SON DAKİKA
Hava Durumu

#Chp Niğde Milletvekili

Porsuk Haber Ajansı - Chp Niğde Milletvekili haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Chp Niğde Milletvekili haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

CHP'li Gürer: "Çiftçinin Yüzde 74’ü Bildiği Ürünü Ekiyor" Haber

CHP'li Gürer: "Çiftçinin Yüzde 74’ü Bildiği Ürünü Ekiyor"

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, yapılan araştırmalara göre çiftçinin yüzde 74’ü bildiği ürünü ektiği, arz açığı ve olumsuz şartları dikkate alarak ekim yapan çiftçi sayısının yüzde otuzlarda kaldığını söyledi. Gürer, “Tarımda üretim planlaması şart!” diyerek girdi maliyetlerinden iklim krizine, TARSİM primlerinden çoban bulma sorununa kadar birçok konuda çözüm yaratılmasının iktidarın görevi olduğuna işaret etti. Çiftçi besici Atakan Dündar ise acı gerçeği paylaştı: “6 liraya sattığımız arpanın tohumunu 15 liraya alıyoruz.” dedi. ÜRETİM PLANLAMASI EKSİKLİĞİ BÜYÜK SORUN Tarımda üretim planlamasının önemine dikkat çeken CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ülkemizde tarımın en önemli sorunlarından biri de üretim planlaması. Çiftçilerin üretim tercihlerine baktığımızda, yüzde 74’ü alıştığı ürünü, yüzde 30’u ise satışı hızlı olan ürünü ekiyor. Yüzde 30’u da daha iyi kazanacağını düşündüğü ürünün ekimine yöneliyor. Su sorunu ve olası riskleri dikkate alan ise sınırlı üretici var. Bu bağlamda uzman desteği alan çok az çiftçi bulunuyor ki, onlar da genelde büyük işletmeler. Bu bağlamda yaşanan iklim değişiklikleri ve arz sorunları nedeniyle ihtiyaca uygun üretim yapılmasının planlanması gerekiyor. Organik tarım ve iyi tarım örneklerinde ise yeterli atılım sağlanamıyor.” dedi. Gürer, çiftçilere yönelik yapılan anketlerde en büyük sorunun girdi maliyetlerindeki artış olduğunu belirterek, “Girdi maliyetlerindeki artış birinci sırada, iklimsel problemler ikinci sırada, işçi bulamama ise üçüncü sırada yer alıyor. Pazar sorunu, tarımsal zararlılar, hastalıklar ve sulama suyu yetersizliği de çiftçilerimiz tarafından dile getiriliyor,” ifadelerini kullandı. Çiftçiler, oda, birlik ve kooperatiflere yönelik kapsamlı düzenlemeler sağlanması, daha az ama daha etkili yapıların oluşturulması taleplerini dile getiriyor. Ayrıca TARSİM sigortasından kredi teminine kadar daha çiftçi yanlısı uygulamalar beklediklerini belirtiyorlar. Özellikle, “Biz üretiyoruz; aracı ve büyük marketler sırtımızdan kazanıyor. Bir de ithalatla, ürettiğimiz ürün değer bulduğunda önümüz kesiliyor. Çiftçi, üretici ve tüketicinin korunacağı düzenlemelere ihtiyaç var.” diyorlar. “6 LİRAYA SATIP, 15 LİRAYA TOHUM ALIYORUZ” Üretici Atakan Dündar, üretim tercihlerini ve yaşadıkları sorunları şu sözlerle aktardı:“Bizim burası kurak bir memleket olduğu için genelde vatandaş bir yıl arpa ekiyorsa bir yıl buğday ekiyor. Onu da işte kurak gitti mi, dönüm başı 100 kilo arpa alıyor. Zaten o da girdi maliyetleri fazla olduğu için masrafını ödemiyor, hep zarar. Ondan sonra, 6 liraya geçen sene arpa satıyoruz, 15 liraya tohum alıp tarlaya geri ekiyoruz. Yani 6 liraya satıp 15 liradan geri tohumunu alıyorsun. Geçen sene öyle oldu; 6 liraydı arpanın kilosu. Ben kendim hayvancılık yapıyorum, yetmediği için bazı arkadaşlardan da aldık. Tekrar tarlalara tohum ekerken hazır tohumun kilosunu 15 liradan aldık.” Dündar, sulama maliyetlerine de değinerek, “Geçen sene ben bir saat suya 500 liradan su parası ödedik. Bu sene 700 mü olur, 800 mü olur, kaç kere zam geldi?” diye konuştu. TARSİM PRİMLERİ ÇOK YÜKSEK Sigorta sisteminin çiftçi için yetersiz olduğunu ifade eden Dündar, “TARSİM sigortası yaptıramıyoruz çünkü primler çok yüksek. Bazı ürünleri sigortalatsak bile, don gibi önemli riskleri kapsamıyor.” dedi. CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım Orman Köy İşleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, “TARSİM, yaşanan iklim değişikliği dikkate alınarak yeniden yapılandırılmalıdır. TARSİM sigortasında prim destek oranının don olayında %66’dan %75’e çıkarılması için kanun teklifi verdim. TARSİM sigorta uygulaması ile ilgili çiftçi ve üretici açısından ciddi sorunlar var. Çiftçi, TARSİM koşullarının ağır olduğunu, ürettiği ürünün yüzde 8-10 aralığında TARSİM tarafından ellerinden alındığını, ürün ortağı gibi davrandığını ifade ediyorlar. TARSİM’de yeni bir yapılanmaya ihtiyaç var.” dedi. HAYVANCILIKTA DA SORUNLAR DERİNLEŞİYOR Ulukışla Beyağıl Köyünden Çiftçi ve Besici Atakan Dündar, hayvancılığın bölgede giderek zorlaştığını ifade ederek, “Biz hayvancılık yapıyoruz. Hani diyorlar 'etin kilosu şu oldu, etin kilosu bu oldu.' Hayvancılık çok zor bir meslek. Bir, çoban bulamıyorsun. İkincisi, Beyağıl sınırlarının dörtte üçü orman. Ondan sonra adam diyor: 'Burası komple orman.' Şu gördüğün dağlar var, az bir yer bu taraf, komple orman. Ondan sonra hayvancılık yapamıyorsun. Sana destek veriyor, cüz’î bir fiyat, adam koyunculuk yapamıyor. 500 koyun besleyeceğine 200 koyun besleyebiliyor. Karşısı orman alanı. Yaşım 43; hatırlamıyorum ne zaman dikildiğini. Buradaki orman alanı ise 30 sene oldu. Hayvancılık orman alanına giriş izni verilmiyor. Bu nedenle artık köyde keçi yok. Yani sadece koyun girse bu ormana ne yapacak?” CHP’li Ömer Fethi Gürer, keçi yetiştiriciliğinin önemine dikkat çekerek, “Keçiler doğal budama yaparak orman içinde otları tüketerek orman yangınlarını önlüyor ve ormanların gelişmesine katkı sağlıyordu. Ancak yanlış politikalar hem hayvancılığı hem de ormanları olumsuz etkiledi.” dedi. “DOMATES EKEN ARKADAŞ TRAKTÖRÜNÜ SATMAK ZORUNDA KALDI” Üretici Atakan Dündar, sebze yetiştiriciliğinin de bölgede karşılaştığı zorlukları köyünden somut bir örnekle açıkladı: “Burada domates işi deneyen arkadaşlarımız da oldu. Köyden adam masrafını ödeyemedi, adam altındaki traktörünü, arabasını sattı. Böyle köylü mü olur? Kendisi domates ekti, fabrikaya götürdü, para etmedi, parasını alamadı. Gitti adam. Benim köyümde oldu bu olay, arkadaşım yani.” “YETKİLİLER SÜREKLİ SAHADA OLMALIDIR” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çözüm için kapsamlı bir planlamanın şart olduğunu belirterek, “Çiftçi arkadaşlarımızın üretim desenini belirleyebilmesi için Türkiye'nin tamamında Tarım Orman Bakanlığı uzmanları hangi bölgede hangi ürün yetişecek, hangi üründen verim alınır, çiftçinin girdi maliyetleri nasıl düşürülür? Girdi maliyeti düşürüldükten sonra o bölgede o üründen daha çok verim nasıl sağlanır? Çalışmalarını yaparak teknik olarak da bilgi vermeleri lazım.” diye konuştu. KÖYLER BOŞALIYOR, HAYVANCILIK BİTİYOR Atakan Dündar, gençlerin hayvancılığı bırakmak zorunda kaldığını belirterek, “Köyümüzde iki kardeş vardı, 700-800 koyun besliyorlardı. Artık bıraktılar. Köyler boşalıyor. Biz bile yaylaya çıkmak zorunda kalıyoruz çünkü burada hayvanlarımızı besleyemiyoruz. Kışın vekilim, bizim burası kış memleketi. 11-12 ayda içeriye giriyor. Daha bugün koyun dağa çıktı, yemden kesildi. 5-6 ay içeride yiyor. Sen arpayı satıyorsun 6 liraya, yemin torbasını alıyorsun 800-900 liraya.” dedi. CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise, “Şimdi hayvancılık yapanlar çiftçilik yapmıyorsa zaten Türkiye'de artık hayvancılık yapılamaz. 24 saat hayvanıyla haşır neşir olanların en büyük sorunu girdi maliyetleri. Bunun yanında da hayvancılığın ahır giderleri arttı. Aşısı var, bakımı var, çobanı var, var oğlu var.” ZORLUKLAR BİTMİYOR Gürer, bölgedeki üreticilerin tarla ürünlerinden örtü altı üretime kadar farklı alanlarda çalıştığını ancak karşılaştıkları zorlukların sürdüğünü ifade ederek, “Bölgemizde bir yıl arpa ekiyorlar, bir yıl buğday ekiyorlar. Onun dışında farklı ürünler yetiştirmeye çalışan arkadaşlarımız var. Örtü altı üretimini geliştirmeye çalışıyorlar. Onlar da örneğin domates ekiyorlar, biber ekiyorlar. Sonra aniden bir oluşan hava değişimi ne yazık ki onların da ürünlerini yok ediyor.” dedi.

