SON DAKİKA
Hava Durumu

#Chp Niğde Milletvekili

Porsuk Haber Ajansı - Chp Niğde Milletvekili haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Chp Niğde Milletvekili haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

CHP'li Gürer: "Tarım Alanları Daralıyor" Haber

CHP'li Gürer: "Tarım Alanları Daralıyor"

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Türkiye’de tarımın geldiği noktaya ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Tarımın yalnızca ekonomik bir faaliyet olmadığını vurgulayan Gürer, “Tarım, milli güvenlik kadar önemlidir. Gıda güvenliği, ulusal bağımsızlığın ve toplum refahının temelidir. Geleceğimiz, toprağımıza ve çiftçimize ne kadar sahip çıktığımıza bağlıdır” diyerek AKP iktidarının tarım politikalarını hazırladığı video ile destekleyerek eleştirdi. “TARIMDA YAŞANAN KRİZ TESADÜF DEĞİL, TERCİHTİR” AKP iktidarının yıllardır sürdürdüğü plansız ve ithalata dayalı politikaların Türkiye tarımını geriye götürdüğünü belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yaşanan tablonun bir tesadüf olmadığını ifade etti. Gürer, “Yetersiz desteklemeler, sürekli artan girdi maliyetleri ve üreticiyi korumayan piyasa düzenlemeleri nedeniyle pek çok ürün grubunda üretim düştü. Türkiye giderek dışa bağımlı hale getirildi. Bu durum artık tarımsal arz güvenliğini tehdit eden yapısal bir sorun haline gelmiştir” dedi. TARIM SAYIMI 23 YIL SONRA BAŞLADI PLANSIZLIĞIN BİR NEDENİDE BU” Tarımda yaşanan sorunların temelinde veri eksikliğinin önemli yeri olduğunu söyleyen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, önemli bir hatırlatma yaptı: “Türkiye’de 1927’den 2001’e kadar yedi kez genel tarım sayımı yapıldı. Ancak 2002’den bu yana sonuçlanmış tek bir tarım sayımı yok. Tam 23 yıldır tarım sayımı yapılmıyor. Plansızlık, hatalı bütçeler ve etkisiz desteklerin bir nedeni budur.” TARLALAR BOŞALIYOR, STRATEJİK ÜRÜNLERDE DÜŞÜŞ YAŞANIYOR Üretimdeki gerilemeyi rakamlarla ortaya koyan CHP’li Ömer Fethi Gürer, 2023–2025 döneminde yaşanan kayıplara dikkat çekerek, “Buğday üretimi 22 milyon tondan 17,9 milyon tona düştü. Ayçiçeği 2,2 milyon tondan 1,8 milyon tona, arpa 9,2 milyon tondan 6 milyon tona, mercimek ise 424 bin tondan 230 bin tona geriledi. Stratejik ürünlerdeki bu düşüşler gıda enflasyonunu artıracak, ithalat bağımlılığını daha da derinleştirecektir,” diye konuştu. “KANUN VAR, UYGULAMA YOK: ÇİFTÇİNİN 1,89 TRİLYON LİRA ALACAĞI VAR” Tarım Kanunu’nun 21. maddesinin yıllardır ihlal edildiğini söyleyen Ömer Fethi Gürer, çiftçinin devletten alacaklı olduğunu belirterek, “2014–2026 yılları arasında çiftçiye verilmesi gereken destek tutarı 2 trilyon 510 milyar liradır. Ancak bugüne kadar çiftçiye yalnızca 620 milyar lira ödenmiştir. Çiftçinin AKP iktidarından 1 trilyon 890 milyar lira alacağı vardır. Tarım Kanunu 2006 yılından beri sistematik biçimde uygulanmamaktadır,” dedi. “MALİYETLER UÇTU, ÇİFTÇİ ÜRETİMDE ZORLANIYOR” Girdi maliyetlerindeki artışın üretimi durma noktasına getirdiğini belirten Ömer Fethi Gürer, gübre fiyatlarındaki yükselişi şöyle sıraladı: “Üre gübre bir yılda yüzde 102, DAP gübre yüzde 89, CAN gübre yüzde 83, amonyum sülfat yüzde 76 zamlandı. Bu maliyetlerle çiftçinin üretimde kalması giderek zorlaşıyor” dedi. “KRİZİN FATURASI ÇİFTÇİYE KESİLİYOR” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, iktidarın alım fiyatlarını girdi maliyetlerin altında belirlediğini belirterek, “Ekonomik krizin yükü çiftçinin sırtına yıkılıyor. Üretici tüccarın ve aracının insafına terk edilmiş durumda” dedi. Hayvancılıktaki gerilemeyi de değerlendiren Gürer, “1980 yılında hayvan varlığı 84,6 milyondu. 2024’te bu sayı 71,9 milyona düştü. Nüfus arttı, hayvan sayısı azaldı. Mera hayvancılıkta sorunlu kılındı. Üretici hastalıklarla ve maliyetlerle baş başa bırakıldı. Sonuç, kendi kendine yeterliliğin kaybı ve artan ithalat bağımlılığıdır” ifadelerini kullandı. “BETONA GÖMÜLEN BİR GELECEK” Tarım arazilerinin yok edildiğine dikkat çeken Gürer, kaybın boyutunu şu sözlerle anlattı: “AKP iktidara geldiğinden bu yana 2 milyon 555 bin hektar tarım arazisi kaybedildi. Bu alan yaklaşık 5 İstanbul büyüklüğünde. Her saat 18 futbol sahası büyüklüğünde tarım alanı yok edildi. Kaybedilen alan 2,5 Kıbrıs büyüklüğüne eşdeğerdir.” “ÜRETMEK YERİNE İTHAL EDİYORUZ, KAYNAK YABANCI ÇİFTÇİYE GİDİYOR” CHP’li Ömer Fethi Gürer, “2025 yılının ilk 9 ayında 831 milyon dolar büyükbaş hayvan ithalatına harcandı. Kırmızı et ithalatına 368 milyar dolar ödendi. Kendi üreticimizi desteklemek yerine yabancı ülkelerin çiftçilerine kaynak aktarıyoruz” dedi. Aynı dönemde tarım, gıda ve içecek ithalatının yüzde 19,6 artarak 16,6 milyar dolara ulaştığını belirtti. “ÇİFTÇİNİN BORCU 1 TRİLYON LİRAYI AŞTI” Çiftçinin bankalara olan borcunun 2025 yılında rekor seviyeye çıktığını ifade eden CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Borç yükü 1 trilyon lirayı aştı. Bu borçlar çiftçinin tarım arazilerini ve üretim araçlarını kaybetmesine neden oluyor. Haciz ve icra işlemleri artık olağan hale geldi” dedi. ÇÖZÜM ÖNERİLERİ: “İTHALAT DEĞİL, YERLİ ÜRETİM ESAS ALINMALI” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, tarımda çıkış yolunun belli olduğunu vurgulayarak yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Planlı, öngörülebilen bir tarım politikası uygulanmalıdır. Bir an önce tarım sayımı tamamlanmalıdır. Tarım Kanunu uygulanmalı, çiftçiye verilmesi gereken destekler eksiksiz ödenmelidir. Taban fiyat güvencesi sağlanarak üretici maliyetin altında ezdirilmemelidir. Gübre, mazot ve yem başta olmak üzere girdi maliyetleri sübvanse edilmelidir. Küçük aile işletmelerine pozitif ayrımcılık yapılmalı, genç ve kadın çiftçilere özel teşvikler verilmelidir. İthalat değil, yerli üretim ve kendi kendine yeterlilik esas alınarak kamucu bir anlayışla tarım yeniden planlanmalıdır.”

