SON DAKİKA
Hava Durumu

#Dışişleri Bakanlığı

Porsuk Haber Ajansı - Dışişleri Bakanlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dışişleri Bakanlığı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

CHP’li Çakırözer: ''Tam 23 Sayfa Konuştunuz, Bir Kez 'Demokrasi' Demediniz!'' Haber

CHP’li Çakırözer: ''Tam 23 Sayfa Konuştunuz, Bir Kez 'Demokrasi' Demediniz!''

TBMM’deki Dışişleri Bakanlığı bütçesi sunumunda ‘demokrasi, adalet’ kelimelerine yer vermeyen Bakan Hakan Fidan’a muhalefetten tepki geldi. CHP’li Utku Çakırözer, “Tam 23 sayfa konuştunuz! Ama ağzından bir kez olsun ‘demokrasi’ kelimesi çıkmadı! Sadece 3 kez ‘hukuk’ dediniz! Onlar da Kıbrıs, Irak ve Keşmir için! Türkiye’de demokrasi ve hukuk devletini hakim kılmadan, dünyada itibarlı, ulusal çıkarlarımızı koruyan bir dış politika oluşturulamaz!” dedi. Türk vatandaşlarının yaşadığı vize sorununa ilişkin çözüm üretilmemesini de eleştiren Çakırözer, “2016’da ''Vizesiz Avrupa'' diye gazetelere manşet attırdınız, 2025’te vatandaş ağzıyla kuş tutsa randevu alamıyor, vize alamıyor! Biz vatandaşın çilesi bitsin diyoruz ama siz bekliyorsunuz! Vize serbestisi getirecek 6 kriterin hayata geçme tarihini 2028 diye açıklıyorsunuz! Yani üç yıl daha ne umudunuz ne niyetiniz ne de çabanız var! Yazıktır bu millete çektirdiğiniz vize çilesine” dedi. “23 SAYFA KONUŞTUNUZ BİR KEZ ‘DEMOKRASİ’ DEMEDİNİZ” CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, TBMM’deki Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde Türkiye’de demokrasi ve hukuk alanında yaşanan ihlallere dikkat çekerek, konuşmasında ‘demokrasi ve adalet’ kelimelerine yer vermeyen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ı eleştirdi. “Dünyada gerçek itibar, müreffeh bir ülke ve peşinde koştuğunuz başarılı bir dış politika için birinci şart, demokrasi ve hukuk devletidir!” diyen Çakırözer, şunları söyledi: “23 sayfalık konuşmanızda defalarca ‘güven’, ‘güvenlik’ kelimesi geçmekte ama hiç ağzınıza almadığınız bir kelime var ‘demokrasi!’ Demokrasi kelimesi konuşmanızda bir kez bile geçmiyor! Demokrasi geçmiyor ama hukuktan bahsediyorsunuz! Sadece 3 kez! Biri Keşmir, biri Kıbrıs, biri de Irak için. Peki ya Türkiye? Türkiye'de hukuksuzluk, adaletsizlik almış başını gidiyor. Kurucusu olduğumuz Avrupa Konseyi’nin temel unsuru Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Demirtaş ve Kavala kararlarını tanımıyorsunuz. Kendi Anayasa Mahkememizin Can Atalay, Tayfun Kahraman kararları uygulanmıyor. Tutuksuz yargılama esas olmasına rağmen Cumhurbaşkanı adayımız, parti genel başkanları, belediye başkanlarımız, gazeteciler, hak savunucuları, öğrenciler aylarca, yıllarca zindanlarda çürütülürken, basın özgürlüğünde 158'inci, organize suç yapılanmasında 183'üncü, kadın- erkek eşitliğinde 127'nci sırada, diplerde olurken ülkemiz, siz göğsünüzü gere gere Türkiye'nin itibarını koruyamazsınız!” “AB ÜYELİĞİNİ SAVUNMAK YERİNE AL VER İLİŞKİSİNDESİNİZ” Çakırözer, Bakan Fidan’ın bütçe sunumunda Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecine değinmemesine de dikkat çekerek, “Televizyonlarda söylüyorsunuz, Cumhurbaşkanı sizi atadığında çağırıp ‘AB için elinden geleni yap’ demiş. Peki, sizin elinizden gelen bu mudur? Bugünkü konuşmanızda Türkiye'nin stratejik yönelimi olan ve kazanılmış hakkımız Avrupa Birliği üyelik sürecimizden bahis dahi etmemeniz kaygı vericidir” dedi. ''AB İlerleme Raporu''nun işinize gelen yanlarına ‘olumlu’ deyip demokrasi alanındaki eksiklikler sıralanınca, Cumhuriyet Halk Partisine yönelik yargı tacizleri sıralanınca ‘taraflı’, ‘ön yargılı’, ‘mesnetsiz’ diyerek hiçbir yere varamazsınız” diyen Çakırözer şöyle konuştu: “Temel önceliğimiz dediğiniz gümrük birliği de vize serbestisi de demokrasi ve hukuk devleti olmadan gerçekleşemez! Sadece konuşma metninizde bir iyi niyet olarak kalır. Alman Başbakanının sözlerine güveniyorsunuz ama o, Avrupa Birliği üyeliğinden bahsetmiyor! Diğerleri gibi günün koşullarına göre taleplerini karşılayacak bir Türkiye'yle ortaklık istiyor. Konuşmanızdan anladığım kadarıyla, siz de hakkımız olan üyeliği savunmak, şartlarını yerine getirmek yerine, bu al ver ilişkilerinden gayet memnunsunuz.” “İKİNCİ SINIF MUAMELE İKTİDARINIZIN BECERİKSİZLİĞİ” Yurt dışına gitmek isteyen Türk vatandaşlarının yaşadığı vize sorununu da gündeme getiren Çakırözer, “Milyonların vize sorununu çözmek için ne niyetiniz ne de çabanız var” dedi. Çakırözer şöyle konuştu: “Türkiye'nin dünyadaki itibarının göstergesi, Trump'ın ikide bir sırtınızı sıvazlaması değil vatandaşlığımızın yani pasaportumuzun değeridir! İnsanımızın yabancı ülkelerin konsolosluk kapılarındaki onurudur, değeridir. Bu yıl pasaportumuz 8 basamak daha geriledi. AB'ye aday olan tüm ülkeler, hatta savaş halindeki Ukrayna yurttaşları bile AB içinde serbest dolaşabilirken Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ikinci sınıf muamele görmesi iktidarınızın beceriksizliğinin sonucudur. Bahsettiğiniz Cascade Sistemi sorunu çözmüyor!” “2016’DA ‘VİZESİZ AVRUPA’YDI! 2025’TE VİZE RANDEVUSU ALINAMIYOR” “2016'da ‘vizesiz Avrupa’ diye manşet attırmıştınız! 2026’da vatandaş ağzıyla kuş tutsa vize alamıyor, değil vize, randevu alamıyor! Çözüm belli, Avrupa Birliği'yle imzaladığınız anlaşmaya uymalısınız, uymalıyız. ‘6 kriter kaldı; yaparsanız bu sistem, vize serbestisi gelecek’ diyorlar. Biz muhalefet olarak haydi el ele verelim diyoruz, vatandaşın çilesi bitsin diyoruz ama siz bekliyorsunuz! Hatta kendi ulusal eylem planınızda o 6 kriterin hayata geçme tarihini 2028 diye açıklayabiliyorsunuz! Yani üç yıl daha ne umudunuz ne niyetiniz ne de çabanız var! Yazıktır bu millete çektirdiğiniz vize çilesine. Sadece elin yabancısı değil kendi insanımız bile vatandaşlığımıza değer vermiyor. İşte Almanya'da çifte vatandaşlık kanunu çıktı! 600 bin Türk, vatandaşlığı seçer diye plan yaptınız ama gerçekleşme 50 bini zar zor buldu mu bilmiyorum; rakamlar sizde. Hiç düşündünüz mü neden istemiyorlar vatandaşlığımızı, ay yıldızlı pasaportumuzu? Hiç düşündünüz mü neden kaçıyor gençlerimiz bu vatandan?” “ÖVÜNDÜĞÜNÜZ FORUMU ‘HUKUK YOK’ DİYE BOYKOT ETTİLER” Çakırözer, Antalya Diplomasi Forumu'nun Türkiye’nin diplomasi alanındaki prestijini pekiştirdiğini ve görünürlüğüne önemli katkı sağladığını belirten Bakan Fidan’a, İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğu nedeniyle Antalya Diplomasi Forumu’nu boykot eden ülkeleri hatırlattı. “Ülkemizde yaşanan diplomasi yoksunluğu bu yılki yapılan foruma damgasını vurdu” diyen Çakırözer, “Cumhurbaşkanı adayımız ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun hukuksuzca zindana atılması ve sonrasında milyonların katılımıyla birlikte birçok yabancı katılımcı bu forumu boykot etti. Yani Türkiye'nin içerideki problemleri içinde dışarıdaki problemleri için de demokrasi olmazsa olmazdır ama sizin sergilediğiniz perspektif tamamen demokrasiden yoksun bir bakıştır. Her alanda demokrasi ve hukuk devletini hâkim kılmadan dünyada itibar gören, ulusal çıkarlarımızı koruyan bir dış politikanın oluşturulması mümkün değildir. Çözüm, çıkarlarımızı, itibarımızı, onurumuzu korumaktan aciz bu iktidarın derhal millet eliyle değiştirilmesinden geçmektedir” dedi.