Büyükbaş Hisse Bedeli 35 Bin TL’yi Aştı Haber

Büyükbaş Hisse Bedeli 35 Bin TL’yi Aştı

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Kurban Bayramı öncesinde hayvancılık sektöründe yaşanan sorunları üretici Hanifi Güçlüer ile yaptığı konuşma ile gündeme taşıdı. Kurbanlık fiyatlarından girdi maliyetlerine kadar farklı konularda süreç hem üreticilerin hem de vatandaşların açısından erdiği boyut konuşuldu. Gürer, bir ahırda kurbanlık hayvanların geçen yıla göre durumunu sordu. CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer , “Kurban Bayramı yaklaşıyor. Bu yıl da bazı vatandaşlar kurbanlıkların alımları başladı. Geçmiş bayramlarda kişi kurbanlığını alıp ayırttırıyor ve bu hayvanların bakımı devam ediyordu. Bu yıl durumu yıllardır bu işi yapan besi hayvanlarına bakan besicimize sorduk. Bu yıl kurban fiyatları nasıl?” diye sordu. Üretici Hanifi Güçlü fiyatların geçen yıla göre %50 arttığını belirterek, “Bu yıl fiyatlar, sayın vekilim, geçen seneki oranlara göre %50 artış gösterdi. Geçen seneki alım gücüne göre şu an müşterilerimiz almakta biraz zorlanıyor.” dedi. GİRDİ MALİYETLERİNDEKİ ARTIŞ Kurbanlık hayvanların fiyatlarının neden bu kadar arttığına dair Gürer’in sorularını yanıtlayan Güçlü girdi maliyetlerinin hızlı şekilde yükseldiğini vurguladı: “8-9 aydır besliyoruz. Arpa 7-8 liraydı, şu an 11-12 lira. Yemin çuvalı 500 liraydı, şu an 750 lira. Veteriner giderleri ise iki katına çıktı. Tüm bu maliyet artışları, ister istemez fiyatlara yansıyor. Yem gideri var, aşı gideri var, veteriner gideri var. Tabii ki ilaç maliyetleri %200 artış gösterdi. Veteriner giderlerde zaten şöyle söyleyeyim, daha önce 1.000-2.000 liraya gelip muayene yapıp gidiyorsa şu an 4.000-5.000 Lira. Aşıların da ortalama maliyeti bugün bir tane dana için 2.000 lirayı buluyor. Bir önceki sene 600-700 lira gibiydi. Şu anda hayvanların fiyatının artmasına en büyük etken girdi maliyetlerindeki artış.  Maliyetler, işçilik maliyetleri, ilaç sektöründeki fiyat artışı bunlar ana etkenler. Geçen yıl hisse satış fiyatlarımız 25.000-26.000 lira bandındaydı ortalama. Bu yıl hisse satış fiyatlarımız 35-36.000 lira bandında.” Ömer Fethi Gürer’in, “Bu maliyetler hem üreticiyi hem de vatandaşı nasıl etkiliyor?” sorusuna Hanifi Güçlüer şöyle yanıt verdi: “Üretici tam 3 yıl boyunca bir danayı kesime hazır hale getirmek için çalışıyor. Ancak her geçen gün mazot, yem ve işçilik maliyetleri arttığı için zarar ediyoruz. Vatandaş ise bu fiyat artışlarıyla kurbanlık hayvan almakta zorlanıyor.” Vatandaşların Alım Gücü Düşüyor Geçen yıla kıyasla hayvan satışlarının azaldığını belirten Hanifi Güçlüer , alım gücündeki düşüşe dikkat çekti: “Geçen yıl bu zamanlarda 10-15 danayı hemen satmıştık. Ama şu an 7-8 danayı yeni tamamlayabildik. Geçen sene daha rahat alışveriş yapabiliyordu vatandaş” Gürer, et fiyatlarındaki artışa da değinerek, “Geçen sene 500 liraya satılan etin kilosu bu yıl 700-750 liraya çıktı. Üretici artan girdi maliyetlerinden dolayı şikayetçi, vatandaş ise fiyatlardan. Bu işten ne üretici ne de tüketici memnun kalıyor.” dedi. Güçlü ise bu konuda üreticilerin de haklı olduğunu belirterek, “Üretici de burada sonuna kadar haklı. Çünkü bir dananın meydana gelmesi 9 ay önce anne karnında bekliyor. Daha sonra 24 ayda dışarıda beslenme süresi var. 30 ayın sonunda kesilebilecek bir duruma geldiği için üretici tam 3 yıl bir dananın kesilip de meydana gelmesi için uğraşıyor. Yani aslında üretici de bu işten zararda. İşçilikte maliyet olarak tabii ki her geçen gün maliyetler, mazot maliyetleri….” ifadelerini kullandı. Güçlü, “Hayvanların 12 ay yemle beslendiğini, meraya çıkması durumunda bu şekilde etlendiremeyeceklerini ve hayvanın etinin meraya çıkması durumunda çırpacağını belirtti. CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Mera hayvancılığı büyükbaş hayvanda çok düştü. 12 ay kapalı alanda hayvan yemle besleniyor. Sonuçta ahır ve bakım gideri, yem, mazot ve elektrik gideri yanında veteriner ve aşı giderleri ile önemli bir beslenme ve bakım gideri var. Ayrıca hastalık riski ve pazar değişkenliği içinde besici kendi çabası ile süreci yönetiyor. Esasen tarım her kesimi ile problemli bir dönem yaşanıyor. Kamucu bir anlayış, öngörülebilir bir planlama ve doğru destek ve yönetim politikaları ile hayvancılıkta sorunlarda iyileşme sağlanır. İthalatçı anlayışla sorunlar katlanır, böyle giderse kurban kesmekte zorlanırız.” dedi.

