SON DAKİKA
Hava Durumu

#Chp Eskişehir İl Başkanlığı

Porsuk Haber Ajansı - Chp Eskişehir İl Başkanlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Chp Eskişehir İl Başkanlığı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Bir Litre Benzinin Yarısı Vergi! Haber

Bir Litre Benzinin Yarısı Vergi!

CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, dünya petrol fiyatları düşerken Türkiye’de akaryakıt fiyatlarının neden sabit kaldığını sorguladı. Arslan, hem Hazine ve Maliye Bakanı’na hem de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’na iki ayrı soru önergesi vererek, “Petrol ucuzluyor ama vergi artıyor; pompada değişen tek şey fiyat tabelası!” dedi. Arslan, bazı istasyonların üç haneli fiyatlar için tabelalarını değiştirmeye başladığını belirterek, “Petrol düşüyor ama halk hâlâ zam tabelasına bakıyor” ifadelerini kullandı. “Bir litre benzinin yarısı vergi!” Arslan, Hazine ve Maliye Bakanı’na sunduğu önergesinde şu tespitlere yer verdi: “Brent petrol yılbaşından bu yana %22, son üç ayda %10 düştü; dolar kuru yalnızca %3 arttı. Ama pompa fiyatı yerinde sayıyor çünkü bir litre benzinin yaklaşık %43’ü vergi. Hükümet, petrol ucuzladıkça farkı vatandaştan vergiyle geri alıyor.” Arslan, yüksek akaryakıt vergilerinin yalnızca araç sahiplerini değil, üreticiyi, çiftçiyi, taşımacıyı ve tüketiciyi doğrudan etkilediğini vurguladı: “Yakıt zamları her şeyin maliyetini artırıyor; gıda, ulaşım, üretim zincirinin her halkası bundan nasibini alıyor. Bu yük artık sadece araçtaki yakıt değil, sofradaki ekmeği yakan maliyet haline geldi.” Milletvekili Arslan, şu soruları yöneltti: • 2025 başından bu yana akaryakıt satışlarından toplanan ÖTV, KDV ve diğer vergilerin toplamı nedir? Bu tutar, toplam vergi gelirleri içindeki oran olarak ne kadardır? • Petrol %22 ucuzlarken, pompada fiyat neden artmıştır? • Akaryakıttan hedeflenen vergi geliri, 2025 bütçesinde ne kadardır? “Türkiye ucuza petrol alıyor, pahalıya satıyor” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’na yönelttiği önergesinde Arslan, şu ifadeleri kullandı: “Türkiye, petrolün büyük kısmını Rusya ve Irak’tan, dünya ortalamasının çok altında fiyatlarla ithal ediyor. Yani ucuza alıyoruz ama pahalı satıyoruz. Son üç ayda Brent petrol %10 düştü, dolar %3 arttı; ama pompa fiyatında indirim yok!” Arslan, “Bu fark kimlerin cebine gidiyor?” diye sorarak şu taleplerde bulundu: • Rusya ve Irak’tan alınan petrolün ortalama varil fiyatı ve Brent’e göre farkı kamuoyuna açıklansın. • Bu ucuzluk neden pompa fiyatına yansıtılmıyor? • Rafineri çıkış, dağıtım ve bayi marjları son üç ayda nasıl değişti? ARSLAN: “HALKIN DEPOSU DEĞİL, SABRI DOLDU” Arslan açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Petrol ucuz, vergi pahalı.” Bazı istasyonlar üç haneli rakamlar için tabelalarını yenilerken, halk indirim değil yeni zam beklentisiyle yaşıyor. “Bu sistem halkın sırtındaki yükü artırıyor, üretimi, gıdayı ve hayatı yakıyor.”