Suriye Afganistan'a Dönüşürse Bedelini Türkiye Öder Haber

Suriye Afganistan'a Dönüşürse Bedelini Türkiye Öder

TBMM’deki Dışişleri Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde Suriye’deki son gelişmeler gündem oldu. Muhalefet AKP iktidarına geçmişte yaşananlardan ders alınması uyarısında bulunurken, CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Sınırımızın dibinde bir diktatör giderken yerini yeni bir cihatçı Taliban benzeri yönetimin almasını hiçbirimiz istemeyiz! Geçmiş hatalardan ders alın! Suriye'nin cihatçıların yeni Afganistan'ına dönüşmesinin taşları döşenirse bunun ulusal güvenliğimize vereceği zararı yine ülkemiz ve milletimiz ödemek zorunda kalacaktır” dedi. Çakırözer, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a ABD’deki yeni Trump dönemine ilişkin de uyarılarda bulunarak, “Trump'ın ilk döneminde AKP'de bayram havası vardı ama ‘dostum’ dediğiniz Trump ile tarihin en kötü sürecini yaşadık! Trump değişir mi bilinmez ancak illa bir akıl kullanacaksanız geçmişten ders alın! Bundan sonra hiç kimseye Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına ‘aptallık etme’ mektubu yazma cüreti verecek yolu açmayın” diye konuştu. “TARAF OLDUNUZ, BEDELİNİ ÜLKEMİZ ÖDEDİ” TBMM Genel Kurulu'ndaki Dışişleri Bakanlığı'nın 2025 yılı bütçesi görüşmelerinde Suriye'de yaşanan gelişmeler gündem oldu. TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Suriye’de bugün ortaya çıkan tabloda yarına ilişkin değerlendirmeler yapılırken 13 yıllık süreçte yaşananların gözden geçirilmesi gerektiğine vurgu yaparak şu değerlendirmeleri yaptı: “Biz, Cumhuriyet Halk Partisi olarak Atatürk'ün ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesi doğrultusunda emperyalist güçlerin peşine takılmanın doğru olmadığını Irak tezkeresinde söyledik. Mısır'da, Suriye'de rejim değiştirme maceralarınızda söyledik. Emperyal güçlerin dolduruşu ve ihvancı hayallerle ‘Esad bir haftada gidecek’ diyerek taraf olduğumuz bu iç savaşta en büyük bedeli paramparça olan Suriye ödedi. Ama ikinci büyük hasarı ise maalesef ülkemiz, halkımız yaşadı. Suriye'deki kaos ortamından en çok terör örgütleri yararlandı. Bir taraftan radikal cihatçı gruplar, diğer taraftan bölücü terör örgütü Suriye'yi âdeta terör üssüne dönüştürdü. Bu örgütlerin Reyhanlı, Suruç, Ankara Garı, Diyarbakır, Gaziantep, Atatürk Havalimanı, Sultanahmet, İstiklal Caddesi, Santa Maria Kilisesi, İçişleri Bakanlığı ve son olarak TUSAŞ'a yaptıkları kanlı saldırılarda yüzlerce vatandaşımız katledildi. Bir de İdlib'de bombalanan ve hesabı hâlâ sorulmayan 34 şehidimiz var. Hepsini rahmetle anıyorum. Bu süreçte ulusça yaşadığımız bu büyük acıların unutulması asla mümkün değildir.” “AKP SURİYELİLERİ TUTTU, MERKEL'İ RAHATLATTI” “Birkaç bin kişi gelir diye açtığımız sınırdan 5 milyondan fazla Suriyeli geldi. Misafir gelenler kalıcı oldu, yüz binlercesi vatandaşlık aldı. 13 yılda milletimizin birçok temel ihtiyacından kesilerek bütçemizden en az 50 milyar dolar bu meseleye harcandı. Bu süreçte şaibeli pazarlıklar, anlaşmalar dahi yapıldı. Almanya eski Başbakanı Angela Merkel anılarında açıkladı. Diyor ki, ‘Göçü durdurmak için Suriyelilerin Türkiye'de kalması gerekiyordu. Sığınmacıları çalıştırsın, sağlık eğitim hizmeti versin, onlara Türkiye içinde gelecek sunsun diye Türkiye'yi ikna ettik’ 3 milyar euro karşılığında milyonlarca Suriyeliye burada gelecek planlamışlar. Kimle? İşte, Erdoğan'la. Peki, Türk halkına nasıl yutturuldu bu vicdansız plan? AB yolu açılacak, vizesiz seyahat başlayacak diye. AKP Suriyelileri tuttu, Merkel'i rahatlattı. Peki hani vizesiz Avrupa? Yok! Dolayısıyla, o dönem ‘Bir