Gürer: "Don, Meyve İhracatını da Vurdu" Haber

Gürer: "Don, Meyve İhracatını da Vurdu"

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, don felaketinin meyve üreticileri üzerindeki olumsuz etkilerini yerinde inceledi. Gürer, “Sert çekirdekli ürünlerde zarar büyük; kayısı, şeftali, nektarin, erik, badem, ceviz gibi ürünler yanında armut, üzüm gibi ürünlerde de rekolte kaybı var. Tarım ve Orman Bakanlığı, don afetinden etkilenen açık alandaki tarımsal üretime konu Antep fıstığı, armut, ayva, badem, ceviz, elma, erik, fındık, kayısı, kiraz-vişne, limon, mandalina, portakal, şeftali, nektarin, üzüm ürünleri için hasar tespit sonrası ÇKS (Çiftçi Kayıt Sistemi) kayıtlı olanlara destek verileceğini açıkladı. Bu desteğin nasıl olacağı belli değil ancak ürün kadar ürünle ortaya çıkan sorunlar da var. Bu konuda bir açıklama yok” dedi. ELMADA YURT DIŞI PAZARI TEHLİKEDE Niğde’nin Türkiye'nin önemli elma üretim merkezlerinden biri olduğunu vurgulayan Ömer Fethi Gürer, “Niğde bölgesinde 600 bin tona kadar elma üretimi gerçekleşiyor. Kayıt dışı ile bu üretim daha da yüksek oluyor. Niğde, elma ağacı sayısında Türkiye’nin lideri olan bir ildir. Misket elmada bir numaradır. Bu yıl don olayı nedeniyle büyük zarar gören entegre tesisler ise bodur elmacılıkta yurt dışı pazarını oluşturan ve ülke genelinde bu pazarı belirleyen potansiyele sahiptir. Elma üretimi yanında soğuk hava deposu ile son ürünleri ihraç eden depoda çalışan ve üretip ihraç eden üreticimizle oluşacak sorunları birinci ağızdan dinledim. İhracatta, ihraç edilen yerdeki pazarda, tarım işçiliğinde, nakliye ve ulaştırmada, kalan bahçelerin bakımı ve gelecek yıla hazırlanmasında ve tedarikçi esnafta oluşacak sorunlar için iktidar politika üretmelidir” dedi. PAZARINI KAYBETME RİSKİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ 600 dekarda elma üreticisi Cemil Acer, ihracat yapılan ülkeler ve don olayının etkileri hakkında bilgi vererek durumun ciddiyetini şöyle özetledi: “Bu elmalar kendi üretimimiz. Ermenistan’a, Irak’a ve Hindistan’a gidiyor. Ancak bu yıl Anadolu’da büyük bir felaket yaşadık. Don olayı nedeniyle ürünümüz yok denecek kadar azaldı. Telafi edilebilir bazı kayıplar olsa da asıl endişemiz, pazarlarımızı kaybetmek. Hindistan, Çin ile yaşadığı sorunlar nedeniyle Türkiye için büyük bir pazar olmuştu. Ancak bu yıl elma olmadığı için Hindistan pazarını kaybetme riskiyle karşı karşıyayız” dedi. Elma üreticisi Acer, don olayının istihdama da darbe vurduğunu belirterek, “Bu depoda 50 kişi sürekli çalışanımız vardı. Ayrıca gündelikçi gelen öğrencilerimiz ve yevmiyeli işçilerimiz de çalışıyordu. Ancak bu yıl, ürün olmadığı için bu istihdam sağlanamayacak. Bu son elmalarımızı ihraç ettikten sonra depoda elma kalmayacak. Bu durum, hem iş hem de ekonomik kayıplara yol açacak” dedi. PAZAR KAYBI BÜYÜK SORUN YARATIR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, don olayının elma ihracatını ve bölge ekonomisini etkilediğini ifade ederek, “Daha önce Niğde, Amasya ya da Misket elması ile ünlüydü. Ancak yurt dışına satış olmadığı için bu ağaçlar söküldü ve yerine ihracata uygun türler dikildi. Şimdi ise don nedeniyle bu ürünlerde büyük üretim kaybı yaşanıyor. Bu durum, önümüzdeki sezon yurt dışı pazar kaybına yol açabilir. Türkiye, bu pazarları yeniden kazanmakta ciddi zorluklar yaşayacaktır” diye konuştu. Bakanlığın konuya müdahale etmesi gerektiğini vurgulayan Ömer Fethi Gürer, “Yurt dışı pazarının ortadan kalkmaması için şimdiden ticari ilişkilerin planlanması ve çiftçilerimizin mağduriyetinin giderilmesi gerekiyor. Elma üretimi ve ihracı sadece ürünle sınırlı değil; ambalajı, nakliyesi ve işçiliğiyle ciddi bir maliyet kalemi. Üreticilerimiz bu yükün altından kalkamıyor” dedi. SABİT GİDERLERİMİZİ KARŞILAMAK ZORUNDAYIZ Elma üreticisi ve entegre tesis sahibi Cemil Acer, mevcut koşulların çiftçileri daha da zor durumda bıraktığını ifade ederek, “2025’in sonunda ve 2026’nın bahar aylarında ihracat yapamayacağız. Ağaçlarımıza bakmak zorunda olduğumuz için sabit giderlerimiz devam edecek. Ancak bu giderleri karşılamak giderek zorlaşıyor” dedi. CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in zirai dondan etkilenmemek adına bir cihaz kullanıp kullanmadığını sorması üzerine Acer, soğuk hava depolarının ve diğer sistemlerin de bu tür ekstrem soğuklara dayanmadığını belirterek, “Bu soğukta hiçbir şey fayda etmedi. Çünkü çok soğuk oldu. Zaman zaman bunları değerlendiriyoruz, maliyet muhasebesi yapıyoruz. Böyle soğuklara dayanmayacağını bildiğim için o tip yatırımları yapmıyoruz. Sprint sistem var, buzun içine koyma. Ancak, -6 dereceden sonra hiç çalışmıyor, ağaca da zarar veriyor. Bir sonraki yılın meyve gözünü de etkiliyor. Onun da böyle bir tehlikesi var. Bunun dışında, çok fazla soğuktan koruyacak bir sistem de yok” şeklinde konuştu. CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, ülkemizde 4.5 milyon ton yıllık elma üretildiğini, TÜİK verilerine göre 1 milyon 363 bin ton ihraç edildiğini, bu yıl don nedeniyle önemli ölçüde ürün kaybının farklı sorunlar üreteceğini ifade etti. Gürer, “Kayısı, üzüm, narenciye, kiraz gibi yurt dışı satımı olan ihraç ürünlerinde çok yönlü sorunlar yanında yurt dışı ve yurt içi pazar durumunda yaratacağı olumsuzluklar var. Bahçe ürünleri rekolte düşmesi fiyatlara da olumsuz yansıyarak tüketici açısından ürün alma ve temininde sıkıntılar yaratacak ve yaz boyu bu sorunlar yaşanacaktır” dedi. Gürer, “Genç fidanların ve mevcut ağaçların bakımları düzenli sağlanmasının ardından, bu bağlamda ortaya çıkacak durumda ürün sürdürülebilirliği için önemli” olduğunu belirtti.

Gürer: "Tarlada Donan Ürüne Destek Yok mu?" Haber

Gürer: "Tarlada Donan Ürüne Destek Yok mu?"