İktidar Kaynaklı Dağ Gibi Sorunların Artık Çözülmesi Gerekiyor Haber

İktidar Kaynaklı Dağ Gibi Sorunların Artık Çözülmesi Gerekiyor

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz basın mensupları ile bir araya gelerek İl Kongre süreci ve Eskişehir gündemlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 19 Ekim 2025 tarihinde yapılacak olan Eskişehir İl Kongresi ile bilgiler veren CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz şu ifadeleri kullandı; "İlçe seçimleri, mahalle delege seçimleri ve ilçe kongrelerimiz, sizin de ifade ettiğiniz gibi geride kaldı. Bu süreç son derece demokratik bir ortamda, üyelerin yoğun katılımıyla gerçekleşmiş bulunuyor. Bazı ilçe başkanlarımız değişti. Önceki dönem ilçe başkanlarımıza teşekkür ediyoruz. Yeni dönemde başlayan ilçe başkanlarımız ise iktidar olma motivasyonu ve azminden net bir şekilde bahsettiler, iradelerini ortaya koydular. Süreç bu şekilde devam etti. Bu anlamda bundan sonraki süreç için bugün resmi başvurularımızı da yaptık. Daha önce kamuoyuna bildirmiştik. Bugün itibarıyla hem resmi başvuru tamamlandı hem de tarih kesinleşti. 19 Ekim tarihinde Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’nde ilk kongremizi gerçekleştireceğiz. Şu an itibarıyla aday olma konusunda kulağıma gelen bir isim yok. Tüzüğümüz açıktır. Yeterli sayıda imza toplayan, yani 634 delegemizin 64’ünün imzasını alan herkes, bütün partililerimiz, yol arkadaşlarımız bu demokratik hakkını kullanabilir. Ancak şu an itibarıyla bana gelen böyle bir duyum yok. Böyle bir girişimin olduğuna dair de bir bilgi almadım. Ne olursa olsun, Cumhuriyet Halk Partisi’nin kazanacağı, bir bütün halinde birlik ve beraberlik iradesini ortaya koyarak iktidar yolundaki kutlu yürüyüşünü daha kesin ve net bir iradeyle sürdüreceği bir süreci hep birlikte başlatmış olacağız. Tüzüğümüzde benim de içinde bulunduğum komisyonun aldığı karar ve kurultay delegelerimizin oylamasıyla bir tüzük değişikliği oldu. Bu değişiklik nedeniyle belediye ve bağlı iştiraklerinde çalışan yol arkadaşlarımızın yönetimlere girmesi, delege olması tüzüğümüz gereği mümkün değil. Bu kapsamda bazı değişiklikler olacak. Yine bir önceki dönemde eksik gördüğümüz hususlarda bazı yol arkadaşlarımızı takviye ederek, geniş bir konsensüsün de masaya yatırıldığı bir yönetim hazırlama sürecini başlatacağız. Tek liste olma durumunda bizim önerdiğimiz isimler üzerinden delegelerimizin tercihine sunabileceğimiz arkadaşları son birkaç gün kala netleştirmiş oluruz. Burada karar delegelerimizindir. Delegeler adına bir iradeden bahsetmek doğru olmaz. Bizde asıl olan çarşaf listedir. Yeterli sayıda önerge vermek suretiyle delegelerimiz teklifte bulunur. Delegelerimizin salt çoğunluğu bu yönde karar verirse blok liste de yapılabilir. Ancak delege adına bağlayıcı bir açıklama yapmayı doğru bulmam. Şimdi örnek vermek gerekirse, Odunpazarı özelinde açıklayayım. 11 bin 200 civarında Cumhuriyet Halk Partili üyemiz bulunmaktadır. Burada personel sayısı, bendeki verilere göre 427’dir. Bu civarlardadır. Yani 11 bin 200 üyenin bulunduğu, 41 ilden büyük bir ilçede yalnızca 400 küsur belediye personelinin üyeliğini öne çıkarıp süreci sadece belediye üzerinden açıklamak, demokratik hakkını kullanarak sandığa koşan üyelerimize yapılmış bir saygısızlık olur. Kaldı ki az önce ifade ettiğim gibi, bu personellerin delege ya da yönetici olma imkânı tüzük değişikliği nedeniyle mümkün görünmüyor. Dolayısıyla bu sürecin belediye başkanlarının vesayeti altında yürütüldüğünü söylemek, örgütümüze gecesini gündüzüne katan, bu sürece katkı sunan örgütümüze yapılacak bir saygısızlık olur. Belediye başkanları sürece dahil olmuşlardır, olmalıdırlar da. Belediye başkanları, belediye başkanlığını kazandıktan sonra partisel konulardan tamamen geri dururlarsa, bu açıkçası benim de örgütümüzün de istediği bir şey değildir. Tabii ki partiyi daha ileriye taşıyabileceğini düşündükleri arkadaşlarımızı destekleme konusunda irade ortaya koyabilirler. Çünkü örgütü bir tarafa, belediye başkanlarını bir tarafa koyarsak ciddi tartışmaların önünü açmış oluruz. Ben bu sürecin partililerimizin büyük ve demokratik iradesini net şekilde sandığa yansıttıkları bir süreç olarak kabul edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunun aksine bir gözlemim olmadığını da açık yüreklilikle ifade ediyorum. Belediye başkanları da örgütün bir parçası olarak görüş bildirme, doğruyu ve iyiyi üyelerimize sunma hakkına sahiptir. Olması gereken de budur. Cumhuriyet Halk Partisi; belediye başkanlarıyla, ana kademe örgütleriyle, milletvekilleriyle ve sürecin paydaşı olan bütün üyeleriyle iktidar hedefine odaklanmış, iktidar yolunda ciddi bir mücadeleyi göze almış yiğit insanların bulunduğu bir örgütlenmedir. Hele ki bugünlerde, böyle bir ayrım Cumhuriyet Halk Partisi tabanında söz konusu değildir. Cumhuriyet Halk Partisi tabanında söz konusu olmayan bir ayrımı, sanki partimizin gündemindeymiş gibi lanse etmeyi de bir başkan olarak doğru bulmam." Eskişehir çevre yolu ile ilgili konuşan CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz şu ifadeleri kullandı; "23 yıldır değerlendirme aşamasında olan bir çevre yolundan bahsediyoruz. Çevre yolunu yapmayıp Eskişehir’in trafik sorununu gündeme getiren arkadaşların iyi niyetli olmadığını ve kendi içinde çelişkiler barındırdığını maalesef gözlemliyoruz. Eskişehir’i sadece çevre yolu üzerinden konuşursak yine süreci hatalı değerlendirmiş oluruz. Ankara–İzmir hızlı tren projesinde de, burada bütün teknik şartlar ve imkânlar mevcut olduğu halde maalesef başka bir şehirden geçmek suretiyle Eskişehir’i teğet geçen bir ulaşım öngörüldü. Bunda AKP’li Afyon milletvekillerinin etkisi olduğu söyleniyor. Onları kutlamak lazım. Şehrine sahip çıkan, aldıkları vekillik görevini şehirlerine yatırım kazandırma anlamında ortaya koyan milletvekillerini tebrik etmek gerekir. Maalesef Eskişehir bu anlamda da dışarıda kalmıştır. Eskişehir üvey evlat muamelesi görmektedir. Oy tercihi nedeniyle iktidar tarafından cezalandırılmaktadır. Biz bunu siyasi propaganda olarak söylemiyoruz; somut gerçekliklerden ve mevcut olgulardan hareket ederek söylüyoruz. Devlet Hastanesi’ni