Sütün Kaymağını Üreten de Tüketen de Yiyemiyor! Haber

Sütün Kaymağını Üreten de Tüketen de Yiyemiyor!

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, çiğ süt alım fiyatı ile raf fiyatları arasındaki değişkenliğe dikkat çekerek, “Beş yılda süt ve sütten mamul ürünlerde market rafları yüzde 600 ila yüzde 1200 arasında fiyat artışı yaşanırken, inek besleyip çiğ sütü satan maliyetleri karşılamada zorlanır duruma geldi. Ulusal Süt Konseyinin tavsiye fiyatına üreticiden aracı süt almayıp alım fiyatı baskılarken üretici, ürettiği sütü aracının belirlediği fiyata satmak zorunda kalıyor. 1 litre çiğ süt satıp 1,5 kg yem alamadığı için de zarar edip ineğini satıyor. Ulusal Süt Konseyi yeni çiğ süt fiyatı süt inekçiliği yapanı mutlu etmezse inek satışları artar. İktidar süt inekçiliği yapanın yanında olmalıdır.” dedi. RAF FİYATLARI UÇTU Market rafında 1 litre süt, 2020 Aralık’ta 7,5 TL iken 2025 Aralık ayında 50 TL’ye çıktığına dikkat çeken CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2020-2025 arasında sütten mamul ürün fiyat artışına dikkat çekti. 2020 yılından 2025 yılına tereyağı 1 kg 40 TL’den 380 TL’ye çıkmış, %850 artış oluşmuştur. Bu fiyatın üzerinde fiyatlar da vardır. 2020 yılından 2025 yılına beş yılda peynir kilosu 50 TL’den 650 TL’ye çıkmış ve %1200 artış meydana gelmiştir. Üretim şekline göre bu fiyatı da geçen rafta ürün vardır. Ayranda ise 2020 yılı ile 2025 yılları arasında 1 litre 6 TL’den 50 TL’ye çıkmış ve ayranda da fiyat %733 artış gerçekleşmiştir. Bölge, semt market fiyatlarında değişkenlik de mevcuttur. Üretim şekline göre daha yüksek fiyatlara ürün varken kaşar fiyatlarına emekli, dar gelirli bakıp geçmekte, alamamaktadır.” dedi. Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, süt inekçiliği yapan düşük süt alım fiyatı ile bu iş sürdürülemez derken, tüketici süt ve sütten mamul ürün fiyat artışından dert yanıyor. Sanayici ise ürün toplama ve dağıtım giderleri artışının fiyatlara yansıdığını belirtiyor ve işçilik, nakliye, faiz, ambalaj giderlerinin işlenmiş süt fiyatında artışa neden olduğunu belirtiyor. Üretende, toplayanda, işleyende, satanda, alanda şikâyetçi ise orada sorumluluğu olan iktidarın çözümcü bir yaklaşımla sorunlara bakmamasının da bir etkisi var.” dedi. SÜT İNEĞİ BESLEYEN KAZANAMIYOR CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “2020’de üretici 2,30 TL’ye süt sattığında markette sütün fiyatı 7,5 TL idi. Aradaki fark 3 kat bile değildi. Fark en az beş kata çıktı. Hâlen Ulusal Süt Konseyi tavsiye fiyatı 19,60 TL’dir. Bu ay yeni fiyat belirlenecek ancak küçük aile tipi işletmelerden çiğ sütü toplayıcıların daha düşük fiyattan alım yapması besiciyi zora sokuyor. Süt inekçiliği yapan kazanamıyor. Çiğ süt işlenip market rafında en az litresi 50 liradan satılıyor. Jersey ineği sütü daha yüksek fiyatla tüketiciye sunuluyor. Burada bir dengesizlik var. İktidar bu sürecin doğru oluşmasını sağlayacak önlemler almalıdır.” şeklinde konuştu. “SÜT İNEKÇİLİĞİ GİDEREK ZORLAŞIYOR” CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, artan girdi maliyetleri karşısında birçok üreticinin son yıllarda süt ineklerini satmak zorunda kaldığını belirterek, “İnek satılması yanında şap hastalığı da süt verimi düşmesine neden oldu, rafta süt ve sütten mamul ürün fiyat artışı emekli ve dar gelirli başta tüm tüketiciyi olumsuz etkiliyor.” dedi. Gürer çözüm için, “Çiğ süt referans fiyatı 3 aylık maliyet odaklı güncellenmeli ve alım fiyatı değil taban fiyat olarak USK’nin açıkladığı fiyat uygulanmalıdır. Üreticiye yem–mazot destekleri artırılmalı ve yem sübvanse edilmelidir. Ahır giderleri düşürülmelidir. İthal yem yerine yerli üretim artırılmalı ve yem sübvanse edilmelidir. Desteklerin artırılması, hastalıklarla ciddi mücadele edilmesi şarttır. Bu yıl şap, 81 ilde hayvan pazarlarını kapattırdı. Bu süreçte süt verimi düştü. İnek sütçülüğü yapanın zararı dahi görmezden gelindi. Bu süreç et ve süt mamullerinde fiyat artışına yol açtı. Et ve süt mamulleri sofradan eksildi. Mutlaka süt inekçiliği için de planlı, mera hayvancılığını da geliştirecek, kooperatifleri güçlendirecek çalışmalara ihtiyaç vardır.” dedi. SÜT VERİLERİ DEĞİŞİYOR Ülkemizde süt ineği varlığı 6,5 milyon civarında. Farklı Avrupa ülkelerinde ülkemizden daha az hayvan varlığı olan yerlerde çiğ süt üretimi daha çok sağlanıyor diyen Gürer, çiğ süt verimliliğinin düşük olduğunu, mevcut hayvan varlığından daha çok süt elde etmemiz gerektiğini söyledi. Doğrudan süt inekçiliği yapana yem desteği sağlanmadı ve bakım tekniğinin geliştirilmesi de süt verimini artırıp fiyatı düşürecek etki yaratır. TÜİK’in açıkladığı verilere göre ticari süt işletmelerince 895 bin 834 ton inek sütü toplandı. TÜİK Ekim 2025 yılı verilerine göre ticari süt işletmeleri tarafından toplanan inek sütü miktarı Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %3,2 azalırken, içme sütü üretimi %6,4 azaldı, tereyağı ve sadeyağ üretimi %0,8 azaldı. Ulusal Süt Konseyi 15 Aralık’ta yeni çiğ süt alım fiyatı açıklaması bekleniyor. Fiyat süt inekçiliği yapanı tatmin etmezse süt inekçiliği yapanın hayvanını satmasına yol açacaktır.” dedi.