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Niğde’nin Ulukışla ilçesine bağlı Hüsniye, Ovacık ve Eminlik köyünde çiftçilerle bir araya gelerek sorunlarını dinledi. Çiftçiler, Gürer’e en büyük problemleri arasında sulama suyuna erişim, artan girdi maliyetleri ve yetersiz desteklerin yer aldığını söylediler. Gürer, yaşanan şiddetli dondan önce fide diken lahana üreticisi dondu. Ekimi geciktiren dondan kurtardı. Mayıs ortasına kadar ekim devam edecek. Don yaşayan üretici de tarla söküp yeniden ekime yetiştirmek için fide desteği bekliyor. Bu arada, dondan önce ekim yapan ve tarlada ürünü donan lahana üreticilerine tespit için gelen görevliler, donan ürüne rağmen bahçe ürünleri dışında sigorta yoksa destek verilmeyeceğini söylemişler. Bu durumda çiftçi, “Böyle bir karar varsa biteriz. Konuyu takip ediyoruz.” dedi. Gürer, erken ekilen pancar ve lahana tarlaları don ile üretim olanağı kalmasa da Mayıs ayı ortasına kadar yeniden ekim olanağı olduğu için acil hasar tespiti yapılarak üreticiye tohum, fide ve gübre desteği sağlanması için Bakanlığa çağrı yaptı. Ekili arpa tarlalarında kısmi sararmalar olsa da ürünün kendini kurtarması beklendiğini de belirtti. YERALTI SUYU TÜKENİYOR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Ülkemiz son yılların en kurak dönemini yaşıyor. Kuraklık ile ortaya çıkacak sorunlar beklenirken çiftçiyi don vurdu. Kuraklık, yer altı sularının da çekilmesine neden oluyor. Son yıllarda yer altı suları daha derine indi. Niğde ilinde patates, lahana, pancar, domates gibi ürünler su ister. Niğde, lahana üretiminde ülke ikincisi olan ihracat için erken ekim yapılan bir bölge. Suda sorun yaşarken bu kere tarlalarda fideler dondu. Turşuluk lahana üretimi için 15 Mayıs’a kadar fide dikimi süreci var. Dondan önce eken mağdur oldu. Dondan sonra ekime başlayan ise üretimden umutlu. Don ile donan tarlalar, TARSİM’de olsun olmasın, saptanıp fide ve gübre desteği verilerek yeniden fide dikimi sağlanarak üretim kaybı önlenir. İkinci dikim, girdi maliyetlerini ikiye katlaması demektir. Bu nedenle derhal zararları karşılanmalıdır. Bunun yanında tarımsal sulamada giderek su varlığı oluşan çekilme, bölgede sulu tarımı tehdit eder noktaya doğru gitmektedir.” dedi. Gürer, çiftçilerle yaptığı görüşmede don ile oluşan sorunlar yanında bölgede sulama suyunun giderek daha çok soruna dönüştüğünü anlattıklarına işaret etti. Üreticiler,"Yağışların az olmasından dolayı geçen yıldan itibaren yeraltı sularımızda azalma başladı. Geçen yılın sonunda boşa çıkan kuyularımız oldu. Bu yıl biraz yükselme olduysa da su kullanıldıkça tükeniyor. Eskiden 5-10 metreden su çıkardı, şimdi 150 metreye indi. Ancak bu taş üzerinde su yok. Şu anda dört kuyuyu birleştirerek bir tarlayı sulamaya çalışıyoruz.” diye konuştular. Gürer, “Kuraklık farklı bölgelerde de hissediliyor. Yağışlar yeterli olmaması sorunu giderek daha da derinleştirecek” dedi. SULAMA MASRAFLARI ÜRETİCİYİ ZORLUYOR CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçilerin elektrik giderlerinin gelirle karşılanamadığını da belirtti. Üretici, "Elektrik gideri, geliri karşılamıyor ama yapacak başka iş yok. Geçen yıl kornişon salatalık ektik, günlük işçilik masrafımız vardı. Ürün topladık, sattık, ama zarar ettik. Buna rağmen yapacak başka işimiz olmadığı için üretime devam ediyoruz." dedi. LAHANA ÜRETİMİNDE SU VE FİYAT SORUNLARI Ömer Fethi Gürer, turşuluk lahana üretiminde geçen yıl üretimde yaşanan sıkıntıları sorduğu Üretici, "Fiyatlar dipteydi. Geçen yıl zarar ettik ama yine de üretmeye devam ediyoruz. Bu yıl su konusunda umutlu değiliz. Ürün gelişirse su çok önemli; bu ürün üç-dört günde bir sulama gerektiriyor." Gürer, Bor’un köylerinden Kaynarca ve Ulukışla ilçesi Eminlik, Hüsniye, Ovacık gibi bölgelerde lahananın önemli bir üretim merkezi olduğunu belirterek, "Buradaki üreticiler hem turşuluk hem de yemeklik lahana üretiyor. Ancak üreticilerimizin karşılaştığı maliyetler giderek artıyor." diye konuştu. DON ZARARI VE ARTAN GİRDİ MALİYETLERİ CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bölgedeki don olaylarının çiftçiye büyük zarar verdiğini belirterek, özellikle bahçe ürünlerinde ciddi kayıplar yaşandığını ifade etti: "Zirai don, bahçe ürünlerinde ve sert çekirdekli meyvelerde büyük zarara yol açtı. Ancak tarlada ekili ürünler Nisan sonu ve Mayıs ayında ekildiği için bu sezon kısmen kurtarıldı. Çiftçilerimiz doğru desteklendikleri takdirde üretime devam etmeye kararlı." Üretici ise artan girdi maliyetlerine dikkat çekerek, desteklerin yetersiz olduğunu belirtti. , "Taban gübresi fiyatı geçen yıla göre verilen destekten daha fazla arttı. Gübre, tohum, ilaç, mazot her şeye zam geliyor. Üretici ürettiği ürünün girdi maliyetlerini karşılayamıyor. Aracılık sistemi ise bu durumdan avantaj sağlıyor." dedi. NİĞDE: TÜRKİYE'NİN TARIMI İÇİN ÖNEMLİ BİR ŞEHİR CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Niğde’nin tarımda önemli bir yere sahip olduğunu belirterek, "Niğde, patates, fasulye ve çavdar üretiminde Türkiye birincisi. Lahana üretiminde ise ikinci sıradayız. Ancak çiftçilerimiz yeterli destek alamıyor. Bu durum gençlerin tarımdan uzaklaşmasına neden oluyor. Gençlerin bu sektöre yönelmesi için daha fazla teşvik sağlanmalı." şeklinde konuştu. Gürer, lahananın hibrit türlerinin dondan etkilendiğini, ancak geç ekimlerle sezonun kurtarılmaya çalışıldığını belirterek, "Şimdi bu lahanaları stil olarak ekiyorsunuz ve turşuluk olarak fabrikalara veriyorsunuz. Ancak bu süreçte yeterli destek almanız gerekiyor. Şu anda sadece tarla desteği ve mazot-gübre desteği alıyorsunuz. Bu yeterli değil." dedi. ÇİFTÇİLERİMİZ TOPRAĞA SAHİP ÇIKIYOR Ömer Fethi Gürer, çiftçilerin üretimi sürdürme konusundaki kararlılığını vurguladı: "Çiftçimiz üretmek istiyor. Traktörü olan, tarlası olan herkes üretimin içinde kalmayı hedefliyor. Ancak üreticinin ayakta kalabilmesi için yeterli destek sağlanmalı. Zirai donun erken ekilen tarla ürünlerine verdiği zarar da karşılanmalı. Lahana ve pancar gibi yeniden ekim olanağı olan tarla bitkileri için üreticiye acil destek verilmelidir “dedi. ÇÖZÜM İÇİN DAHA FAZLA DESTEK GEREKLİ Çiftçilerin yaşadığı sorunlar, sulama suyu yetersizliği, don olayları ve artan girdi maliyetleri gibi birçok başlıkta çözüm beklediğini belirten Ömer Fethi Gürer, tarım sektöründe sürdürülebilirlik ve çiftçilerin desteklenmesi yönünde atılması gereken adımların önemine dikkat çekti.

Gürer: "Diyanet’in Kurban Vekalet Ücretleri Gerçeklikten Uzak" Haber

Gürer: "Diyanet’in Kurban Vekalet Ücretleri Gerçeklikten Uzak"