haftada, bir ayda bu iş biter’ diyerek rejim değişikliğine soyunanların 13 yılda ulusal çıkarlarımıza verilen zararlardan ders çıkararak daha sağduyulu, sorumlu hareket etmesinde yarar görüyoruz.” “SURİYE’DE İÇ SAVAŞIN BİTİRİLMESİ ÖNCELİK OLMALI” Türkiye'nin birinci önceliğinin Suriye'de iç savaşın bitirilmesi olduğuna dikkat çeken Çakırözer, “Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in dediği gibi birinci önceliğimiz ülkemize, vatandaşımıza, askerlerimize yönelik terör tehdidinin son bulmasıdır. İki, Suriye’de Arap’ıyla, Kürt'üyle, Türk'üyle, Ermeni'siyle, Dürzî'siyle, Hristiyan'ıyla, Müslüman'ıyla, Sünni'siyle, Nusayrî'siyle herkesin bir arada yaşayacağı bir ülke görmek istiyoruz. Burada Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı Karar'ını hayata geçirmek en doğru yol olacaktır. Üç, ülkemizde sığınmacı konumundaki milyonlarca Suriyelinin ülkelerine dönüşü için süratle yol haritası oluşturulmalı ve kararlılıkla uygulamaya sokulmalıdır. Temel beklentilerimiz bunlar ancak sahadaki gerçekliğe bakınca Esad devrildi ama istikrarlı, bölgesine güvenlik sunan bir Suriye'den hâlâ uzağız” diye konuştu. “SURİYE AFGANİSTAN’A DÖNÜŞÜRSE BEDELİNİ YİNE TÜRKİYE ÖDER” “Suriye bölünmenin eşiğinde, çok parçalı yapı nasıl bütünlük sağlayacak gerçekçi gözükmemekte” diyen Çakırözer, şu uyarıları yaptı: “Hâlâ terör örgütleri listesinde olan HTŞ ve altındaki cihatçı gruplar ülkedeki farklı etnik ve dinsel grupları nasıl demokratik ve insan haklarına uygun yönetecek kaygılarımız var. Sınırımızın dibinde bir diktatör giderken yerini yeni bir cihatçı Taliban benzeri yönetimin almasını eminim hiçbirimiz istemeyiz. Bu belirsizlik ve riskler nedeniyle sığınmacılar da ülkelerine dönmek için acele etmeyebilirler. Bu süreçte, Türkiye'nin, atacağı adımları saydığımız temel beklentilerin hayata geçmesi koşuluna paralel olarak belirlemesi gerekir. Geçmiş hatalardan hiç ders almadan Suriye'nin cihatçıların yeni Afganistan'ına dönüşmesinin taşları döşenirse bunun ulusal güvenliğimize vereceği zarar ve yeni göç dalgaları olarak yaratacağı büyük bedeli yine ülkemiz, yine milletimiz ödemek zorunda kalacaktır.'' “BÖLGEYE LAİK DEMOKRASİMİZ İLE ÖRNEK OLMALIYIZ” “Türkiye eğer bugün bölgemizde bir rol modeli olacak ise bu, hiç şüphesiz kökleri yüzyıl öncesine dayanan Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde kurulan Cumhuriyetimizin değerleriyle olmalıdır. Yüzünü Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyet hedefine, evrensel değerlere, akıl, bilim yoluna, kadın-erkek eşitliğine çeviren laik ve demokratik yapısıyla olmalıdır. O zaman, bize düşen en önemli sorumluluk demokrasimizi güçlendirmek olmalıdır.” TRUMP UYARISI: “ ‘APTALLIK ETME’ DİYEBİLECEK CESARETİ KİMSEYE VERMEYİN” Çakırözer ABD’deki yeni Trump dönemine ilişkin de iktidara uyarılarda bulunarak şunları söyledi: “Suriye bağlamında devlet aklından, stratejik akıldan bahsediyorsunuz. Bu akıl ancak eleştirel olursa geçmişten ders alırsa bizi doğru kararlara taşıyabilir. Dolayısıyla Suriye'deki, Mısır'daki, Libya'daki hatalarımızdan, maceralarımızdan dersler çıkaran bir devlet aklıyla hareket edilmesini temenni ederiz. Sadece Suriye de değil; ABD'de Trump yönetimiyle nasıl bir dünya olacak, büyük belirsizlik var. Trump'ın ilk döneminde AKP'de bayram havası vardı ama ‘dostum’ dediğiniz Trump ile tarihin en kötü sürecini yaşadık. Yaptırımlarla ekonomimize darbe vurdu. Trump değişir mi bilinmez ama ille bir akıl kullanacaksanız, yine geçmişten ders alıp bundan sonra hiç kimseye Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına ‘aptallık etme’ mektubu yazma cüreti verecek yolu açmayın.”