CHP'li Gürer: "TMO Patatesi Alsaydı Çiftçinin Zararı Ortadan Kalkardı" Haber

CHP'li Gürer: "TMO Patatesi Alsaydı Çiftçinin Zararı Ortadan Kalkardı"

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, bölgenin önemli bir tarım havzası olduğunu hatırlatarak patates üreticisinin içine düştüğü ekonomik darboğazı çarpıcı ifadelerle aktardı. TMO, SORUNU GÖRMEZDEN GELDİ CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “ Kapadokya Bölgesi tarım bölgesi; kabak çekirdeğinde, üzümde, kuru fasulyede, patateste önemli bir tarım bölgesi. Patatesi çiftçimiz yine depolara götürmek zorunda kaldı, bu yıl tarlada para etmedi, patates seçilerek toplandı, tarlada kalan hayvan yemi oldu ve depolara alınan patatesin de giderleri arttı. Bu gider artışından doğal olarak üreticinin maliyeti daha da arttı.” sözleriyle üreticinin yaşadığı kayıpları anlattı. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin müdahale etmemesini eleştiren Ömer Fethi Gürer, “Girdi maliyetlerine uygun ve makul kârla Toprak Mahsulleri Ofisi bu patatesleri alsaydı çiftçinin uğradığı zararı kısmen ortadan kaldırır, tüketiciye de uygun fiyatla ürünün gitmesi sağlanırdı.” diyerek devletin devreye girmesi gerektiğini vurguladı. PİYASA TÜCCARA BIRAKILIYOR Türkiye’nin patates tüketiminde dünya sıralamasındaki yerine dikkat çeken CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, piyasanın tamamen tüccara bırakılmasının üreticiyi yok ettiğini belirterek, “Hububattan sonra bu ülkede en çok patates tüketiliyor ama patates iki üç yıldır AKP’nin anlayışıyla çöp oluyor. Nedeni de şu: Tüccara bırakılan bir piyasa var oysa patatesten elde edilecek 30’dan fazla ürün var; bir entegre tesisi getirip bölgeye kurup Nevşehir’in, Niğde’nin, Sivas’ın, Yozgat’ın, bölgede patates üretenlerin tümünün bu sorunlarına çözüm de yaratılabilir,” dedi. ÜRÜN DEPODA ÇİLLENİYOR Depolardaki ürünün tehlikede olduğunu belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çillenme uyarısında bulunarak, “Şu an patates depoda; havalar iyi giderse ocak-şubattan itibaren çillenmeye başlar ve büyük bir sorun olur çünkü onu depodan çıkarmak da sorun.” diye konuştu. Artan yoksulluğun yurttaşların temel gıdaya ulaşmasını engellediğini hatırlatan Gürer, çözümün devlet eliyle doğrudan ürün erişimi olduğunu ifade ederek “Oysa çoğu yurttaşımız ekonomik sıkıntı içinde, onlara bu patatesin iktidar eliyle, Toprak Mahsulleri Ofisi, Tarım Kredi Kooperatifleri vasıtasıyla erişimi sağlanıp en azından patatesle karınlarını doyurmalarının yolu açılır.” dedi. Gürer, “Çok evde artık bir günde 3 öğün yemek yenmiyor, çoğu evde artık 1 öğün yemek yeniyor,” dedi.

CHP'li Gürer: ''GAP Biterse Gıdada Arz Sorunu Biter'' Haber

CHP'li Gürer: ''GAP Biterse Gıdada Arz Sorunu Biter''