yıkıyorsunuz, yerine yenisini yapmıyorsunuz. Şu anda Eskişehir’in merkezinde bir devlet hastanesi yok. Yatırım planına alındığı söylendi ama bir çivi çakılmış değil. Geldik 2025’in 10. ayına. Birkaç ay sonra 2025 yılını geride bırakacağız. Bu anlamda son yıllarda Eskişehir’e hangi yatırım yapılmış, gerçekten yurttaşlarımız gibi bizler de hatırlamakta güçlük çekiyoruz. Ama konu hava atmaya, bunun üzerinden politika üretmeye geldiğinde iktidar mensupları ve şehirdeki temsilcileri mangalda kül bırakmıyorlar. Oysa biz artık icraat istiyoruz. Bunu sadece Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı olarak değil, Eskişehir’de yaşayan sıradan bir yurttaş olarak, bir hemşehriniz olarak söylüyorum. Eskişehir’in iktidar kaynaklı dağ gibi sorunlarının artık mazeretsiz bir şekilde çözülmesi gerekiyor. Konya’ya yapılan, belediyelerin iktidarda olduğu yerlere yapılan yatırımların onda biri, yüzde biri bile Eskişehir’e yapılmış değil. Bugün AKP İl Başkanı bile çıktığında, bundan on beş yıl önce yapılanlardan bahsederek açıklamalar yapıyor. Biz artık bu durumları mazeret kabul etmiyoruz. Bu anlamda Eskişehir’in iktidar kaynaklı, yatırıma muhtaç birçok konusu var. Bunu da bütün Eskişehirliler olarak dile getirmek durumundayız. 2025 yılı, iktidar açısından Eskişehir’in yok sayıldığı bir yıl olmuştur. Korkarım ki 2026 da böyle olacaktır. Çünkü gerçekten şehrine hizmet etme gayesiyle hareket eden iktidar mensubu milletvekillerine rastlamıyoruz. Bunu da üzülerek ifade etmek durumundayız." Devlet Hastanesi'nin yeniden yapılması ve yatırımlarla ilgili bilgiler veren CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz şu ifadeleri kullandı; "Odunpazarı Belediyesi yapılacak devlet hastane 4 katlı olacak deniyorsa, 4 katlı yapılmalıdır. Aynı şeyi TOKİ’de de yaşadık. Belediyeye sormadan, görüşmeden oraya bir bina yapıp konuyu kapatamazsınız. Bir bina yaptığınızda bunun altyapısı, kanalizasyonu ve diğer pek çok teferruatı vardır. Bunları belediyeyi yok sayarak ortaya koyamazsınız. Belediye kamu görevi icra eden, kamu yararına hizmet sunan bir kurumdur. Kamu yararına aykırılık görürse de bunu açık yüreklilikle ifade etmekten çekinmez. Eskişehir halkının yararına olan her şeyin arkasında dururuz. Ancak Eskişehir halkına zararlı olacak, usul ve esas kurallarına riayet edilmeden yapılan her işleme de açık yüreklilikle, Eskişehir halkı adına itirazımızı dile getiririz. Belediye 4 kat diyorsa vardır bir bildiği. Dört kat yapın. Daha geniş yapın. Ama yapın. Bunlar mazeret değildir. İktidar yanlış işler yapıp daha sonra o yanlışları düzeltmek için müracaat ettiğinde, belediyelerimizin bu bahanenin arkasına sığınmasına gerek yok. Biz samimiyet bekliyoruz. Eskişehirli yurttaşlar olarak samimiyet bekliyoruz. Bu samimiyeti gördüğümüz takdirde de arkasında durmaya hazırız. Ama böyle güzellemelerle, geleceğe yönelik boş vaatlerle Eskişehirlileri bugüne kadar kandıramadılar. Bugünden sonra da kandıramazlar. Biz, Eskişehir’e yapılacak yatırımların şehrin hak ettiği ölçüde olmadığını, bu konudaki vaatlerin de samimiyetten uzak olduğunu net olarak görüyoruz. Eskişehir halkının da bunun farkında olduğunu, bize gelen geri dönüşlerden açıkça anlayabiliyoruz." Son bir haftadır tartışılan Kızılinler Projesi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan İl Başkanı Talat Yalaz şu ifadeleri kullandı; "Bir proje olur. Bu projeye karşı çıkanlar da olabilir. Benim burada takıldığım konu bu değil. Buradaki mesele şudur. ERİAD’ın bir gecesi olmuştu. Sanırım kuruluş yılına ilişkin bir geceydi. Ben de o geceye davet üzerine katılmıştım. Mevkidaşım da oradaydı. Orada bu proje uzun uzun anlatıldı. Yine bu projeye olan katkılarından dolayı Eskişehir’deki hem mevkidaşıma hem de iktidar mensubu milletvekillerine teşekkürler iletildi. Bu projenin gerçekleşmesine yönelik olarak aldığımız duyumlarla bakanlık düzeyinde de ciddi görüşmeler olduğunu biliyoruz. Buna rağmen bir kişi çıkıp bu projeyi durdurabiliyorsa, ona o güç verilmişse ve o gücü kullanarak buradaki iktidar milletvekillerini, mevkidaşımı hatta bakanlık düzeyindeki iktidar yapısını etkileyerek Eskişehir’e yarar sağlayacağı düşünülen bir projeden vazgeçirebiliyorsa; burada sadece Eskişehir milletvekilleri ve mevkidaşım üzerinde değil, bu proje özelinde de değil, Türkiye’deki devlet düzeni, devlet ciddiyeti ve devletin yönetim biçimi üzerinde de ciddi kuşkular oluştuğunu ifade etmek isterim. Konu günlerdir kamuoyunda yakından takip ediliyor. Bu hususta ERİAD Başkanı Rüştü Şentunan’ın da bir açıklaması oldu. Onu da takip ettim. Bu iddiaların yarısı bile doğruysa fevkalade üzüntü verici bir durumdur. Burada kişilerin kendi ihtirasları, şehre yapılacak ve yarar sağlayacak bir projeyi engellemeye muktedirse bu hususun bir numaralı sorumlusu hem mevkidaşım hem de AKP milletvekilleridir. Ama ilginçtir ki süreci takip ederken, bu şahısların da ifade ya da bu hususta bir beyanları olup olmadığını inceledim. Bu yönde bir beyanda bulunmamaları, kamuoyuna açıklayıcı bir ifade vermemeleri bizim için son derece üzüntü verici ve düşündürücüdür. Konuyu takip ediyoruz. Daha açıklamaya muktedir veriler elimizde olduğunda bununla ilgili kamuoyuna gerekli açıklamaları yaparız. Öyle bir boyut almıştır ki, burada bahsedilen iş insanını bütün Eskişehir bilmektedir. Ancak isminin zikredilmesi anlamında dahi hem iktidar mensupları hem de konunun gündeme getirilişi açısından bazı tereddütlerin ortaya konulduğu görülmektedir. Bu da son derece üzücü bir durumdur. Bu proje, bahsedildiği üzere Eskişehir’e yarar sağlayacak bir projeyse; zaten devletten, bakanlık düzeyinde merkezi idarenin Eskişehir’imize yapması gerekenlerden umudu kesmiş durumdayız. 2025 yılı bitti. Yatırım planındaki hiçbir şey Eskişehir için gerçekleşmedi. Bir de özel teşebbüslere iktidar eliyle, bazı iş insanlarının talebiyle engel konuluyorsa, burada artık ne devletin ciddiyetinden, ne devlet işleyişinden, ne de Eskişehir milletvekillerinin ve bakanlık düzeyinde devlete yakışır bir işleyişten bahsedebiliriz. Bizim için en üzücü olanı da budur. Konunun takipçisiyiz. Zamanı geldiğinde elimizde daha güçlü ve açıklayıcı veriler olduğunda bunları kamuoyuyla paylaşacağız."

