalar düzenli fiziksel aktivite,
dengeli beslenme, yeterli ve kaliteli uyku, zihinsel egzersizler ve sosyal etkileşim gibi sağlıklı
yaşam alışkanlıklarının demans ve alzheimer hastalığı riskini azaltmada etkili olduğunu ortaya
koymaktadır. Yaşlı bireylerin yaşam kalitesini artırmak, yalnızca kapsamlı sağlık hizmetlerinin
sunulmasıyla değil, aynı zamanda doğru bilgiye ve koruyucu hizmetlere erişimin
kolaylaştırılmasıyla mümkündür. Bu bağlamda Dünya Yaşlılar Günü; sağlıklı yaşlanmanın
desteklenmesi, bellek sorunlarının önlenmesi ve yaşlı bireylerin sosyal yaşamdan kopmadan
aktif ve üretken bir yaşam sürmelerinin önemini hatırlatmak için önemli bir fırsat
sunmaktadır. Bu doğrultuda düzenlenen farkındalık etkinlikleri düzenli egzersizi, dengeli
beslenmeyi, zihinsel aktiviteleri ve sosyal katılımı teşvik ederek hem bireysel hem de
toplumsal refahın güçlenmesine katkıda bulunmaktadır. Unutulmamalıdır ki yaşlılık bir
hastalık değil, yaşamın doğal bir evresidir. Ancak yaş almayla birlikte bazı sağlık risklerinin
ortaya çıkabileceği de göz ardı edilmemelidir. Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre sağlık
‘fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik hali’dir ve ülkelerin temel hedefi ‘yaşlıların
bağımsızlıklarını koruyarak topluma aktif biçimde entegre olmalarını sağlamak’ olmalıdır. Bu
hedefe ulaşmanın ilk adımı, toplumun mevcut durumunun belirlenmesi ve elde edilen veriler
doğrultusunda gerekli önlem ve müdahalelerin hayata geçirilmesidir. ESOYBEM’in yürüttüğü
bu ve benzeri çalışmalar, sağlıklı yaşlanmayı destekleyerek toplumsal bir katkı sunmayı
amaçlamaktadır.”