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde GAP Bölge Kalkınma İdaresi Bütçesinde CHP Grubu adına söz aldı. TBMM Tarım,Orman ve Köyişleri Komisyon Üyesi,CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer “Güneydoğu Anadolu Projesi, bir bölge kalkınma projesi olarak başlamış olmasına rağmen bundan sonraki süreçte Türkiye'nin geleceğidir çünkü su fakiri olan ülkemizde, özellikle İç Anadolu'da ortaya çıkan kuraklık ve iklim değişikliklerinden sonra gıda arzı açığı oluşmaması için GAP bölgesi Türkiye'de önemli bir merkez olarak mutlak surette bir an önce bitirilip, işlemleri sonuçlandırılarak ülkenin geleceği açısından yolu açılmalıdır.” Dedi. TBMM’de GAP Bölge Kalkınma İdaresi Bütçesinde CHP Grubu adına konuşan Ömer Fethi Gürer” buraya Cumhurbaşkanı Yardımcısı geldi, Sayın Cevdet Yılmaz konuşurken dedi ki: "Suyla ilgili bir komisyon kurduk, bundan sonra suyu iyi yöneteceğiz." Ardından getirdi, bir polemik yaptı, belediyelerdeki kaçak suya işi bağladı. Oysa tarım yüzde 70 suyu kullanır, sanayi ve içme suyunun kullanımı yüzde 30 civarındadır. Sen onu bırak, şu GAP'ı bitirin. GAP'ı bitirirseniz o bölgedeki verimlilik artacak, üretim artacak, o bölgenin kalkınmasıyla kırsala dönüş başlayacak ve ülkede yaşanan sorunların önemli ölçüde azalması gerçekleşecek; aksi takdirde gıdadaki arz açığı büyüyecek. O bölgede neler yetişiyor: Antep fıstığı, zeytin, buğday, pamuk, mısır, yani sulama suyuyla verimi artacak ürünler yetişiyor. Ama GAP'ı bir türlü bitirmiyorsunuz, “ diye konuştu. GAP ÖNEMLİ PROJE CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer “ GAP Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının içine alınmasının nedeni de onu yalnızca bir sanayi olarak düşünüyorsunuz. Devlet Su İşleri Tarım ve Orman Bakanlığında, GAP Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında, onu tarım ve katma değerli bir ürüne dönüştürecek bir bölge olarak düşünün. Çünkü yüz yıl içinde yalnızca yaşam alanlarının sürdürülebilirliği olan bölge olarak Mezopotamya bölgesi, havzası düşünülüyor, Karadeniz düşünülüyor. Bunu da bugünden geleceği görerek doğru planlamak gerekir.” Dedi. CUMHURBAŞKANI, “BİTECEK” DEDİ, BİTMEDİ Gürer “Sayın Cumhurbaşkanı GAP'la ilgili ne demişti 2008 yılında Diyarbakır'da? "Beş yılda bitecek." 2015'e geldik, Mardin'de ne dedi? "Beş yılda bitecek." 2017'de Urfa'da ne dedi? "Üç yılda bitecek." Bu söylediklerine rağmen hâlâ Silvan Barajı'yla ilgili çalışmalar, yeni tünellerle bölgeye suyun verilmesi işi ancak başlatılabildi. GAP'ı önemseyelim, GAP'ın bölgenin ve Türkiye'nin geleceği olduğunu dikkate alalım. Burada eğer GAP'la ilgili çalışmalar sonuçlanırsa, kırsalda kalkınmanın o bölgede olmasıyla bölgeler arası dengesizlik de ortadan kalkacak. “ dedi. CHP’li vekil Ömer Fethi Gürer “Bunun yanı sıra, bölge insanının gelirinin artmasının ötesinde, katma değerli ürün üreterek Türkiye'nin ürettiği ürünlerden yurt dışına marka ürün göndermesinin yolu açılacak. Eğitimde, ulaştırmada, farklı alanlarda altyapı sorunlarının çözülmesi gerçekleşecek. "GAP" deyip yalnızca bir proje olarak bakmayalım; bölge kalkınması, insanın refahı, geleceğin güzel kurgulanması ve o bölgeyle birlikte ülkenin de farklı sorunlardan arınmasının gerçekleşeceğini görelim. GAP'a yapılacak her yatırım ülkeye yapılan önemli bir katkı olacaktır, bütçesi yetersizdir. Bu anlamda yapılan çalışmalarda 2019 ile 2022 yılları arasında 62 performans göstergesinde gerçekleşme yüzde 39,5'tu yani kâğıt üzerinde söylenen ile uygulama aynı değil. “Dedi. ATATÜRK SU VE TOPRAĞI ÖNEMSEDİ Gürer “Mustafa Kemal Atatürk Türkiye'de suyu ve toprağı ilk, daha cumhuriyetin başlangıcında önemsemiş, daha sonrasında da Süleyman Demirel "GAP'ı kaptırmam." diyerek simgeleştirdiği bir bölgenin bugünkü kaplumbağa hızıyla giden uygulama ve yatırımları yetersizliğin göstergesidir. GAP'ı önemsemenin ötesinde, bölgeye bu bağlamda yapılacak yatırımlar hızlandırılmalı ve onun bir Türkiye projesi olarak genelde her kesimin de sahipleneceği bir boyuta taşınmalıdır. KOP var, DAP var, bunun gibi farklı bölgesel kalkınma olguları var ama esas olan bu Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamında Fırat ve Dicle'nin suladığı, tarihsel sürede Mezopotamya kültürünün doğduğu bölgenin var edilmesinin bu ülkeye sağlayacağı olumlu katkıyı görün diyorum” dedi.

TÜİK'e Göre 2025'te Zeytinde Kayıp %34,7! Haber

TÜİK'e Göre 2025'te Zeytinde Kayıp %34,7!