Çok Partili Hayat ve Demokrasi Kültürü Saldırı Altında Haber

Çok Partili Hayat ve Demokrasi Kültürü Saldırı Altında

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından partinin kuruluşunun 102’nci yıl coşkuyla kutlandı. Valilik Meydanı’nda düzenlenen kutlama töreninin ardından CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ve Eskişehir Milletvekilleri İbrahim Arslan ile Utku Çakırözer İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum ataması ile polis ablukası altında yaşanan olayları değerlendirdi. CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz konuyla ilgili olarak şu ifadelere yer verdi; “Yüksek Seçim Kurulu’nun seçim sonuçlarına ilişkin kararları kesindir. Buradaki itiraz süresi aşıldığı halde, üzerinden bir buçuk yıl geçtikten sonra, İstanbul Kongresi’ne dair farklı mahkemelerde yapılan bütün itirazlara ret kararı verildikten sonra, dokuz mahkeme tedbir talebini reddetmişken, bir mahkeme bulunup hukuka aykırı olarak tedbir kararı verilmiştir. Partimiz kongre sürecindedir. Buradan Gürsel Tekin’e seslenmek istiyorum. Eğer kongre sürecinde bu göreve talipseniz, şerefli Cumhuriyet Halk Partililer’in 300 bin İstanbul üyesi gelip oy kullanması suretiyle belirlenen delegelerin oyuna talip olabilir, kongrede özgür iradenin karşısına çıkabilirsiniz. Ancak örgütte karşılığınızın olmadığını görüp, Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu iyi giden politik çizgisinin farkında olmanıza rağmen, kendi göreve gelişinizi sarayın desteğine bağlamak Cumhuriyet Halk Partisi’ne ihanettir. Cumhuriyet Halk Partililer kayyumun, sarayın belirlediği birisi tarafından yönetilmez, yönetilmeyecektir. Buna karşı her türlü mücadeleyi hep birlikte vereceğiz. Beş bin polisle Cumhuriyet Halk Partisi’nin il binasına girmek, Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı yapmak demek değildir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin hem ilçe başkanları, hem il başkanları, hem genel merkez yöneticileri hem de genel başkanı; şanlı, şerefli Cumhuriyet Halk Partililer tarafından seçilir. Biz sarayın aparatı olan, saray tarafından görevlendirilen birilerine ne genel başkan deriz, ne il başkanı deriz, ne de ilçe başkanı deriz. Bu anlamda İstanbul’daki süreçte, genel başkanımız ve genel merkez yönetimi İstanbul İl Başkanlığı’nın adresinin değiştirilmesine karar vermiştir. Buna yönelik olarak yapılan bu hamleden sonra dahi, Gürsel Tekin bir bina arayışındaysa, bin küsur odalı sarayın bir odası kendisine uygundur. Sayın Cumhurbaşkanımız! Asıl olan, Cumhuriyet Halk Partisi binalarına polisle girmek değildir. Cumhuriyet Halk Partisi binalarına Cumhuriyet Halk Partililer ile birlikte girmektir. Hiçbir Cumhuriyet Halk Partili, saray tarafından atanan kayyumun yanında Cumhuriyet Halk Partisi il başkanlıklarına gelmeyecektir. Duruşmadan hemen bir gün önce Ankara’da yapılacak mitinglerin en büyüğünü yapma arzusundayız. Eskişehir’den tüm hemşerilerimizle birlikte yoğun bir katılımla Ankara’da bu mitingde olacağız. Ayrıca kurultay delegelerimizin, seçilmiş delegelerimizin imzasıyla olağanüstü kurultay talebinde bulunmuş durumdayız. Eskişehir örgütü ve kurultay delegeleri olarak bu iradeyi ortaya koyduk. Bu akşam da Emek ve Demokrasi Platformu’nun kıymetli bileşenleriyle, il başkanlığımızda bir toplantı yapacağız. Buradaki mücadele yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi’nin yekpare ve yegâne mücadelesi değildir. Burada saldırı altında olan sadece Cumhuriyet Halk Partisi değildir; çok partili hayatımız ve demokrasi kültürümüz ölümcül bir saldırı altındadır. Türkiye’yi bir Orta Doğu ülkesine dönüştürmeye, Türkiye’yi otokratik bir yönetime büründürmeye çalışıyorlar. Buna asla izin vermeyeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin, bugün kuruluşunu kutladığımız şanlı Cumhuriyetimizin bu ülkeye ektiği demokrasi tohumları; kısa süreli saray baskılarıyla, yargı aparatlarıyla, saraydan güdümlü hainlerle sekteye uğratılamaz.” dedi. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce yaptığı açıklamada; “Hukukta bazı süreler var. Bir idari işlem tesis edildikten sonra ilçe seçim kurullarına, il seçim kurullarına, Yüksek Seçim Kuruluna itiraz süreleri vardır. Bu süreler geçtikten sonra artık seçimler kesinleşmiş olur. Şimdi eğer biz her yapılan seçime, her kongreye böyle bakacaksak, o zaman hukuki güvenlik diye bir şey kalmaz. Yıllar önceki her kongre için itiraz etme hakkına sahip oluruz. Kesinleşmiş her kararı tekrar Asliye hukuk mahkemelerine, sürü hukuk mahkemelerine götürmek durumunda kalırız. Bir hukukçu olarak şunu söylemeliyim: Hukuki güvenlik diye bir şey kalmamıştır. Hiç kimse artık hiçbir seçim sonucunun, sandıktan çıkan hiçbir iradenin güvenilir olduğuna inanmamaktadır. Bu bakımdan eleştiriyoruz. İkinci eleştirimiz de şudur: Cumhuriyet Halk Partisi, savaş meydanlarında kurulmuş bir partidir. 102 yıllık geleneği olan bir partidir. Pek çok badire atlatmıştır. Kapatılmıştır. Genel başkanları tutuklanmıştır. Zor günler yaşamıştır ama hepsinden dimdik çıkmayı başarmıştır. O yüzden ne yapılırsa yapılsın CHP’nin oyu, biliyoruz ki çok göz korkutuyor. CHP bundan önce yüzde yirmilerde, yirmi beşlerdeyken hiçbir sorun yoktu. Yirmi beş civarında oy alıyor, birkaç da belediye kazanıyordu. Oralar da kayda değer bulunmuyordu. Hiç sorun yoktu. Ama ne zaman oyu yüzde otuz sekizleri gördü, kırklara yaklaştı, özellikle 2019’da başlayan yerel seçim başarısını 2024’te zirveye taşıdı; işte o günden sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin kongreleri konuşulur hale geldi. Bizler her şeyin farkındayız. Halkımız da farkında. Tek bir şey istiyoruz: Sandık istiyoruz. Halk kararını versin istiyoruz. Biz de diyoruz ki: Halkımız kime inanıyor, kime güveniyor, kimde umut görüyor; o ödülü meydanda alır. Sandık gelsin, kararı tamamen halkımıza bırakalım. Halkımıza güveniyoruz. Halkımız isterse iktidara gelecek ve dün genel merkezimizde konuştuğumuz, çok büyük bir umut yeşerten farklı programımızı uygulayarak ülkemizi bütün sıkıntılardan kurtarmaya adayız, hazırız, umut olduğumuzu da biliyoruz. Tekrar teşekkür ediyorum. Onlar diyorlar ki, “Biz kardeşi kardeşe kırdırırız.” Bizleri kırdıramayacaklar, düşman kardeşler yaratamayacaklar. Gerçek Cumhuriyet Halk Partililer bu süreçte belli olacak. Biz de o arkadaşlarımızla beraber yol yürümeye devam edeceğiz.” dedi. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; “Bu parti Atatürk’ün partisidir. Bu parti harp yıllarında kurulmuştur. Cumhuriyet Halk Partisi’ni oynatmaya çalışanlar ters etkiyle karşılaşacaktır. Çünkü bütün halk, AKP’ye oy verenler dahil bu duruma üzülüyor. Bir takım şeyler söylüyorlar ama bu yukarıya duyulmuyor. Buna rağmen Cumhuriyet Halk Partisi kayyumlarla yönetilemez. Cumhuriyet Halk Partisi’nin sahibi halkımızdır. O halk sahip çıkacak ve bu günleri aşacağız arkadaşlar. Hiç endişeniz olmasın.” dedi. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt şu ifadeleri kullandı; “Cumhuriyet Halk Partimizin kuruluş yıldönümü kutlu olsun. 9 Eylül, Türk ordularının emperyalistleri tamamen süpürerek denize döktüğü günün ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin kuruluş tarihidir. Bugün 9 Eylül, Cumhuriyet Halk Partisi il binasının beş bin polisle ablukaya alındığı bir gündür. Yani, 1920’den çok farklı bir noktada değiliz. Kim, nerede, nasıl kuşatmış olursa olsun, biz her türlü hainliği, düşmanlığı aşarız. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi, demokrasiyi özümsemiş ve Türkiye’ye çok partili demokrasiyi getirmiş bir partidir. Cumhuriyet Halk Partisi son kaledir. Cumhuriyet Halk Partisi’ni işgal etmek suretiyle emperyalizm, her türlü baskıyı ve zulmü Türkiye’ye getirmek istemektedir. Ama asla ve asla bunu başaramayacaktır. Çünkü Cumhuriyet Halk Partililer, her gün daha da kenetlenerek, daha da güçlü hale gelerek mücadeleye hazırdır. 2 milyon üyemizle, 15 milyon Cumhurbaşkanı adayımızı destekleyen sempatizanımızla dimdik ayaktayız. Mahkemelerin kayyumları, Recep Tayyip Erdoğan’ın borazanları bizi susturamaz. Çünkü inanıyoruz. Çünkü kazanacağız. Çünkü moral olarak üstünüz. Ahlak olarak üstünüz. Ve biz örgüt olarak üstünüz. Topunuzla, tüfeğinizle de gelseniz parti bizimdir. Bu partiyi hiç kimseye bırakmayız, terk etmeyiz.” CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer şu ifadeleri kullandı; “İzmir’in kurtuluşunun, partimizin kuruluşunun yıl dönümü kutlu olsun. Sevgili il başkanımıza, onun şahsında yönetimine, böylesine güzel, böylesine coşkulu bir birlikteliği sağladıkları için öncelikle teşekkür ediyorum. Yaşadıklarımızı başkanlarımız anlattı. Bizim yaşadıklarımızın tek bir amacı var: Cumhuriyet Halk Partisi’nin halkın iktidarını kurma yürüyüşünün, iktidar yürüyüşümüzün durdurulmak ve engellenmek istenmesi. Ancak biz, İstanbul’daki kayyuma da, kurultay konusunda delege iradesine gölge düşürmek isteyen diğer mahkeme kararlarına da sonuna kadar direneceğiz. Bu partiyi biz sokakta bulmadık. Savaş meydanlarında, kanla kuruldu bu parti. O yüzden bu partiyi kayyumlara teslim etmeyeceğiz. Direnişimiz, İstanbul’da olsun, Ankara’da olsun, Eskişehir’de olsun, 81 ilde, Türkiye’nin dört bir yanında sürecek. Direnişimizde en büyük gücümüz, dayanağımız siz yol arkadaşlarımızsınız. İyi ki varsınız. Sizlerle omuz omuza, kol kola iktidar yürüyüşümüzü yapacağız. Mücadelemizi zaferle sonuçlandıracağız. Yolumuz açık olsun. Kuruluş yıldönümümüz kutlu olsun. Yaşasın Cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi.” dedi. CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan şu ifadeleri kullandı; “Bugün büyük bir onur ve gururla partimizin kuruluş yıl dönümünü, aslında doğum günümüzü kutluyoruz. O nedenle bütün Cumhuriyet Halk Partililerin ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönül vermiş bütün yurttaşlarımızın doğum günü kutlu olsun. Cumhuriyet Halk Partisi yüz yıl önce kuruldu. Sivas Kongresi’ni baz aldığımızda 102 yılımız var, ilk kurultayımızı esas aldığımızda 104-105 yılımız var. Asırlara yayılan bir mücadelemiz var. O emperyalistlere diz çöktüren, bağımsızlığımızı ilan eden, halk egemenliğini, anayasal devleti, demokrasiyi, insan hak ve özgürlüklerini bu ülkeye kazandıran ve bu değerlerin teminatı olan Cumhuriyet Halk Partisi’ni; kayyımlarla, mahkemelerle, polisle, jandarmayla, baskılarla korkutacaklarını sananlar unutmasın ki biz ulu önderimiz Mustafa Kemal’in askerleriyiz. Ve önderimizin bize söylediği gibi: “Eğer bir gün sizi geldiğiniz gibi gönderemezsek bize yuh olsun.” O nedenle size itaat etmeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi’ne dün binlerce polisle il binamıza girerek zafer elde ettiğini sananlar, iktidar, iktidarın ortakları ve içimizdeki az sayıda işbirlikçiye sesleniyoruz: Cumhuriyet Halk Partisi’nin gerçek halk iktidarının kurulmasına hiçbiriniz engel olamayacaksınız. Ve o tarih, sizin beklediğinizden çok daha yakındır. Dün İstanbul il binasındaydım. Çok sayıda yurttaşımızla, partililerimizle bir aradaydık. O acımasızca, tam bir faşist devlet anlayışıyla, tam bir polis devleti zihniyetiyle hareket eden; siyasi partileri demokrasinin vazgeçilmez unsuru olarak görmeyen, anayasayı uygulamayan, Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımayan; Can Atalay’dan başlayarak milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldıran, halkın iradesiyle seçilen belediye başkanlarını görevden uzaklaştıran, partimizin il başkanlarını ve yöneticilerini yargıladığını sananlara sesleniyorum. Sevgili dostlar, müjdeler olsun, Kasım’da sandığı getirdiniz mi, getirdiniz. Kasım’dan sonra yapılacak bir seçimle Recep Tayyip Erdoğan da olmayacak ve kendinize yeni bir cumhurbaşkanı adayı bulmak zorunda kalacaksınız. Bu duygular içerisinde şunu hatırlatmak isterim: Biz geçmişte çok badireler atlattık. Evet, kapatıldık. Mal varlıklarımıza el kondu. Başta genel başkanlarımız, yöneticilerimiz olmak üzere zindanlara atıldık. Bugün de Cumhurbaşkanı adayımızı zindana koyduğunuzu sanıyorsunuz. Ama unutmayın, Cumhuriyet Halk Partisi 1990’da, 1999’da kurucusu olduğu meclisin dışında kaldı ama hepsini aştı, bugünlere geldi. Unutmayın, biz kazanacağız! Biz kazanacağız! Ve bu kazanç sadece bizim değil, Türkiye’nin olacak. Türkiye demokrasisine, anayasal devlete, millet iradesine sahip çıkan yurttaşlarımızın kazanımı olacak. Bu duygularla hepinizi saygıyla selamlıyorum.”