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 2025 yılı için açıklanan kurban vekâlet ücretlerini eleştirdi. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, yurt içi vekâletle kurban kesim bedelini 13.500 TL, yurt dışını ise 5.450 TL olarak açıklamıştı. 13.500 TL’YE KURBANLIK VARSA VATANDAŞ ORADAN ALSIN Gürer, Diyanet’in açıkladığı fiyatların gerçeklikle bağdaşmadığını belirterek, “13.500 liraya bir kurbanlık varsa, Diyanet İşleri Başkanı bunun yerini açıklasın, vatandaşlarımız oradan alsın. Niğde’de görüştüğüm besiciler, kurbanlık fiyatlarının 25 bin TL’nin altında olmayacağını söylüyor. Bu durumda, Diyanet’in açıkladığı fiyatlar hangi gerçeklere dayanıyor?” dedi. DAR GELİRLİ VATANDAŞLAR İÇİN KURBAN HAYAL OLDU Gürer, mevcut ekonomik koşullarda özellikle emekli ve asgari ücretli vatandaşların kurban kesmesinin imkânsız hale geldiğini ifade etti. En düşük emekli maaşının 14.469 TL, asgari ücretin ise 26.005 TL olduğu bir dönemde, kurban fiyatlarının ulaşılamaz seviyelere çıktığını belirtti. Gürer, şu sözlerle Diyanet’in açıklamasını eleştirdi: “Emekli vatandaşlarımız ve asgari ücretle geçinen yurttaşlarımız için kurban kesmek bir hayal oldu. Diyanet, açıkladığı bu fiyatlar gerçeklikten çok uzak olduğu için bir kıymeti yok. Eğer bu fiyata kurban bulunabiliyorsa, Diyanet bunun yerini açıklasın ki vatandaşlarımız da bir nebze olsun rahatlasın, gidip oradan kurban alarak dini vecibelerini gerçekleştirme mutluluğuna erişsinler.” BAYRAM İKRAMİYELERİ ERİDİ, ALIM GÜCÜ DİBE VURDU Gürer, bayram ikramiyelerindeki artışın enflasyon karşısında eridiğini vurguladı. 2018 yılında 1.000 TL olarak verilen bayram ikramiyesiyle bir kurban alınabilirken, bugün 4.000 TL’ye çıkarılan ikramiyenin aynı alım gücünü sağlamaktan uzak olduğunu söyledi. Gürer, ekonomik koşulları şu örneklerle açıkladı: “2018’de 4,62 TL olan dolar kuruyla bayram ikramiyesiyle 214 dolar alınabiliyordu. Bugün dolar 38,2 TL, ikramiyeyle alınabilen miktar 104 dolara düştü. 2018’de bayram ikramiyesiyle 5 gram altın alınabilirken, bugün gram altın 4.217 TL’yi geçtiği için 1 gram bile alınamıyor. 2018’de mazot 5,7 TL, benzin 6,2 TL idi. Bayram ikramiyesiyle 175 litre mazot veya 161 litre benzin alınabiliyordu. Bugün bu miktar sırasıyla 87 ve 88 litreye düştü.” AKP GERÇEKLERLE YÜZLEŞMELİ CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, AKP iktidarının ekonomik politikalarını da eleştirerek, emekli maaşlarının ve bayram ikramiyelerinin vatandaşların temel ihtiyaçlarını bile karşılamaktan uzak olduğunu söyledi. Gürer, “2018’de bayram ikramiyesiyle kurban alınabiliyordu. 2020 yılında da alınabiliyordu .2020 yılı kurban vekalet ücretine  bugün kurban kesimi yapılabiliyor . Bayram ikramiyesi ise bir but dahi alınamıyor. Diyanet işleri Başkanlığı kurban vekalet kesim ücreti de TÜİK gibi kılı kırk yararak emekli maaşı altında tutulmaya çalışılmış. Bu fiyata nerde kurban var. Bununun da açıklanması gerekir. Kurban vekalet kesim ücreti düşük açıklanması vatandaşı bu yöne yöneltir. Bu durumda mahallede fakir fukara kurbandan kurbana et bekleyenlerde kurbanda da etten mahrum kalır. Bugün ise ne emekli maaşı ne de ikramiye bu hayali gerçekleştirecek seviyede. Vatandaşlarımız temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanıyor.” dedi. Gürer, Diyanet’in açıklamalarının toplumun gerçeklerinden ne kadar kopuk olunduğunun göstergesi olduğunu ifade etti.

CHP'li Gürer: “Cevizden Şeftaliye, Bahçelerde Büyük Kayıp” Haber

CHP'li Gürer: “Cevizden Şeftaliye, Bahçelerde Büyük Kayıp”

Türkiye’nin 36 ilinde yoğun hissedilen ve 61 ilde de etkileri görülen don olayının, tarımsal üretimde ciddi kayıplara yol açtığını, özellikle bahçe ürünlerinde meydana gelen zararla birlikte üreticilerin zor bir dönemle karşı karşıya kaldığını belirten CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, bölgede yaşanan ürün  kayıpları değerlendirerek üreticilerin taleplerine dikkat çekti. CEVİZ VE BAHÇE ÜRÜNLERİ BÜYÜK ZARAR GÖRDÜ Gürer, don olayının farklı ürünlere etkisi yanında ceviz üretimine büyük darbe vurduğunu belirterek, "Türkiye'de ceviz üretimimizde yeterlilik %80 düzeyindeydi ve geri kalan %20'lik kısmı ithalatla karşılıyorduk. Ancak bu yıl cevizlerde büyük zarar oluştu. Sadece ceviz değil, badem, erik, şeftali ve diğer sert çekirdekli meyve ağaçları da büyük hasar gördü. Üreticinin bu yıl  bağ ve bahçede ürün alması mümkün görünmüyor” dedi. SİGORTA KAPSAMI SINIRLI, ZARARI KARŞILAMAK ŞART CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Bor ilçesi gibi bölgelerde bahçelerdeki ağaçların genelde TARSİM sigortası bulunmadığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “Bu durum, üreticinin tüm zararını kendi başına karşılamak zorunda bırakıyor. Ağaçlar bile kuruma riskiyle karşı karşıya. Bu nedenle TARSİM sigortası olsun ya da olmasın, tüm üreticilerin zararları mutlaka devlet tarafından karşılanmalı. Aksi takdirde, bu bahçelerin ve tarımsal üretimin geleceği tehlikeye girer.” TOMURCUKLANAN ÜRÜNLER YOK OLDU Don olayının zamanlamasına dikkat çeken Ömer Fethi Gürer, "Nisan ayıyla birlikte tomurcuklanmaya başlayan ve çiçek açan ürünler, bu olumsuz hava koşulundan büyük zarar gördü. Bahçelerde erik ağacı gibi birçok üründe meyve yok. Bu yıl üretici, kendisine yetecek kadar dahi ürün elde edemeyecek durumda" diye konuştu. ÇİFTÇİNİN DURUMU KÖTÜYE GİDİYOR CHP’li Ömer Fethi Gürer, yaşanan kayıpların yalnızca ekonomik boyutuyla değil, aynı zamanda üretimin sürdürülebilirliği açısından da büyük tehdit oluşturduğunu ifade etti. “Ceviz, badem, şeftali, kayısı, elma gibi farklı ürünlerde yaşanan kayıplar, üreticiyi zor durumda bıraktı. Üzüm bağlarında da ciddi hasar var. Çiftçimiz büyük mağduriyet içinde. Bu zararların karşılanması için acil adımlar atılmalı” dedi. ÜRETİM SORUNLU  Ömer Fethi Gürer, don felaketi sonrası üreticilere gerekli desteğin verilmemesi halinde tarımsal üretimin daha da gerileyeceğini belirterek “Üreticinin zararı karşılanmazsa, önümüzdeki yıl üretimi sürdürmek mümkün olmayacak. Bahçeleri kurtarmak ve tarımsal faaliyetleri sürdürebilmek için devlet desteği şarttır” dedi.