CHP Niğde Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, zeytin üretiminde yaşanan kayıpları, destek yetersizliklerini ve sektörün sorunlarını dikkat çekti. Gürer, zirai don, kuraklık, iklim değişikliği ve yanlış politikaların etkisiyle 2025 yılında %34,7 oranında zeytin kaybı yaşandığını vurgulayarak, “Bu tablo sadece üreticiyi değil, sofralarımızdaki zeytini de etkileyecek.” dedi. “ZİRAİ DON OLDU, KURAKLIK VURDU, ÜRETİCİ YALNIZ BIRAKILDI” CHP’li Ömer Fethi Gürer, Türkiye genelinde yaşanan zirai don ve ardından gelen kuraklığın farklı ürünleri etkilediğini, ÇKS ve TARSİM olmanın dışında üreticinin desteksiz kaldığını belirtti. Niğde’de 8 yaş sınırı ile ceviz üreticisi destek alamazken greyfurt, cennet hurması da destek dışı bırakıldığını söyledi. Gürer, “ÇKS’ye kayıtlı olmayan çiftçilere don zararı ödemesi yapılmadı. Kayıtlı olanlarda bile cevizde ‘8 yaş sınırı’ gibi keyfi uygulamalar nedeniyle destek reddedildi. Oysa Cumhurbaşkanı Kararnamesi’nde böyle bir sınırlama yoktu.” diye konuştu. STRATEJİK ÜRÜN ZEYTİNDE GERİLEME Zeytinin Türkiye için hem ekonomik hem kültürel değer taşıyan stratejik bir ürün olduğunu belirten CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, üretimdeki düşüşe dikkat çekerek, “Türkiye’de yaklaşık 118 milyon zeytin ağacı bulunuyor. Ancak son yıllarda iklimsel etkiler, hastalıklar ve bakım maliyetleri üretimi düşürdü. 2025 yılında TÜİK verilerine göre zeytinde %34,7 oranında kayıp yaşandı. Bu kayıp gelecekte daha ağır sorunları tetikleyecek. Sorunlar görmezden gelindikçe üretici üretimden kopuyor.” ifadelerini kullandı. “İHRACAT YASAĞI PAZARLARIMIZI KAYBETTİRDİ” Zeytinyağı ihracatına 2021’de getirilen yasakların Türkiye’nin dış pazarlardaki konumunu zayıflattığını söyleyen Gürer, zeytinyağı satışında dökme ürün ağırlığının da ülkeye yeterli gelir getirmediğini belirtti. Ömer Fethi Gürer, “Dökme yağ ihraç edeceğimize katma değerli ürün olarak ihracat sağlamalıyız. İhracat yasağı gibi kararlarda da pazarı kaybetmeyecek önlemleri önemsemeliyiz.” dedi. MAKİNELEŞME YOK, MALİYET YÜKSEK, ÜRETİCİ NEFES ALAMIYOR Zeytin üretiminin büyük kısmının hâlâ insan gücüne dayandığını, engebeli arazi nedeniyle makineli hasadın yapılamadığını belirten Ömer Fethi Gürer, maliyet kalemlerini tek tek sıraladı: “Budama, hasat, ilaçlama, gübreleme, nakliye, işçilik maliyetleri, artan girdi fiyatları… İşçilik ve girdi fiyatlarındaki artış üreticinin belini büküyor. Zeytinde gelir üretici için soruna dönüştüğü dönemin yaşanıyor.” diye konuştu. “KAYIT DIŞI ÜRETİM VE HİLELİ ZEYTİNYAĞI TÜKETİCİYİ ÜRKÜTÜYOR” Taklit ve tağşişin zeytinyağı sektörünün en büyük sorunlarından biri olduğunu belirten CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Bakanlığı göreve çağırdı. Gürer, “Hileli ürünler hem üreticiyi hem tüketiciyi mağdur ediyor. İşini doğru yapan imalatçıyı da zora sokuyor. Denetim yetersizliği sektörü sorunlu kılıyor. Bu tabloyu düzeltecek olan iktidardır.” diye konuştu. “ZEYTİNLİKLERİN MADEN SAHASI YAPILMASINA İZİN VERİRSENİZ SOFRADA ZEYTİN BULAMAYIZ” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, zeytin ağaçlarının maden sahası gibi uygulamalarla yok edilmesine tepki göstererek, “Zeytini sadece bir arazi parçası olarak görürseniz gelecekte sofralarımızdaki zeytinin hem fiyatına hem varlığına ağır darbe vurursunuz.” dedi. “ÜRETİCİYİ DİNLEYİN, DESTEKLERİ ARTIRIN, POLİTİKALAR ÖNGÖRÜLEBİLİR OLSUN” Ömer Fethi Gürer çözüm önerilerini de sıraladı: • Üretim maliyetlerini düşürecek destekleme modelleri, • Kooperatifleşmenin güçlendirilmesi, • Zeytin ve zeytinyağına yönelik planlı ve öngörülebilir politika, • İhracat düzenlemelerinde üretici lehine adımlar, • Denetimlerin artırılması, • Sektöre yönelik güncel ve şeffaf veri paylaşımı sağlanmalıdır.” dedi. Gürer, “Kamucu bir anlayışla, öngörülebilir politikalarla zeytin üretiminin geleceği sorunsuz kılınabilir. Bu ürün hem ülke ekonomisi için stratejiktir hem de soframızın temelidir.” dedi. “SAHAYA İNİN, ÜRETİCİYİ DİNLEYİN” TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığı’na seslendi: “Zeytin üreticisinin sorunları büyüyor. Bu sorunları önemseyin. Gelir-gider dengesi üretici aleyhine gelişiyor. Zararlılar, maden alanlarına kurban edilmesi gibi sıkıntılar da üreticiyi zorluyor. Üretici desteklenmezse zeytinlikler geleceksiz, sofralarımız zeytinsiz kalacak.”

Gürer: "Yılbaşı Sofrasında Çerez Bile Lüks Oldu" Haber

Gürer: "Yılbaşı Sofrasında Çerez Bile Lüks Oldu"

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Aralık 2024 – Aralık 2025 arasında çerez fiyatlarında yaşanan artışları değerlendirerek, yaklaşan yılbaşı öncesinde vatandaşın yılbaşı keyfini dahi kaçıracak düzeyde raf fiyatları oluştuğunu söyledi. Gürer, “Millet et alamıyor, süt alamıyor; artık yılbaşında emekli, dar gelirli, asgari ücretli çerez bile alamaz hale geldi. Çerez fiyatlarındaki artış, üreticinin gelirine yansımasa da tüccarın eline geçip rafa geldiğinde fiyatın katlandığı gerçeğidir. Yer fıstığından cevize, bademe kadar ithal ürün getirilip fiyatlar yerli üretimin bile üzerinde bir etiketle pazara sunuluyor” dedi. “YILBAŞINDA BİR TABAK ÇEREZ BİLE LÜKS OLDU” Ömer Fethi Gürer, çerez fiyatlarındaki artışın yılbaşı öncesi emekli ve dar gelirliyi bu ürünlere rafta sadece bakar duruma getirdiğini belirterek, bazı ürünlerde yıllık fiyat artışının yüzde 150’yi aşmasının enflasyonun gerçek boyutunu ortaya koyduğunu söyledi. Gürer şöyle konuştu: “Eski Türkiye’de yılbaşı akşamları orta ve dar gelirliler evde toplanır, televizyon karşısına geçer, yılbaşı programlarını izlerken masada bir tabak fındık, fıstık, leblebi, ayçekirdeği olurdu. AKP iktidarlarının ekonomi politikaları sonucu artık vatandaş bu ürünleri gramla almak zorunda. Emekli ve dar gelirlinin ise alacak gücü yok. Hindi ve kestaneden söz eden de yok. Meyvede bu yıl yaşanan zirai don nedeniyle oluşan on milyon ton kayıp fiyatları olumsuz etkiledi. Yılbaşında dahi emekli çerez bile alamıyorsa, bu durum ekonomik tablonun dar gelirliye etkisinin açık göstergesidir.” 2024–2025 ÇEREZ FİYAT ARTIŞ TABLOSU Ürün 2024 Aralık (TL) 2025 Aralık (TL) Artış (%) Ayçekirdeği 120 190 58,30% Kabak çekirdeği 400 500 25% Leblebi 180 280 55,50% Fıstık içi 209 250 19,60% Antep fıstığı 900 1600 77,70% Fındık içi 580 1500 158,60% Badem içi 580 800 37,90% Kaju fıstığı 620 800 29% Kabuklu ceviz 200 350 75% Beyaz leblebi 160 250 56,20% Ömer Fethi Gürer, “Fındık içi yüzde 158 artmış, Antep fıstığı yüzde 78’e dayanmış, leblebi yüzde 55 zamlanmış. Bunlar yılbaşı sofrasında vatandaşın elini titreten fiyatlar” dedi. “YILBAŞI SOFRASI ZOR HAZIRLANIYOR” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yılbaşı öncesi yapılan alışverişlerde vatandaşın hindi ve çerez gibi tercihlerden uzak durduğunu belirterek, “İnsanlar yılbaşını evinde sade bir sofrayla geçirmeye hazırlanıyor. Çocuklara bir avuç fıstık alabilmek bile artık maliyet hesabına dönüştü. Simit almakta zorlanan vatandaş için yılbaşının en basit ve sembolik geleneği olan çerez bile lüks. Ancak bir eli yağda, bir eli balda; kolay yoldan para kazanan mutlu azınlık yılbaşına keyifli girecek. Derin yoksulluk yaşayan için ise yılbaşı artık bir anlam ifade etmeyecek,” diye konuştu. “ENFLASYON MARKET RAFLARINDA GERÇEK YÜZÜNÜ GÖSTERİYOR” CHP’li Ömer Fethi Gürer, “Ayçekirdeği yüzde 58, ceviz yüzde 75, fındık içi yüzde 158 artmışsa, TÜİK’in açıkladığı enflasyon ile bu veriler örtüşmüyor” dedi. “VATANDAŞA YILBAŞI ZOR GELECEK” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Yılbaşında bir tabak çerez almanın bile vatandaşı zorladığı bir döneme erdik. Yılbaşı sofrasına konacak bir tabak çerez bile lüks olmuşsa, sıkı para politikası yalnızca emekliyi, dar gelirliyi ve sabit gelirlileri sıkmaktadır. Hem üreticiyi hem tüketiciyi koruyan adil bir ekonomik politikanın zorunluluğu artık kaçınılmazdır” diye konuştu.

