SON DAKİKA
Hava Durumu

#Chp Eskişehir İl Başkanı

Porsuk Haber Ajansı - Chp Eskişehir İl Başkanı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Chp Eskişehir İl Başkanı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

Ekrem İmamoğlu’nun Mektubunu İl Başkanı Yalaz Okudu Haber

Ekrem İmamoğlu’nun Mektubunu İl Başkanı Yalaz Okudu

Cumhuriyet Halk Partisi Millet İradesine Sahip Çıkıyor Mitingi Genel Başkan Özgür Özel'in katılımıyla Cumhuriyet Meydanı’nda gerçekleştirildi. Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan Cumhuriyet Halk Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu Eskişehir’de düzenlenen mitinge bir mektup gönderdi. Mektubu okuyan İl Başkanı Talat Yalaz Ekrem İmamoğlu'nun şu sözlerine yer verdi; "Canımdan kıymetli çok sevgili vatandaşlarım, kıymetli Eskişehirliler, Değerli hanımefendiler, beyefendiler, kıymetli büyüklerim, sevgili gençler, canım çocuklar, Sizleri saygıyla sevgiyle selamlıyorum, her birinizi hasretle, özlemle kucaklıyorum. Silivri’den Eskişehir’e kocaman bir merhaba! Eskişehir, ülkemizin en genç, en dinamik, en üretken şehirlerinden biridir. Tarihin ve modernliğin iç içe geçtiği, müstesna bir coğrafyadır. Eskişehir, dayanışmadır, umuttur, inançtır. Burası, Cumhuriyet Halk Partisi’nin halkçı ve icraatçı belediyeciliğinin en özel örneklerinin hayata geçtiği şehirdir. Bu vesileyle, Eskişehir’in kaderini değiştiren, milletimizin gönlünde taht kurmuş, çok değerli Yılmaz Büyükerşen hocamıza saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum, teşekkür ediyorum. Büyükerşen Hocamızın yolunda gayretle ilerleyen, Eskişehirimize canla başla hizmet eden kıymetli başkanım Ayşe Ünlüce’ye teşekkür ediyorum, kolaylıklar diliyorum. Eskişehir İl Kongresinde örgütümüzün güçlü iradesiyle yeniden il başkanı olarak seçilen, yol arkadaşım Talat Yalaz’ı tebrik ediyor, yürüttüğü kararlı mücadele için, kendisinin şahsında tüm örgütümüze yürekten teşekkür ediyorum. Sevgili dostlarım, kardeşlerim; 19 Mart’tan bu yana, yargı eliyle milli iradeyi gasp etmeyi hedefleyen, çok büyük bir siyasi operasyonla karşı karşıyayız. Milletin özgür iradesiyle seçip görev verdiği belediye başkanları ve yöneticileri iftiralarla, kumpaslarla hapsediliyor. Tutuksuz ve adil yargılanma hakları ellerinden alınıyor. Bir avuç insan, koltuklarını kaybetmemek için, önümüzdeki seçimleri bugünden baskıyla, zorbalıkla şekillendirmeye çalışıyor. Milletin iradesini yargı eliyle baskı altına almaya uğraşıyor. Bütün devlet imkanlarıyla karşıma dikildikleri 3 seçimde de onları yenip, hemşerilerimin helal oylarıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmamı hazmedemeyenler 2019’dan bu yana bir gün boş durmadılar. Her gün yeni iftiralar, soruşturmalar, davalarla benden kurtulmaya çalışıyorlar. Yargıyı alet ettikleri kumpaslarla, tehdit ve şantajlarla, mafyatik yöntemlerle Ekrem İmamoğlu’nu milletin gönlünden silmeye uğraşıyorlar. Hırs ve kinden o kadar kontrollerini kaybettiler ki şimdi de 2019 İstanbul seçimlerinde İstanbulluların iki kere ortaya koyduğu iradeyi bir casusluk faaliyetinin neticesi gibi göstermeye çalışıyorlar. 