Küçük Aile İşletmelerinde Hayvancılık S.O.S Veriyor Haber

Küçük Aile İşletmelerinde Hayvancılık S.O.S Veriyor

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Niğde’de hayvancılıktan artan maliyetler nedeniyle vazgeçmek zorunda kalan Körük ailesini ziyaret etti. Geçimini küçükbaş hayvancılıkla sağlayan aile, yem fiyatlarındaki artış ve süt gelirlerindeki düşüş nedeniyle binden fazla hayvanlarını satmak zorunda kaldıklarını ve il dışından yaz aylarında gelen torunları sevmesi için sınırlı sayıda keçi, koyun bıraktıklarını ve bu duruma  gelmekten üzgün olduklarını  anlattılar. AHIRLAR BOŞALDI CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bölgedeki hayvancılık faaliyetlerindeki durumunu değerlendirerek, “Niğde bölgesinde büyükbaş hayvancılık, özellikle çiftçilik yapmayanlar için olabildiğince zorlaştı. Yem fiyatlarına dayanamadıkları için çoğu ahır boşaldı. Küçükbaş hayvancılık ise bölgede kısmen devam ediyordu. Ancak onlarda keçilerini satmak durumunda kalmışlar.” ifadelerini kullandı. “1200 HAYVANIMIZ VARDI, ŞİMDİ 30 KALDI” Altunhisar ilçesinde Besici İbrahim Körük, yaşadıkları zorlukları şu sözlerle dile getirdi: “500 büyük sağmal keçimiz vardı. 600-700 tane de oğlakları vardı. İkisinin toplamı 1.100-1.200 civarındaydı. Yıllardır bu işi yürütüyorduk. Fakat yem konusunda çok sıkıntı çektiğimiz için dayanamadık. Bir de mazotun pahalanması, sütün taşınma sorunu eklendi. Süt para etmedi. Keçi sütünü en son verdiğimizde 15 liraydı. Şu an elimizde yaklaşık 30 kadar hayvan kaldı. Binin üzerinde hayvan varlığımız varken 30 hayvana düştük. Yonca'nın fiyatı 12.000 lira, torba yem ise 600-650 lira civarında. Destek almadık, desteksiz yapmaya çalıştık. Süt için Konya Ereğli'den gelip alıyorlardı. Ancak mazot pahalanınca hem fiyatı düşürdüler hem de "kurtarmaz" dediler. Alımı bıraktılar, değerine süt satamayınca ve de giderler artınca çözüm bulamadık. Hayvanları satıp bu işi bırakmak zorunda kaldık. Bu ağıllar hayvan doluydu. Hepsi boş kaldı” dedi. HAYVANCILIĞI SÜRDÜRMEK ZORLAŞTI CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bölgedeki hayvancılığın durumunu sorgulayarak, “Bölgede hayvancılık geriliyor mu?” diye sordu. İbrahim Körük, “Altunhisar'da hemen hemen yok denecek kadar azaldı. Bu arazide 10-15 sürü vardı. Şu anda hiç yok, bir veya iki kişi kalmıştır. Yem, zaman ve nakliye bu durumun en önemli nedenleri. Mera konusunda da yardımcı olunmadı. Bölgede mera hayvancılığı tamamen bitti. Hayvanlara süt yemi ve yonca veriyorduk. Bir kısmını kendimiz yetiştirmemize rağmen yetmedi. Şu anda elimizdeki sınırlı hayvanlarda bitmek üzere. Bunlar da bittiğinde hayvancılığı bırakmış olacağım.” dedi. "SEVEREK YAPIYORDUK AMA İMKÂNSIZ HALE GELDİ" İbrahim Körük’ün eşi Güler Körük, “Eğer bu hayvancılık biterse tarım zaten bitmiş durumda. Ne yiyip ne içeceğiz? Çoluk çocuk, torunlar nasıl bir hayata geliyor? Ben bu işi severek yapıyordum. Torunlar elimizde kalan hayvanları "Satmayalım." diye istemişti. Ancak hayvanlarımız analarını göz göre göre sattık. Küçükleri de doğunca satamadık. Her şey çok pahalandı. Severek yapıyordum ama artık imkânsız hale geldi. Biz işçi ücretlerini de karşılayamaz hale geldik. Burada 3-5 işçi çalışıyordu. 11:00, 11:30’a kadar bu hayvanlarla uğraşıyorduk. 450-500 oğlağımız olurdu. Hayvancılık zorda olsa severek yıllardır yaptık. Gelirimiz giderimizi karşılayamaz olunca hayvanları satmakta çareyi bulduk” dedi. “TORUNLAR BU HAYVANLARLA BÜYÜDÜ” Güler Körük, yaşadıkları sıkıntılara rağmen hayvanlarla kurdukları bağa dikkat çekerek, “Bizim Altunhisar’ın içinde bir evimiz var. Biz ise ağıl bulunduğu burada yaşıyorduk. Herkes "Burada niye duruyorsun?" diye soruyor. "Çocuklarım tüm geleceği bütün yatırımı burada." diyordum. Nereye gidelim? Torunlarım bu hayvanların içinde büyüdü. Ankara’da yaşıyorlar ama bu hayvanlar için buraya her yaz geliyorlar. Hayvanları seviyorlar. Onlar için 30-40 hayvan ayırdık. Onlar gelecek diye bakıyoruz. Bu ara ayırdığımız keçilerden yavrulayanlarda oldu. Bakıyoruz. Ancak bine yakın hayvanı satmak zorunda kaldık. Tüm bu alan koyun, keçi sesi duyulurdu. Yaptığımız ağıllar boş kaldı. Malzemeler boşa düştü. Hayvancılıkta sorunlara başta yeme bir çare bulunması gerekir ” diye konuştu. HAYVANCILIK İÇİN TEHLİKE ÇANLARI ÇALIYOR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, hayvancılığın bitmesinin bölge için olası olumsuz sonuçlarını yaratacağı söyledi. Gürer, “Bölgede hayvancılık önemli bir geçim kaynağıydı. Kırsalda sürü sayısı her yıl azalıyor. Hayvancılık gelir gider dengesi bozulması besiciyi bu işten koparıyor. Çok kişi zorunluluktan bu işi sürdürse de bırakan ve bırakacağını söyleyen sayısı artıyor. Özellikle büyükbaş hayvancılıkta sorun vardı. Küçük aile tipi işletmeler tek tek kapandı. Mera hayvancılığı geriledi. Küçükbaş hayvancılığın da zorlaştığını görüyoruz. Mera, yem, çoban, işçilik, mazot ve ahır giderleri sorunları arttırdı. Bu yüzden hayvancılıkta koyun ve keçi sayısında azalma yaşanıyor. Bölgede kooperatifleşmenin gelişmemesi, sağım sonrası stoklama olanağı olmadığı için hemen aracı toplayıcıya sütün verilmesi, aracının düşük alım fiyatı vermesi gibi sorunlarda sürü sahiplerini yalnız kalmasına vesile olunca çözümü hayvancılığı bırakmakta buluyorlar.” dedi.

CHP'li Gürer: ''Beş İlde Elmada Büyük Kayıp'' Haber

CHP'li Gürer: ''Beş İlde Elmada Büyük Kayıp''