Süllü: “AB İçin Başmüzakereci Yok, Dağınık Diplomasi Var!" Haber

Süllü: “AB İçin Başmüzakereci Yok, Dağınık Diplomasi Var!"

CHP Eskişehir Milletvekili, AB Uyum Komisyonu Üyesi ve Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkan Yardımcısı Jale Nur Süllü, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Dışişleri Bakanlığı ve Avrupa Birliği Başkanlığı’nın bütçe görüşmelerinde önemli açıklamalarda bulundu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a hitaben konuşan Süllü, Türkiye’nin AB’ye tam üyelik hedefini stratejik bir amaç olarak görmeye devam etmesinin umut verici olduğunu belirtirken, ilerleme için tüm sorumluluğun AB’ye yüklenmesini eleştirdi. “Gerçekleri konuşmamız gerekiyor” diyen Süllü, iç politikadaki yanlışların dikkate alınması gerektiğini ifade etti. “Tam Üyelik Süreci Donduruldu” Süllü, Türkiye’nin Avrupa Ekonomik Topluluğu üyeliği başvurusundan bu yana geçen süreçte yaşanan gelişmelere dikkat çekerek, “1959’da başlayan bu yolculuk, 1999’da resmi adaylık statüsüne kavuştu. 2005’te müzakereler büyük umutlarla başladı. Ancak 2014’ten itibaren yaşanan gerilemeler ve 2018 sonrası müzakerelerin tamamen dondurulması, ülkemiz açısından büyük bir kayıptır” dedi. “2024 Türkiye Raporu Kaygı Verici” Avrupa Birliği Komisyonu’nun 2024 Türkiye Raporu’na işaret eden Süllü, müzakerelerin 2018’den bu yana ilerlemediğini belirterek, “Raporda demokratik standartlar, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı gibi temel alanlarda geriye gidiş olduğu açıkça ifade ediliyor. Bu tablo, AB ile ilişkilerimizi ileriye taşımaktan öte, daha da geriye götürüyor” dedi. “AB ile Çıkar Odaklı Bir İlişki Kabul Edilemez” Raporda, Türkiye ile AB arasındaki yeni angajmanın adaylık perspektifinden uzaklaşıp çıkar temelli bir yapıya dönüştüğüne dikkat çeken Süllü, “Ticaret, göç, enerji ve savunma gibi tematik alanlara dayalı bu ilişki modeli, Türkiye-AB ilişkilerinin ruhuna aykırıdır ve tam üyelik hedefini zayıflatmaktadır” ifadelerini kullandı. Vize Serbestisi İçin Eksik Kalan 6 Kriter Çağrısı Süllü, AB’nin eleştirel yaklaşımına zemin hazırlayan eksikliklere dikkat çekerek, “Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin parlamentonun yasama ve denetleme fonksiyonlarını zayıflatması, AYM ve AİHM kararlarının uygulanmaması gibi konular, AB’nin