15,5 milyon oyla Cumhurbaşkanlığına aday olmamdan casusluk hikayeleri uydurmaya kalkıyorlar. Bu casusluk hikayelerini özgür medyayı yok etmek, Merdan Yanardağ gibi ülkesini seven, muhalif aydınları, gazetecileri susturmak için kullanıyorlar. Kim onlar? Koltuklarını korumak için milletten alamadıkları meşruiyeti yabancı güçlerden dilenenler. Kendi çıkarları uğruna ülkemizin stratejik avantajlarını, doğal kaynaklarını, nadir elementlerini yabancılara peşkeş çekenler. Kim bir başkasını kendi çıkarları için iftiralarla, kumpaslarla casus ilan ediyorsa, asıl o milleti ve devleti aleyhine çalışıyordur. Kim siyasi rakibini ortadan kaldırmaya, milletin iradesini baskı altına almaya çalışıyorsa, asıl o ülkesine, milletine düşmanlık ediyordur. Bu iftiraları kurgulayanlar, bu iftiralarına yargıyı alet edenler, bu iftiralara yargıda, medyada alet olanlar günü gelecek, bu yaptıklarının hesabını hem hukuk önünde hem milletin karşısında ödeyecekler. Hem bu dünyada hem ahirette hesap verecekler. Kötülükleri, zalimlikleri beyhudedir. Ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar. Milletin büyüklüğü ve kudreti karşısında yenilmeye mahkumlar. Ekonomiyi batırıp ülkeyi bitmeyen bir krizin içine düşürenler; milletin yargıya güvenini yerle bir edenler; eğitimde, sağlıkta büyük başarısızlıklara, yolsuzluklara, adaletsizliklere imza atanlar, yolun sonuna geldiler. İktidarda kalabilmek için uluslararası güçlere her türlü tavizi verenler, ormanlarımızı, derelerimizi, madenlerimizi yabancılara peşkeş çekenler, şimdi de Eskişehir’in nadir element rezervlerine gözlerini dikenler, yolun sonuna geldiler. Kazandığı parayla geçinemeyen, borçlanmadan yaşayamayan on milyonlarca dar gelirlinin, işçinin, esnafın, çiftçinin, emeklinin ahını alanlar, yolun sonuna geldiler. Ülkesinden umudu kesip yönünü yurtdışına çeviren gençlerin ahını alanlar, yolun sonuna geldiler. Ekonomik ve toplumsal hayattan dışlanan, şiddet karşısında çaresiz bırakılan, maruz kaldıkları eşitsizlikleri sorgusuz sualsiz kabul etmeleri beklenen kadınların ahını alanlar yolun sonuna geldiler. Onlar yolun sonunda, ama biz yolun başındayız. Onlar sandıktan, milletten köşe bucak kaçıyor, biz ise sandığa, millete koşuyoruz. Hep birlikte, canla başla, umutla cesaretle, yılmadan hedefe yürüyoruz. Çünkü bu yolun sonunda sadece iki seçenek var: Ya hep birlikte, omuz omuza vereceğiz, cumhuriyetimize, demokrasimize, hak ve hürriyetlerimize sahip çıkacağız, ya da her geçen gün daha da artan, herkesi hedef alan bir büyük zulüm ve istibdat altında kalacağız. Ya milletin kanını emen bir avuç insanı evlerine gönderip huzura ve refaha, bolluğa ve berekete kavuşacağız ya da yokluk ve yoksulluğa, haksızlık ve adaletsizliğe mahkûm kalacağız. Bunun orta yolu yoktur. Sadece iki seçeneğimiz var: Ya adalet ya sefalet…. Ya adalet ya esaret… Her birimiz, tarafımızı seçmek ve harekete geçmek zorundayız. Eskişehir, tarafını seçmiştir. Milletimiz, tarafını seçmiştir. Şimdi dönün ve içinde olduğunuz o büyük, o kudretli kalabalığa bir bakın. İşte o gördüğünüz azim ve kararlılık ülkemizin geleceğidir. Bizler, her türlü ayrımı geride bırakmış, sadece cumhuriyet ve demokrasi, adalet ve hürriyet, refah ve kardeşlik için bir araya gelmiş on milyonlarız. Hep bir arada ve omuz omuzayız. Sabredeceğiz, gayret edeceğiz, cesaret edeceğiz. Ve mutlaka başaracağız. Her şey çok güzel olacak."