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, zirai don felaketinden etkilenen Niğde’nin Merkez,Bor ve Altunhisar ilçesinde elma bahçelerini gezdi. Don ile tamamına yakın yok ılan ve Büyük kayıplar yaşayan üreticilerin sorunlarını dinleyen Gürer, çözüm önerilerini paylaştı. ZİRAİ DON ELMALARI YAKTI CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bölgedeki zararın boyutlarına dikkat çekerek şu ifadelerde bulundu: “Ülkemizde yaşanan don felaketinden Niğde'deki elma bahçeleri büyük oranda etkilendi. Türkiye genelinde 99 milyon elma ağacımız var. Ancak bunlardan 18 milyonu genç olduğu için ürün vermiyor. Ürün veren ağaçlar arasında özellikle Niğde, Karaman, Konya, Antalya ve Isparta öne çıkıyor. Bu illerin tamamı don olayından etkilendi, ancak Niğde’deki kayıp çok daha büyük. Geçtiğimiz yıllarda 614 bin ton elma üretilirken bu yıl 500 bin ton kayıp görülüyor . Çiçekler büyük ölçüde zarar gördü ve ciddi bir üretim kaybı yaşanacak.” Ömer Fethi Gürer Türkiye genelinde elma üretimine ilişkin ise, “Türkiye genelinde üretilen elma miktarı 4 milyon 602 bin ton. Bunun da yaklaşık bir buçuk milyon tonu ihraç ediliyordu. Bu durumda ihracat olanağı da sınırlı olacak ve ciddi anlamda üretim kaybı yaşanacak. Görüldüğü gibi, dondan etkilenen ve artık ürün vermeyecek olan çiçeklerde büyük bir zayiatın varlığı gözler önünde. ÜRETİCİNİN ÇIĞLIĞI: “BU YIL ÜRÜN YOK” Bölgedeki 800 dekarlık elma bahçesiyle büyük çaplı üretim yapan Cemil Acer, don felaketinin etkilerini rakamsal verilerle belirterek, “Burası 800 dekar bodur elma bahçesi. Yaklaşık 4.000 ton üretimimiz oluyor. Bu sene maalesef belki 100 ton olacak. Büyük bir bölümünü de ihraç ediyoruz; %80’ini ihraç ediyoruz ürettiğimiz elmanın. 21 yıldır bodur elma yetiştiriyoruz, bahçe işi yapıyoruz. Böyle felaket görmedik. Bu don felaketi çok büyük bir kayıp oldu. Çiçeklerin içerisi tamamen boş. Birkaç gün içerisinde bu çiçekler dökülecek. Asıl meyveyi oluşturan ürün soğuk almış durumda. Çiçeklerin tamamen içi boş. Birkaç gün dayanır, Mayıs’ın başında tamamen dökülür. Bugüne kadarki tecrübemiz bunun üzerine. NİĞDE ELMA ÜRETİMİNDE BİRİNCİ SIRADA “Geçmişte bölgede Amasya ya da misket elması olarak bilinen ağaçlar ağırlıklıydı” diyen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bu türlerin ihracat şansı olmadığı için önemli bir bölümünün söküldüğünü belirtti. Ancak, Niğde’nin halen misket elma ağacı sayısında birinci sırada olduğuna dikkat çekti. Gürer, “Son yıllarda yeni elma türleri bölgeye geldi ve üretim çeşitliliği arttı” dedi. Elma üreticisi Cemil Acer ise üretimdeki dönüşümü ve yaşanan kayıpları şu sözlerle anlattı: “Red Chief, Super Chief, Granny Smith, Golden, Fuji, Pink Lady gibi yeni endüstriyel elmalar yetiştiriyoruz. Bunların tamamı ihracat için üretiliyor. Bizim gibi büyük entegre işletmeler ihracata yönelik çalışıyor. Ancak, bu yıl don felaketi nedeniyle bölgemizde üretim tamamen kayboldu. Çiçeklerin içi boş ve birkaç gün içinde dökülecek. Bir sonraki yıl için zararın boyutunu şu an öngöremiyoruz.” Acer, İl Tarım Müdürlüğü’nün gerekli tespitleri yaptığını ve İlçe Tarım Müdürlüğü’nün süreci takip ettiğini belirtti.  TARSİM’E TEPKİ: “SİGORTA SİSTEMİ KARMAŞIK VE ÇİFTÇİ ALEYHİNE” Elma üreticisi Cemil Acer, sigorta konusunda yaşanan sıkıntıları belirterek, “TARSİM sigortasını maalesef yaptırmadık. TARSİM ile ilgili çok büyük sorunlarımız var. Onun için TARSİM yaptırmıyoruz. TARSİM Sigorta karmakarışık bir sistem. Bu bahçelerin büyük bir bölümü, süspansiyonlu kredilerden dolayı bankanın mecburiyetinden yapılan sigortalar. Bizde de küçük bir bölümü, 70 dekar gibi, süspansiyonlu kredilerden dolayı mecburiyetten yapıyoruz. TARSİM sigorta sistemini artık çiftçi benimsemiyor. Onun için yaptırmıyor. Burada büyük bahçeler var. Bizim gibi komşularımızın hiçbiri sigorta yaptırmıyor.” diye konuştu. TARSİM SADELEŞMELİ VE ÇİFTÇİ DESTEKLENMELİ Ömer Fethi Gürer, TARSİM sisteminin revize edilmesi gerektiğini belirterek, “TARSİM'de yeniden bir düzenlemeye gidilmeli. Sigorta sistemi hem sadeleştirilmeli hem de çiftçinin lehine olmalı. Bununla ilgili kanun teklifi de verdik. %66 oranında olan donla ilgili prim desteğinin %75’e çıkarılmasını talep ettik. TARSİM’e kayıtlı olsun olmasın, tüm çiftçilerin zararları karşılanmalı. Çünkü şimdi bu ağaçta meydana gelen bu don, sonraki seneye gelecek dönemdeki üretimi engellememesi için ne yapılacak? Gübre atılacak, su verilecek, ilaç verilecek. Buradan gelir elde etmeyen üretici, bu destekleri almazsa nasıl yapacak?” diye sordu. ELMA OLMAYACAK AMA MASRAF DEVAM EDECEK Elmanın olmayacağını ancak masrafların devam edeceğini belirten elma üreticisi Cemil Acer, “İşçiliği hariç, tahminen dekar maliyetimiz 50.000 lira civarındaydı. Şimdi elma yok. 10 bin lirasını tasarruf edebiliriz. Eğer mal olmadığı için bazı ilaçlama ve besleme gruplarını tasarruf ederiz ama yine de 40 bin lira masrafımız olacak. Bunu yapmazsak ağaç ölecek. Bir sonraki yıla ürün vermez. Örneğin, kırmızı örümcek ilacını atmak zorundayız ki bir sonraki dönemin gözlerine zarar vermesin ve bir sonraki sene ürün olsun diye. Bu kadar büyük bir kaybımız var.” şeklinde konuştu. BU BÖLGENİN EKONOMİSİ TARIMLA DÖNÜYOR Cemil Acer, tarımın bölgedeki ekonomik önemine vurgu yaparak, “Bu bölgedeki Anadolu insanının büyük bir çoğunluğu, 5-6 ay tarım işletmelerinde çalışarak bir yıllık geçimini sağlardı. Öğrenciler yaz aylarında buraya çalışmaya gelirdi. Yazın elma hasadı olmayacağı için istihdamda büyük bir kayıp olacak. Kışın depoda elma işliyorduk. Elma olmadığı için depolama yapamayacağız, orada da istihdam kaybı olacak. Köylerin büyük bir bölümünün istihdam kaynağı tarımsal üretimdi. Maalesef şimdi bu iş olmayacak.” dedi.  Hem büyük çiftçinin hem küçük çiftçinin bankaya borçları olduğunu hatta entegre işletmelerin dahi borçlarının olduğunu ve üretimin önemine değinen Acer, “Biz üretirsek vergi öderiz. Biz üretirsek ihracat yaparız. Biz üretirsek ülkeye gelir sağlamış oluruz. Biz üretirsek vatandaşın sofrasına aş gider, yiyecek gider. Bu sene, bu doğal afetten dolayı elma olmayacak. Ceviz olmayacak, kayısı olmayacak, nektarin olmayacak. Bunların maalesef hiçbirisi yok.” diye konuştu.  AFET BÜYÜK, ÇÖZÜM ŞART Gürer, don felaketinin ekonomik ve sosyal etkilerinin büyüklüğüne işaret ederek, “Onun için çiftçinin hem kredi borcu var hem de gelecek yıl üretim yapabilmesi için bu ağaçlara bakımını sürdürmesi gerekiyor. Yani “Ağaçta meyve yok, ben ağaca bakmayayım.” diyemez. Bu ağaca bakılacak. Onun için hasarlar tespit edilmeli, gerekli destekler sağlanmalı ve ayrıca yurtdışı pazarının kaybolmaması için bugünden tedbirler alınmalı. Uğranılan zarar, ziyan çok büyük. Bölgenin önemli bir üretim alanı olan bu bölgede, yaşanan don olayından sonra çiçeklerin içi boşalmış ve bunlardan artık ürün olması mümkün değil. Büyük bir zayiat var.” şeklinde konuştu CHP’li Ömer Fethi Gürer, dedesi tarafından söylenilen bir sözü de ifadelerine ekleyerek, “Dedem derdi ki: ‘Hasan Dağı’nda kalbur kadar kar varsa, Bor Bağı’nın, Altunhisar Bağı’nın hayrını gör.’ Hasan Dağı’nda kar var. Sürecin bundan sonraki evrileceği olumsuzlukta, eğer ağaçlar zarar görmezse o bile büyük bir mutluluk. Onun için yaşanan afet büyük, destek şart.Tarsimde olsun olmasın  tüm üretici zararları karşılanmalıdır “dedi.

CHP'li Gürer: "Zirai Don, Lahana Üreticisini de Vurdu" Haber

CHP'li Gürer: "Zirai Don, Lahana Üreticisini de Vurdu"