Bu Toprakların Umudu Cumhuriyet Halk Partisi’dir! Haber

Bu Toprakların Umudu Cumhuriyet Halk Partisi’dir!

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Başkanlığı partinin kuruluşunun 102’nci yılını Valilik Meydanı’nda düzenlenen törenle coşkuyla kutladı. Valilik Meydanı’nda düzenlenen törene, İl Başkanı Talat Yalaz, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Eskişehir Milletvekilleri İbrahim Arslan ve Utku Çakırözer, Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar, Tepebaşı İlçe Başkanı Tevfik Yıldırım, İl Kadın Kolları Başkanı Sibel Yeşildal, İl Gençlik Kolları Başkanı Oğuzhan Demir, İl ve İlçe Yöneticileri ile çok sayıda partili katılım sağladı. Atatürk Anıtı’na çelenk sunumu, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından törende konuşan İl Başkanı Talat Yalaz şu ifadeleri kullandı; "Değerli basın emekçileri, kıymetli yol arkadaşlarımız, sevgili hemşehrilerimiz, Bugün, tüm milli bayramlarımızda, özel günlerimizde olduğu gibi Cumhuriyet Halk Partimizin 102. kuruluş yıldönümünde gene Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şehrimizdeki manevi huzurunda olmanın onurunu ve gururunu yaşıyoruz. 102 yıl önce, Anadolu’nun dört bir yanında emperyalizme karşı verilen destansı kurtuluş mücadelesi, yalnızca bir askeri zaferle değil; halkın kendi iradesine, kendi örgütlülüğüne ve kendi iktidarına kavuşma iradesiyle taçlanmıştır. Partimiz, Cumhuriyet Halk Partisi de o büyük yürüyüşün bağrından, Kuvayı Milliye’nin öncü kadrolarından doğmuştur. Kurtuluş Savaşı meydanlarında boyun eğmeyen kadrolar, dün nasıl ölümü göze alarak bağımsızlık meşalesini yaktıysa, bugün de bizler aynı kararlılıkla demokrasimize, özgürlüklerimize ve Cumhuriyetimize sahip çıkmaya devam ediyoruz! Cumhuriyet Halk Partisi, yalnızca bir siyasi parti değil, bu topraklarda halkın onurunu, emeğini, bağımsızlığını ve geleceğini savunan kökleri oldukça derin bir halk hareketidir. Bizler, 102 yıllık bu büyük mirası, geleceğe taşıma sorumluluğunu omuzlarımızda taşıyoruz. Bugün ülkemiz ağır bir ekonomik buhranla, hukuksuzlukla, baskıyla ve adaletsizlikle karşı karşıyadır. Ancak unutulmamalıdır ki, Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihi, bütün bu karanlıklardan çıkışın yolunu açık bir şekilde göstermektedir. Çare yine örgütlü mücadeledir, çare yine halkın iradesidir. Yaşadığımız bu karanlık günlerde, İstanbul İl Başkanlığımıza kayyum atanması ve İl Başkanlığımızın polis ablukası altına alınması, yalnızca partimize değil, doğrudan doğruya demokrasimize indirilmiş ağır bir darbedir! Baba ocağını, milletin evini ablukaya alamazsınız! Halkın iradesini gasp edemezsiniz! Bu milletin onurunu çiğneyemezsiniz! Bu girişimler, Cumhuriyet Halk Partisi’ni susturamaz, sindiremez. Tam tersine, bizleri daha da kenetler, daha da güçlendirir. Bilinsin ki biz boyun eğmeyeceğiz, asla geri adım atmayacağız! Partimiz tarihinde ilk defa iktidarın, erk sahiplerinin yoğun baskılarına maruz kalmıyor. Cumhuriyet Halk Partisi, gurur dolu tarihi boyunca defalarca tehdit edilse de kapatılıp, mallarına el konulsa da hiçbir zaman güce boyun eğmemiştir. Bugün de eğmeyecektir! Kurucumuz, Ebedi Genel Başkanımız Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, bu partiyi yokluktan var eden tüm mücadele kadrolarını saygı ve minnetle anıyoruz. Bizler, 102 yıllık birikimimiz ve mücadele ruhumuzla, ülkemizi demokrasiye, adalete ve özgürlüğe kavuşturmak için yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki, bu toprakların umudu Cumhuriyet Halk Partisi’dir! Çünkü biliyoruz ki, halkın gücü karşısında hiçbir baskı, hiçbir kayyum, hiçbir darbe, hiçbir karanlık duramayacaktır! Gazi’nin iki büyük eserinden biri olan Cumhuriyet Halk Partisi, bundan 102 yıl önce nasıl halkın iradesine dayanan bir umut olduysa, bugün de milyonların geleceğe dair en büyük güvencesidir. Biz, umudu büyüteceğiz! Biz, örgütlü mücadeleyi çoğaltacağız! Biz, bu ülkeyi yeniden hak, hukuk, adaletin hâkim olduğu bir Cumhuriyet haline getireceğiz! Halk için, halkla beraber, yan yana ve omuz omuza… Yolumuz açık, mücadelemiz kutlu olsun! Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi!"