Asgari Ücretin Alım Gücü Eridi, Fiyatlar Uçtu! Haber

Asgari Ücretin Alım Gücü Eridi, Fiyatlar Uçtu!

2025 yılı boyunca asgari ücrete tek kuruş ara zam yapılmamasının çalışanlar üzerindeki etkisi, CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in aynı marka ve aynı marketten derlediği fiyat karşılaştırmasıyla bir kez daha ortaya koydu. Gürer, “Yılın başında asgari ücretli bir çalışanın maaşıyla alabildiği temel gıda ürünlerini yıl sonunda alabilmesi için onlarca, hatta bazı ürünlerde yüzlerce saat daha fazla çalışması gerekiyor. Aralık ayında ücreti 22.104 TL’de kalan asgari ücretlinin saatlik ücreti 98,24 TL. Ancak marketteki fiyat artışları karşısında bu ücretin alım gücü adeta buharlaştı,” dedi. EKMEKTEN ETE, SÜTTEN YAĞA: FİYATLAR YÜZDE 50 İLE 130 ARASINDA ARTTI Ömer Fethi Gürer’in aynı marketten verilere göre Ocak–Aralık dönemindeki artışlar şöyle: Ekmek: 12,50 TL → 15 TL (%20 artış) Salça (720 gr): 50 TL → 90 TL (%80 artış) Kahve (100 gr): 34,90 TL → 80 TL (%129 artış) 1 litre süt: 29 TL → 54 TL (%86 artış) Dana kuşbaşı 1 kg: 420 TL → 850 TL (%102 artış) Dana kıyma 1 kg: 400 TL → 750 TL (%87 artış) Tereyağı 1 kg: 380 TL → 754 TL (%98 artış) Beyaz peynir 1 kg: 380 TL → 600 TL (%58 artış) Pirinç 1 kg: 80 TL → 139 TL (%74 artış) Çay 1kg: 200 TL → 299 TL (%49 artış) CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Temel gıda ürünlerinde ortalama artış %60–100 bandına dayanırken, asgari ücretlinin aylık geliri yıl boyunca sabit kaldı. Bu tablo çalışanların gelirinde derin bir erimeyi gözler önüne seriyor,” dedi. AYNI ÜRÜNLERİ ALABİLMEK İÇİN YIL SONUNDA BİNLERCE LİRA EK MALİYET GEREKİYOR Ocak ayında maaşıyla aldığı ürünleri Aralık ayında da aynı miktarda almak isteyen bir asgari ücretlinin karşılaştığı tablo çarpıcı: Ekmek için: +4.420 TL ek ödeme Süt için: +19.055 TL ek ödeme Kıyma için: +19.341 TL ek ödeme Kuşbaşı et için: +22.630 TL ek ödeme Kahve için: +28.564 TL ek ödeme Tereyağı için: +21.754 TL ek ödeme Pirinç için: +16.301 TL ek ödeme yapması gerekiyor diyen CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bu ürünlerde Ocak ayında alabildiği miktarı Aralık ayında da alabilmek için asgari ücretli, maaşının %50 ile %130’u arasında değişen ek maliyetlerle karşı karşıya kalıyor. Yani aynı markete gidip aynı ürünleri almak için, cebine en az bir ek maaş daha koyması gerekiyor,” dedi. ASGARİ ÜCRETLİ AYNI SEPETİ ALMAK İÇİN 45 SAATTEN 290 SAATE KADAR EK MESAİ YAPMAK ZORUNDA Saatlik ücreti 98,24 TL olan bir çalışan için tablo daha da çarpıcı hale geliyor. Ömer Fethi Gürer’in bir asgari ücretlinin Ocak ayında aldığı ürünleri Aralık ayında da alabilmek için fazladan çalışması gereken süre şöyle: Ekmek: 45 saat Yeşil zeytin: 43 saat Çay: 111 saat Pirinç: 166 saat Yoğurt: 143 saat Beyaz peynir: 130 saat Tereyağı: 221 saat Dana kıyma: 197 saat Dana kuşbaşı: 230 saat Kahve: 291 saat (rekor artış) GÜRER: “AYNI SEPETİ ALMAK İÇİN BİR MAAŞ YETMİYOR” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Aynı marka, aynı market baz alınarak hesaplamalarda görüyoruz ki, asgari ücretliye yıl boyunca yapılan ‘sıfır zam’, fiilen milyonlarca çalışanı açlık sınırının altına itti. Ocak’ta aldığı ürünleri Aralık’ta almak için bir maaş daha gerekiyor. Bu ücret artık asgari bir yaşam ücretini değil, açlık mücadelesini temsil ediyor” dedi. Gürer, yıl boyunca ara zam çağrılarının karşılıksız bırakıldığını ve asgari ücretliye zam yapılmasını içeren kanun teklifinin olduğunu vurgulayarak, “Market rafları, mutfaklar, çalışanların yaşadığı gerçeği her gün yüzlerine vuruyor. Fiyatlar %100’e dayanırken, asgari ücreti sabit tutmak emekçiyi yoksulluğa ve açlığa mahkûm etmektir” ifadelerini kullandı. ARA ZAM YAPILMADI, EMEKÇİ AÇLIKLA BOĞUŞUYOR CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Sonuç olarak aynı ürünleri aynı marketten alan bir tüketicinin 2025 yılı boyunca yaşadığı kayıp, asgari ücrete ara zam yapılmamasının ne kadar büyük bir etkisi olduğunu gösteriyor. Her ay aynı maaşı alan çalışan; ekmekten süte, peynirden ete kadar her temel kalemde artan fiyatlarla baş başa bırakıldı. Aynı ürünleri alma gücünü koruyabilmesi için saatlerce ek mesai yapması gereken bu kesim için mevcut ücret, artık geçinmenin değil, ayakta kalmanın bile zorlandığı bir seviyeye inmiş durumda. En az asgari ücret 39 bin kira olmalı yılda en az üç kez asgari ücret güncellenmelidir,” şeklinde konuştu.