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, ülke genelinde etkili olan zirai don nedeniyle Niğde'nin Ulukışla ilçesine bağlı Hüsniye köyünde lahana üreticilerini ziyaret etti ve onların yaşadığı sorunları dinledi. Ziyaret sırasında, Hüsniye Köyü'nde zirai dondan zarar gören tarlalarda incelemelerde bulunan Gürer, üreticilerin karşılaştığı zorluklara dikkat çekti. HEPSİ ÖLMÜŞ, PERİŞAN TARLA CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Hüsniye Köyü'ndeki lahana tarlasını ziyaret ettiğinde, donun etkisiyle büyük bir zarara uğramış olan fideleri gösterdi. Gürer, “Lahana üretiminde Niğde Samsun ilinden sonra ikinci şurada. Bazı bölgelerde dikilen fidelerin tamamı  ölmüş, tarla da ürün perişan. Erken ekilen lahanalar, donun yarattığı olumsuzluktan ciddi şekilde nasibini almış. Görüldüğü gibi artık lahana fideleri don nedeniyle gelişmeyecek. Bu tarlada 60.000 dikilmiş fide var ve tamamı dondan etkilenmiş. Don etkisi kar ve don etkisi kalktıktan sonra bahçeler de somut bir şekilde görülüyor.” dedi. ÜRETİCİLER DESTEK BEKLİYOR Ziyaret sırasında, lahanaların büyük kısmının don nedeniyle zarar gördüğünü belirten üretici Ahmet Keskin, sigorta konusunda sıkıntı yaşadıklarını dile getirdi. Keskin, “Benim 250 dönüm yerim var; 30 dönümlük sigortası var, kalanı yok. Genelde çoğumuzda yaptıramadığı gibi, biz de yaptıramadık. Sigorta biraz yüksek geliyor fiyatlar. Biz de yaptıramıyoruz.” ifadelerini kullandı. Ömer Fethi  Gürer, sigorta olmadan tespit çalışmalarının yapılıp yapılmadığını sorarak, “Bölgeye tespit için geldiler mi?” dedi. Keskin, “Bu durum daha önce de oldu. 4-5 sefer kontrole geldiler. Bize biri %60 verdi, biri %40 verdi. "Olmadı," dedi. Bilmem şöyle böyle... Maliyeti diyelim 100.000 lira, elimize geçecek 30.000 lira. Bu yüzden de sigortaya pek sıcak bakmadık.” diye konuştu. FİDE VE TARLA MALİYETLERİ YÜKSELİYOR  Keskin “Bu hibrit dediğimiz lahana, erkenci bir ürün ve ithalat yapıyoruz. Hatta yurtdışına şu anda Adana tarafından sürekli 3 tane tır yüklüyor. Rusya, Romanya telefonları yönlendiriyorum, orada arkadaşlarla buluşturuyorum” diye donan ürünün aynı zamanda ihracının da olduğunu belirtti.  Lahana üreticisi Ahmet Keskin, don nedeniyle tarlalarındaki tüm fidelerin zarar gördüğünü ve bunlardan herhangi bir fayda beklemediklerini belirtti. Ayrıca, fidelerin maliyetlerine de değinen Keskin, “Kırmızı lahana ortalama 5 bin ile 6 bin arasında dikim yapılır. Siyah lahanaların cinslerine göre fiyatlar değişir. Tohumu şu anda 4.000-4.200 lira tanesi. Normalde 3.000 lira olanları da var. Ortalama 3.000 lira ile 4.000 lira arasında fide maliyeti var. Dönüme de 5.500-6.000 siyah lahana dikeriz. Beyaz lahana da 2.500-3.000 arasında dönümde değişir. Şimdi bunun fidesini 4 TL ile çarptığın zaman 6 TL fide olsa 24.000 TL sadece fide maliyeti var. Bunu sürmek için 3-4 sefer sürüm yaparız. Ot ilacıdır. Siyah lahananın bir dekara maliyeti 35.000 TL ile 40.000 TL’yi buluyor. Beyaz lahanada ise 25.000 TL’yi buluyor” dedi. CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Niğde gibi illerde bazı tarla ürünleri daha ekilmedi. Kırmızı lahana bu yıl eken çiftçi ürünü dönmüş. Bu yıl bu tarladan artık ürün alınamayacak. Ancak ikinci ekim şansı var. Çiftçiye fide desteği ve gübre desteği gerekiyor. Çiftçi borçlu. İlk diktiği dondu. Traktör ile kısa sürede sürüm olacakta ekmek için nakit sorunu var. Burada iktidar desteğe yönelmelidir.” diyerek, destek taleplerine vurgu yaptı. DON, ÇİFTÇİYİ ZORLUYOR CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Orman ve Köy İşleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, son günlerde Niğde’nin tarım arazilerinde yaşanan don olayının etkilerini değerlendirerek, çiftçilerin içinde bulunduğu zor duruma dikkat çekti. Gürer, "Bu yıl bu tarladan artık ürün alınamayacak. Bunu yeniden dikecekler. Bu süreç mayıs ayının ortasına kadar devam eder. Çiftçi için fide desteği, gübre desteği lazım." şeklinde konuştu. “61 YAŞINDAYIM BÖYLE ZİRAİ DON GÖRMEDİM” Lahana üreticisi Ahmet Keskin, yaşadıkları zorlukları daha da ayrıntılı bir şekilde dile getirdi. "Vadeli yapıldığı için maliyetler yükseliyor. Peşin alınamıyor, fideler vadeli yaptırılıyor. Ben 61 yaşındayım. Doğduğumdan beri bu işle uğraşıyorum. Ama böyle bir don görmedim. Bu yılki gibi aşırı bir don olmadı. Bütün ağaçların çiçeklerini, yapraklarını yakmış" diyerek, çiftçilerin borç yükü ve artan maliyetlerle başa çıkmaya çalıştığını belirtti. ÖMER FETHİ GÜRER: TARIMDA BÜYÜK ZARAR VAR CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer, bölgedeki tarım ürünlerinin büyük zarar gördüğünü, özellikle meyve bahçelerinde kayıpların büyük boyutlarda olduğunu ifade etti. "Bahçe bitkilerinde büyük zarar var. Elmada, kirazda, cevizde, armutta büyük kayıp var. Çiçek açan bütün sert çekirdekli ürünler dondu. Tarla ürünlerinde de zarar görülüyor. Lahana tarlasındaki ürün artık yetişmeyecek." dedi. Ayrıca, bu zararın telafi edilebilmesi için çiftçilere destek verilmesi gerektiğine dikkat çekti. "İkinci ekim şansı var. Hibrit lahana, yurt dışına gönderilen bir tür. Bu ikinci ekim için çiftçiye destek gerekiyor." diyerek, bölgedeki çiftçilerin desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Gürer, ayrıca, "Bölgede ÇKS’li çiftçi az, TARSİM’e kayıt yaptıran da az. Çiftçiye bu hasar tespiti sonrası Cumhurbaşkanlığı tarafından bütçeden doğrudan destek sağlanmalı. Bu destek sağlanırsa çiftçi biraz rahatlar." diyerek, hükümetin çiftçilere yönelik doğrudan destek sağlama çağrısında bulundu. ÇİFTÇİLERİN BORÇ YÜKÜ Ahmet Keskin, tarımdaki maliyet artışlarından da bahsederek, "35 liraya mal olacaksa ikinci ekimle beraber 70’e mal olacak dönümünde. Daha bunun dolusu var. Hastalığı var. Piyasası var. Bir tek bununla da kalmıyor. Ancak tarımda risk büyük. Çiftçilerin borçları yüksek. Genelde tarımla uğraşanların hepsinin borcu var, özellikle bankalara." diyerek, çiftçilerin içinde bulunduğu borç batağını ve zorlu mali koşulları anlatmış oldu. Keskin, özellikle son zamanlarda yaşanan afetlerin ve piyasa hareketliliklerinin tarım sektöründeki durumu etkilediğini belirtti: "Lahana grubu 3 yıldır para etmiyordu. Bu kışın Bafra’yı sel basınca, ufak tefek karnabahar, lahana gruplarında 3 ay bir hareketlilik oldu. Zaten Türkiye genelinde para etmiyordu. Şimdi Bafra’yı sel basmasından dolayı ufak tefek karnabahar, lahana gruplarında bir 3 ay kadar bir hareketlilik oldu. Piyasayı o biraz hareketlendirdi." ZARAR GÖREN TARIM ÜRÜNLERİ Bölgede donun etkisini her alanda hissettirdiğini belirten Ömer Fethi Gürer, "İkinci ekim şansı olan yerlerde ikinci ekim yapılacak. Ama bazı ürünler var, onlar da iki kere ürün alma şansı yok. Buğday eğer kar kalınlığından dondan etkilenmediyse buğdayda büyük zarar oluşmayacak. Ancak bölgede arpada da birkaç yerde gördüm, yanmalar oluşmuş. Arpada da zarar var" diyerek, çiftçilerin bu süreçte karşılaştığı zorlukları aktardı. BAHÇE BİTKİLERİNDE ZARAR BÜYÜK Gürer, "Tarla bitkilerinde kısmen hasar oluştu ama bahçe bitkileri bu yıl bitti" diyerek, zarar gören tarım ürünlerinin telafi edilmesi için gerekli adımların atılması gerektiğini ifade etti

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.