CHP Sarayın Partisi, Kurgulu Aparatı Değildir! Haber

CHP Sarayın Partisi, Kurgulu Aparatı Değildir!

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Kurultay delegeleri Olağanüstü Kurultay için harekete geçti ve noter huzurunda imzalarını verdi. Önümuzde ki hafta görülecek dava sonucunda Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelik çıkabilecek bir kayyum kararına yönelik olarak ülke genelinde kurultay delegeleri harekete geçerek imza toplamaya başladı. CHP Eskişehir Kurultay delegeleri de noter huzurunda imza vererek kurultay için harekete geçti. İmzaların ardından bir açıklama yapan İl Başkanı Talat Yalaz şu ifadeleri kullandı; "Bir yerel mahkeme tarafından daha önce eşi benzeri görülmemiş bir kararla, Seçim Kurulu nezdinde kesinleşen bir il kongresi tedbiren durdurulmuştur. Bu kararın hukuken izahı mümkün değildir. Aynı zamanda bu karar, demokrasimizin ve çok partili hayatımızın ölümcül bir saldırı altında olduğunu açıkça tescillemiştir. Karar siyasidir. Hedef alınan yalnızca bir il örgütü değil, topyekûn Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi, bu ülkenin son kalesidir! Halkımız da iktidar da bunun farkındadır. Partimize yapılan saldırıların yegâne nedeni budur. Genel Başkanımız Özgür Özel, göreve geldiği günden bugüne öyle bir performans ortaya koymuştur ki; tüm Türkiye’de umudun mimarı olmuştur. Önce 2024 yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’ni birinci parti yapmış, ardından da “nasıl muhalefet edilir, nasıl halkın iradesi savunulur, nasıl saraya boyun eğilmez” bütün yurttaşlara cesaretle göstermiştir. Bugün bizlere düşen görev açıktır: Genel Başkanımızın ve halkın umudunu büyüten yol arkadaşlarının yanında dimdik durmak! Bizler, Eskişehir Kurultay delegeleri olarak ilan ediyoruz: Örgütümüzün ve halkımızın sesine kulaklarımızı kapatmayacağız! Bu tarihi dönemeçte, kişisel hesapların değil, halkın çıkarlarının yanında saf tutacağız! Genel Başkanımız Özgür Özel’in yanında sonuna kadar mücadele edeceğiz! Partimiz üzerinde oynanmaya çalışılan kirli oyunların farkındayız. Bunu bertaraf etmek adına da birlik ve bütünlük içerisinde sağlam bir iradeye sahibiz! Biliyoruz ki bu mücadele, bir koltuk ya da unvan mücadelesi değildir. Bu mücadele, tarih denen büyük yargıcın önünde haklı çıkabilme mücadelesidir! Biz bu bozuk, çürümüş, çarpık düzene boyun eğmeyeceğiz! Biz irademizi, onurumuzu ve Cumhuriyetimizi savunacağız! Biz bu ülkenin geleceğini örgütlü halkın ellerinde büyüteceğiz! Bugün tarih bizden cesaret bekliyor! Bugün tarih bizden kararlılık bekliyor! Bugün tarih bizden emaneti yere düşürmememizi bekliyor! İşte bu nedenle biz, Eskişehir Kurultay delegeleri olarak, partimiz üzerinde oynanan kirli oyunları bozmak adına olağanüstü kurultay talebimizi noter huzurunda imza altına aldık ve Genel Merkezimize gönderdik. Bundan sonraki süreçte de birlik ve beraberlik içerisinde ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğumuzu vurguluyoruz. CHP sarayın partisi, kurgulu aparatı değildir, hiçbir zaman olmayacaktır! Cumhuriyet Halk Partisi halktır! Halkın partisidir! Genel Başkanımız Özgür Özel, İstanbul İl Başkanımız da Özgür Çelik’tir. Yaşasın Cumhuriyet! Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi!"