Alkollü İçki ve Şans Oyunu Vergileri Uçtu Gitti Haber

Alkollü İçki ve Şans Oyunu Vergileri Uçtu Gitti

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2021–2026 döneminde alkollü içki ve şans oyunlarından elde edilen vergi gelirlerinde yaşanan artışı değerlendirdi. Gürer, rakamların yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda siyasal açıdan da iktidarın söylemleri ile uygulamaları arasındaki çelişkiyi gözler önüne serdiğini belirterek, “Kendisini muhafazakâr olarak tanımlayan bir iktidarın en büyük gelir artışını alkol ve kumardan sağlaması düşündürücüdür. Bütçeyi bu iki alana yaslamak, devletin kolay gelir arayışının açık göstergesidir” dedi. ALKOLLÜ İÇKİDEN ALINAN VERGİDE BEŞ YILDA %735’İ AŞAN ARTIŞ CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Alkollü içkilerden alınan vergiler 2021 yılında 22,9 milyar TL iken, 2026 yılı için planlanan gelir 191,6 milyar TL’ye yükseliyor. Bu, tam 8,4 katlık (%735) bir artış anlamına geliyor” dedi. Yıllara göre dikkat çeken artışlar şöyle: 2022’de içki vergisi bir önceki yıla göre %92,1 arttı.2023’te artış %58,1 olarak gerçekleşti.2024’te tahmin farkı 36,3 milyar TL’ye ulaştı ve bu da %52,3’lük yeni bir sıçrama anlamına geldi.2025’in ilk 8 ayında artış 43 milyar TL seviyesine çıktı.2026’da beklenen 191,6 milyar TL, tarıma ayrılan tüm destek bütçesini geride bırakıyor. Gürer, “Alkollü içkide vergi artışı olağanüstü boyuta ulaşmış durumda. Fiyatlar katlandıkça kaçakçılık riski büyüyor, toplum sağlığı tehdit altına giriyor. Üstelik tüm bunlar muhafazakâr bir hükümet döneminde yaşanıyor” diyerek çelişkiye dikkat çekti. ŞANS OYUNLARINDAN ALINAN VERGİ: 5 YILDA %793’LÜK SIÇRAMA 2021’de 6,09 milyar TL olan şans oyunları vergi geliri, 2026’da 67,1 milyar TL’ye çıkıyor. Bu artış %793, yani 10 kattan fazla. Yıllara göre artışlar: 2022’de gelir %69,1 arttı.2023’te artış oranı %175,7 gibi tarihi bir seviyeye ulaştı.2024’te artış hızının düşmesine rağmen yıllık fark 8,28 milyar TL oldu.2025’in ilk 8 ayında fark 17,7 milyar TL'ye kadar yükseldi.2026 için öngörülen 67,1 milyar TL, 2024 yılı gençlik ve spor yatırımlarına ayrılan bütçeye yakın. Gürer, bu tabloyu şöyle değerlendirdi: “Ekonomik sıkışmışlık arttıkça insanlar umut arayışıyla şans oyunlarına yöneliyor. İktidar ise bu dramatik tabloyu gelir kapısına çeviriyor. Toplumsal travmanın vergilendirilmesidir bu.” DOLAYLI VERGİLER CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, alkollü içki ve şans oyunlarının ortak yönünün dolaylı vergi olmaları olduğunu vurguladı. Gürer, “Bu vergiler gösteriyor ki iktidar kolay yoldan gelir elde etmeye yönelmiş durumda” dedi. “KOLAY VERGİ KAYNAKLARI”: AKP’NİN “MUHAFAZAKÂR” SÖYLEMİYLE ÇELİŞEN BİR POLİTİKA Gürer, AKP iktidarının yıllardır kendisini “muhafazakâr” bir hareket olarak tanımladığını hatırlatarak, uygulanan politika ile bu söylem arasında derin bir uyumsuzluk olduğunu belirtti: “Alkol ve kumarı toplumsal açıdan eleştiren bir iktidarın, en büyük vergi artışını bu iki kalemden elde etmesi büyük bir çelişkidir. Bütçe açıklarını kapatmak için en kolay görülen alanlara yönelmek, sosyal politikaların değil nakit ihtiyacının gözetildiğini gösteriyor.” 2026’DA TOPLAM 258,7 MİLYAR TL: BİRÇOK BAKANLIĞIN BÜTÇESİNİ GEÇİYOR Alkollü içki ve şans oyunları vergilerinin toplamının 2026’da 258,7 milyar TL’ye çıkması bekleniyor. Bu tutar: Ticaret Bakanlığı,Kültür ve Turizm Bakanlığı,Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı,Dışişleri Bakanlığı,İçişleri Bakanlığı,Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı gibi birçok bakanlığın yıllık bütçesinden daha yüksek. Gürer, “Devlet, üretimi ve istihdamı destekleyen yapısal politikalar yerine, kolay tahsil edilen vergilere yaslanmış durumda. Bu durum sürdürülebilir değildir” değerlendirmesinde bulundu. Gürer’in ortaya koyduğu tablo, Türkiye’de vergi sisteminin ağırlıklı olarak dolaylı vergilere dayanmasının yarattığı ekonomik ve sosyal sorunları gözler önüne seriyor. 2026’da alkol ve şans oyunlarından beklenen toplam gelir birçok bakanlık bütçesini aşarken, muhafazakâr kimlik iddiasındaki iktidarın bu iki alandan rekor gelir elde etmiştir.