eleştirilerinde haklılık payı yaratıyor. Kendi ev ödevlerimizi yapmazsak, eleştirileri bertaraf edemeyiz” dedi. Türkiye’nin vize muafiyeti için taahhüt ettiği 72 kriterden halen 6’sının tamamlanmadığını vurgulayan Süllü, “Vatandaşlarımızın çileye dönen vize süreçlerini iyileştirmek için kriterlerin yerine getirilmesi şart. Kolaylık değil, çözüm odaklı adımlar gerekiyor.” dedi. Draghi Raporu Türkiye İçin Risk AB’nin ekonomik rekabetini arttırmak için hazırlanan Draghi Raporu’nun Türkiye’ye ihtiyaç duyulacağı yönünde Dışişleri Bakanlığı tarafından yorumlar yapılıyorsa da Türkiye için riskler taşıdığı konusunda uyarıda bulunan Süllü, “AB’nin 800 milyar Euro’luk yatırım ve sübvansiyon planı Gümrük Birliği’nin güncelleyemeyen, iklim yasasını çıkaramayan, Avrupa Yeşil Mutabakatı için dönüşümü ve gerekli finansmanı sağlayamayan fosil yakıtlardan çıkamayan Türkiye için hep risk etkenleridir” dedi. Sürekli savunmada kalarak AB’yi suçlamanın işe yaramadığını vurgulayan Süllü, “Tam tersi Katılım Öncesi Mali Yardımlar yani IPA fonlarında çok ciddi düşüşler yaşandı. Avrupa Yatırım Bankası Türkiye'ye yılda 5 milyar Euro kredi sağlarken bu krediler kesildi. Tüm bu geri gidişlerde olan ülkemiz ve vatandaşlarımıza oluyor.” dedi. “AB kriterleri vatandaşlarımız için yerine getirilmeli” Süllü, halkın AB üyeliğine yüzde 66 olan destek oranının, yüzde 69’unun neden olarak gelişmişlik ve refah düzeyinin artması, yüzde 47’sinin ise demokrasi ve insan haklarının gelişmesini açıkladığını ifade etti. Bu nedenle AB kriterlerinin ülke ve vatandaşlar için yerine getirilmesi gerektiğini belirterek, “Ev ödevleri konusunda ilerleme yerine geriye gitmemize karşın en azından Gayriresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı'na (Gymnich) katılma, Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu toplantılarının başlaması, bakanlıklar arası görüşmeler gibi, son zamanlardaki gelişmeleri olumlu buluyoruz” dedi. AB ile ilişkilerin dağınık yürütüldüğüne değinen Süllü, “Müzakerelerin, bir baş müzakereci koordinasyonunda, AB’nin bizi eleştirebileceği doneleri elinden alabilecek; hukukun üstünlüğü ve düşünce özgürlüğünün içinde yer alacağı AB uyum kriterlerini sağlama yönünde sorumluluk alarak yürütülmesine davet ediyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.