Şimdi Cumhuriyet Halk Partisi Zamanıdır Haber

Şimdi Cumhuriyet Halk Partisi Zamanıdır

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından partinin kuruluş haftası dolayısıyla bir basın toplantısı düzenlendi. İl Sekreteri Caner Çelik tarafından CHP İl Başkanlığında düzenlenen basın toplantısına Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar, Tepebaşı İlçe Başkanı Tevfik Yıldırım, İl Kadın Kolları Başkanı Sibel Yeşildal ile İl Yöneticileri katıldı. İl Sekreteri Çelik yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi; "Kuruluşun ve kurtuluşun partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi, milli mücadelede doğdu. Herhangi bir siyasi parti olarak değil, savaş meydanlarında bizzat milletin bağımsızlık mücadelesinin ve kendi kendini yönetme iradesinin vücut bulmuş hali olarak ortaya çıktı. Cumhuriyet Halk Partisi bugün de Türkiye’nin birinci partisi olarak milli iradenin en büyük temsilcisi ve koruyucusu konumundadır. 19 Mart darbesi ve devam eden siyasi yargı operasyonları, partimizi halktan ve iktidar yürüyüşünden koparmaya dönük çabalar bu gerçekliğin karşısında etkisiz ve çaresiz durumda kalmıştır. Son olarak iki yıl önce gerçekleştirdiğimiz İstanbul İl Kongremize ilişkin verilen siyasi yargı kararı bu çaresiz çabaların son halkası olmuştur. Cumhuriyet Halk Partisi 81 il örgütü olarak bir kez daha tekrarlıyoruz: Cumhuriyet Halk Partisi’nin İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’tir. İl Başkanımız Özgür Çelik, İstanbul’daki delegelerimizin iradeleriyle seçilmiştir. Mahkemenin aldığı karar bizler için yok hükmündedir. Bu kararı tanımıyoruz, mücadelemizden bir adım dahi geri atmıyoruz. Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 4 Eylül 1919’da toplanan Sivas Kongresi için “Burada bir milletin kurtuluşunu hazırlayan kararlar verildi" ifadesini kullanmıştı. Kurtuluşun ve Cumhuriyetimize giden yolun mihenk taşlarından biri olan Sivas Kongresi, Atatürk tarafından Cumhuriyet Halk Partisi’nin ilk kurultayı ilan edildi. Büyük bir gururla üstlendiğimiz tarihi sorumluluğun farkındayız. Bugün siyasi yargı operasyonlarıyla yol arkadaşlarımızı hapse atıp partimizi mücadele edemez hale getirmek isteyenler gaflet içindedir. Cumhuriyet Halk Partisi bir bütün olarak siyasi mücadele programına devam etmektedir. Partimiz Türkiye tarihinin ayakta kalan yegane tanığıdır. İlk Kurultayımız olan Sivas Kongresi’nin toplandığı 4 Eylül tarihiyle başlayıp partimizin resmi kuruluş yıldönümü olan 9 Eylül tarihine kadar sürecek Kuruluş Haftamızda da mücadelemizi kararlılıkla büyütmeye devam edeceğiz. Bugün içinde bulunduğumuz zorlu ve çetin koşullar itibariyle de bu sene ilkini gerçekleştirdiğimiz Kuruluş Haftası olarak kutladığımız 4-9 Eylül haftasının siyasal anlamı daha da pekişiyor. Hatırlayalım. Kurtuluş Savaşını kazanan, ülkemizi bağımsızlığına kavuşturan ve Cumhuriyetimizi kuran irade Sivas’ta, henüz mücadelenin başında, milli iradeye dayanmayan herhangi bir yönetimin keyfi kararlarına milletçe baş eğilmeyeceğini söylemişti. Aradan 106 yıl geçti. Milletimiz bugün yine başını eğmiyor, diz çökmüyor, iradesine gölge düşürmek isteyenlere yine geçit vermiyor. Siyasi ömrünü tüketmiş, milletin gözünden düşmüş küçük bir çıkar grubu 19 Mart darbesiyle ülkemizin geleceğine, milletimizin iradesine ipotek koymak istiyor. Darbeciler Cumhuriyet Halk Partisi’nin yerel yönetimlerden başlayan iktidar yürüyüşünü durdurmak istiyor. Milletimiz ise Cumhuriyet Halk Partisi ile birlikte Cumhuriyete ve demokrasiye sahip çıkıyor. Siyasi yargı operasyonları, iftiralar, kumpaslar, tehdit ve şantajlar, milletin azim ve kararlılığının karşısında çaresiz kalıyor. Cumhurbaşkanı Adayımızı, belediye başkanlarımızı, yol arkadaşlarımızı hapsetmek ne Cumhuriyet Halk Partisi’nin kararlılığını ne de milletin iradesini zayıflatıyor. Bir asrı aşkın tarihinde kimi zaman darbeciler tarafından kapatılan, kimi zaman malvarlığına el konulan, her türlü saldırılara maruz kalan ama her zaman millet ile birlikte dimdik ayakta kalan Cumhuriyet Halk Partisi, bugün de bir bütün halinde dimdik duruyor. Türkiye’nin birinci partisi Cumhuriyet Halk Partisi, milletle birlikte büyüyor. On milyonlar Türkiye’nin dört bir tarafında iradesine sahip çıkarken nasıl bir ülkede yaşamak istediğini, nasıl bir geleceğin hayalini kurduğunu da ortaya koyuyor. Değişim talebi sokaklara, meydanlara sığmıyor. Kurucu iradenin temsilcisi ve taşıyıcısı olan Cumhuriyet Halk Partisi, bugün yine tarihsel sorumluluğunu yerine getiriyor. Tarihi boyunca ülkemizi kritik yol ayrımlarında ileriye taşıyan partimiz; bugün de Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında demokrasinin, adaletin, kalkınmanın ve refahın inşası için çalışıyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türkiye’nin 81 ilinde, 973 ilçesinde, tüm mahalleleri ve köylerinde adım atılmadık yer, çalınmadık kapı bırakmıyoruz. Türkiye İttifakı ruhuyla; her toplumsal kesimden, her siyasi görüşten, her meslekten yurttaşlarımızla bir araya geliyoruz. İkinci yüzyılın programını, halkı iktidarının programını birlikte yazıyoruz. Bir yıl boyunca katılımcı ve dinamik bir süreçle sürdürdüğümüz parti programımızı güncelleme çalışmalarını tamamlıyoruz. Altı okumuzun, Atatürk Devrimlerinin ve Cumhuriyet değerlerinin rehberliğinde, ülkemizi ikinci yüzyılda her alanda ayağa kaldıracak devrimci bir vizyonu birlikte oluşturuyoruz. Şimdi bu vizyonu hep birlikte inşa eden bizlerin; ortak değerlerimizi, hayallerimizi ve hedeflerimizi ülkemizin gerçekliği haline getirme zamanıdır. Şimdi Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı zamanıdır. Demokrasiyi inşa etme, her alanda adaleti tesis etme zamanıdır. Ülkemizi kalkındırma ve milletimizi özlemini çektiği refaha kavuşturma zamanıdır. Türkiye’yi dünyada hak ettiği yere taşıma zamanıdır. Buradan Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve milletimize verdiğimiz sözü tekrarlıyoruz; Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu, yol arkadaşlarımız ve birlikte mücadele ettiğimiz on milyonlarla; ülkemizin gelecek güzel günlerini hep birlikte kuracağız. Hep birlikte başaracağız. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz! Birlikte yazdık tarihi, Birlikte kuracağız geleceği!"

Bu Karar Kirli Bir Operasyonun Ürünüdür Haber

Bu Karar Kirli Bir Operasyonun Ürünüdür

CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan, İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in mahkeme kararı ile görevden uzaklaştırılması ve İl Başkanlığına kayyum ataması ile ilgili olarak bir açıklama yaptı. Milletvekili İbrahim Arslan sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Kongresi, yargının siyasallaştırılmış kararlarıyla iptal edilmiş; seçilmiş İl Başkanımız Özgür Çelik ve yönetimi görevden alınmıştır. Bu karar, demokrasiyi hiçe sayan, örgütlerimizi dağıtmaya yönelik kirli bir operasyonun ürünüdür. Bu operasyonun yalnızca saraydan değil, maalesef içeriden de beslendiğini biliyoruz. İktidarla kol kola girenler, makam ve mevki uğruna partimizin iradesini pazarlık konusu yapanlar, bugün bu hukuksuz kararların arkasındaki içimizdeki hainlerdir. CHP’yi diz çöktüremeyenler, şimdi partimizi içeriden çökertmeye çalışmaktadır. Ama unutulmasın: Cumhuriyet Halk Partisi, 100 yıllık şanlı tarihinde nice ihaneti, nice baskıyı aşmış, halkına sırtını dönmemiştir. İstanbul örgütümüz de dimdik ayakta kalacak, bu sinsi planları boşa çıkaracaktır. Meşruiyetin kaynağı saraydan gelen mahkeme kararları değil, halkın iradesidir. CHP’yi mahkeme salonlarında yargılamak isteyenler de, içeriden işbirliği yapanlar da şunu iyi bilsin: Cumhuriyet Halk Partisi, teslim olmayacak, boyun eğmeyecek, ihaneti affetmeyecektir!"

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.