Ekonomi İyiye Gidiyorsa Neden Güvercinler Haczedildi Haber

Ekonomi İyiye Gidiyorsa Neden Güvercinler Haczedildi

CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, ekonomik krizin geldiği boyutları anlatırken, yaşanan tabloyu “masal değil, Türkiye gerçeği” sözleriyle değerlendirdi. Gürer, “Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ekonominin iyi gittiğini söylüyor ama işçi, çiftçi, esnaf, emekli bu iyi gidişi göremiyor. Hatta sanayici bile konkordato kıskacında. Vatandaşın güvercinine dahi haciz geldi” diyerek mevcut tabloyu rakamlarla ortaya koydu. “İCRA DOSYASI SAYISI 25 MİLYONA DAYANDI: EKONOMİ VATANDAŞI TÜKETİYOR” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, icra dairelerindeki dosya sayısının ulaştığı boyutun ekonominin gerçek yüzünü ortaya koyduğunu belirterek, “İcra dairelerinde derdest durumda olan dosya sayısı 24 milyon 769 bin 227’ye ulaştı. Bir yıl önce bu sayı 22 milyon 912 bindi. İcra dosyaları milyon milyon artıyor. Ailelerin, vatandaşların yaşam mücadelesinin ne kadar ağırlaştığının göstergesi bu,” diye konuştu. Aynı dönemde icra dairelerine gelen yeni dosya sayısının da bir yıl içinde 8 milyon 529 binden 9 milyon 698 bine çıktığını söyleyen Gürer, toplumun borç yükünün artık taşınamaz hale geldiğini vurguladı. “GÜVERCİNE BİLE HACİZ GELDİ: EKONOMİNİN ACI TABLOSU” CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in en dikkat çekici vurgularından biri ise Yozgat’ın Yerköy ilçesinde yaşanan olay oldu. Bir vatandaşın güvercinlerine, özel bir banka tarafından borç nedeniyle haciz uygulanmasını “ekonomik çöküşün sembolü” olarak nitelendirdi. “Vatandaşın evinde haczedilecek bir şey bulamayınca güvercinlerine haciz uygulandı. Dumanlı, beyaz, Arap, deve tüylü güvercinler… Hepsi tek tek değer biçilip satış listesine konuldu. Resmi kayıtlarla sabit. Haciz artık güvercine kadar indi.Barışın simgesi Güvetcine de haciz uygulandı.Vatandaşın bir donu kaldı haczedilmedik” dedi. Ömer Fethi Gürer, Cinsine göre dumanlı güvercinlere 2.700 lira, deve tüylü güvercinlere ise 6.000 liraya kadar değer biçildiğini hatırlatarak, “Ekonominin vatandaşı nasıl tükettiğinin en somut göstergesi bu” dedi. “BORÇ YÜKÜ ALTINDA EZİLEN VATANDAŞ AYAKTA DURAMIYOR” CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, vatandaşların bankalara olan borç yükünün de giderek arttığını belirterek, “Kredi ve kredi kartı borçlarının toplamı 5 trilyon 332 milyar lirayı geçti. Zamanında ödenmediği için takibe alınan borç 224 milyar liraya ulaştı. TOKİ’ye borç 80 milyar, varlık yönetim şirketlerine borç 79 milyar. Vatandaşın toplam borcu 5 trilyon 715 milyar lirayı buldu,” şeklinde konuştu. Bu yükle vatandaşın ayakta kalmasının mümkün olmadığını ifade etti. Gürer, iktidarın “ekonomi iyi gidiyor” söyleminin halkın hayatıyla uyuşmadığını vurguladı. “ÇİFTÇİNİN İNEĞİNE, KOYUNUNA, TARLASINA HACİZ OLMAZ; ÜRETİM ÇÖKER” Çiftçilerin üretim araçlarına yönelik hacizlerin üretimi bitirme noktasına getirdiğini belirten Ömer Fethi Gürer, bu alanda yaptıkları kanun teklifi hatırlattı: “İnek, koyun, tarla, traktör, arazi gibi üretimin devamı için gerekli unsurlara haciz uygulanmaması gerektiğini defalarca söyledik. Çiftçi ancak üretim yaparak borcunu ödeyebilir. Hayvanını, traktörünü, tarlasını elinden aldığınızda nasıl ayakta kalacak?” Girdi maliyetlerinin yükseldiğini, pazarlama ve depolama sorunlarının arttığını belirten Gürer, çiftçinin aldığı tohumun fiyatının sattığı üründen üç kat pahalı hale geldiğini söyledi. İcralar durdurulması ve traktör,arazi ,hayvana haciz uygulanmaması için kanun teklifi de belirten Gürer Çiftçi borçları ertelenmesi için verdiği kanun teklifininde TBMM Başkanlığında olduğunu belirtti. “SIKI PARA POLİTİKASININ SONUCU: EVDEKİ GÜVERCİNE HACİZ” İktidarın uyguladığı sıkı para politikasının toplumda yarattığı tahribatı değerlendiren CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, sözlerini çarpıcı bir cümleyle tamamladı: “Sıkı para politikasının erdiği nokta, evdeki güvercine haciz uygulayacak kadar gözü kararmış bir anlayıştır. Vatandaşın elinde ne varsa almanın peşindeler.Emekli ve Agari ücretli açlık sınırı altında yaşam mücadelesi vermeye çalışıyor.Kredi ve kredi kartları borçlarını ödüyemiyor.Bankalar kapısına dayanıyor.İcraların arkası kesilmiyor” dedi.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.