Cumhuriyet Halk Partisi Bu Süreçten Güçlenerek Çıkmıştır! Haber

Cumhuriyet Halk Partisi Bu Süreçten Güçlenerek Çıkmıştır!

CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelik açılan kongre iptal davasının reddedilmesi ve Özgür Özel'in Eskişehir ziyareti ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; "Bugün beşinci celsesi yapılan dava sonunda mahkeme, davanın reddine karar verdi. Beş celsedir, yani beş duruşmadır ki Türkiye kamuoyu bu davayla meşgul edilerek Cumhuriyet Halk Partisi’ni kamuoyu önünde yıpratabileceklerini düşündüler. Bu amaçla hareket ettiler. Yandaş medyada bazı köşe yazılarıyla da bu konuyu sürekli gündemde tutmak istediler. Davada verilen ret kararını olumlu karşıladığımızı, bundan memnuniyet duyduğumuzu ifade ederek özellikle şunu vurgulamak istiyorum: Her krizin sonunda olduğu gibi, Cumhuriyet Halk Partisi de bu dava sürecinin sonunda güçlenerek, birbirine daha sıkı kenetlenerek, iktidar yolundaki yürüyüşünü daha emin ve sağlam adımlarla sürdürmektedir. Artık Cumhuriyet Halk Partisi çok daha güçlüdür. Pazar günü yapacağımız mitingde de Eskişehir halkı, Halkın Partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’in katılımıyla düzenlenecek buluşmada, hem bu durumdan duyduğu memnuniyeti hem de ülkenin karanlıktan aydınlığa çıkması için verdiğimiz mücadeleye olan desteğini gösterecektir. Dava sonucu sadece Cumhuriyet Halk Partisi’ne değil, hepimize, tüm halkımıza hayırlı olsun. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi, Halkın Partisi’dir. Halkın Partisi’ni hiçbir güç durduramaz, yıldıramaz, önüne set koyamaz. Kim halkla uğraşırsa, kim Cumhuriyet Halk Partisi ile uğraşırsa, onun sonu elbette kaybetmektir. Cumhuriyet Halk Partisi bu süreçten çok daha güçlenmiş olarak çıkmıştır. Tüm Eskişehirli hemşehrilerimizi, az önce Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ayşe Ünlüce’nin de ifade ettiği gibi, Cumhuriyet Meydanı’nda halkın mücadelesine coşkulu bir destek vermeye davet ediyoruz. Bu çağrıyı buradan hep birlikte, halkımızla birlikte yineliyoruz."

Eskişehir Kimsenin Babasının Çiftliği Değildir! Haber

Eskişehir Kimsenin Babasının Çiftliği Değildir!

CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak’ın TOKİ Projeleri ile ilgili Belediyelere yönelik eleştirilerine tepki gösterdi. CHP İl Başkanı Talat Yalaz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "AKP’nin 23 yıldır sürdürdüğü iktidar döneminde Türkiye, derinleşen ekonomik krizlerle, büyüyen gelir adaletsizliğiyle ve artan barınma sorunuyla karşı karşıya kalmıştır. Bugün milyonlarca yurttaşın en temel hakkı olan barınmaya ulaşamıyor oluşunun sorumlusu, ülkeyi bu hale getiren iktidarın ta kendisidir. AKP yetkilileri, “Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut hamlesi” olarak tanıttıkları projeyi, halkın vergileriyle yapılan bir kamu hizmeti olmasına rağmen bir lütuf gibi sunmaktadır. Oysa sosyal konut bir iktidarın bağışı değil; devletin vatandaşına karşı yerine getirmesi gereken anayasal bir sorumluluktur. Yirmi üç yıldır iktidarda olanlar, yoksulluğu ortadan kaldırmak yerine yönetmeyi tercih etmiş; dar gelirli yurttaşlarımızı kalıcı refaha ulaştırmak yerine her seçim döneminde geçici vaatlerle oyalamıştır. Bugün “yoksullar için konut yapıyoruz” diyenler, milyonlarca insanı yoksulluğa mahkûm eden politikalarının hesabını vermekten kaçınmaktadır. Eskişehir özelinde gerçekler çok nettir: Bu kent, yıllardır planlı, çağdaş ve insan odaklı kentleşmenin örneğidir. CHP’li belediyeler rantı değil halkı, beton yığınlarını değil yaşam alanlarını savunmuştur. Belediyelerimizin önceliği, kentin dengeli gelişimi, yeşil alanların korunması ve sosyal adaletin tesisidir. Kentsel dönüşümde asli sorumlu olan bakanlık, Gündoğdu Mahallesi ve Küçük Sanayi Bölgesi gibi kanayan yaralara bir çivi dahi çakmamış; birçok ilde yapıldığı halde Eskişehir’e bir çevre yolu dahi kazandırmamıştır. Depreme dayanıksız kamu binaları hâlâ varlığını korurken ve kullanırken, yapılan iktidar yatırım planında Eskişehir teğet geçilirken bu eleştiriler samimiyetten uzaktır. İktidar Eskişehirlileri siyasi tercihlerinden dolayı cezalandırmaya devam etmektedir. Rant değil, Eskişehirlilere hizmet bizim şiarımızdır. AKP İl Başkanlığı, Eskişehir’in çağdaş yönetimini hedef almak yerine; 23 yılda halkı neden konuta muhtaç hale getirdiklerinin, gençleri neden ev sahibi olma umudundan mahrum bıraktıklarının hesabını vermelidir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, halkın alın teriyle yapılacak hiçbir kamu yatırımına karşı değiliz. Ancak halkın emeğiyle yapılan projelerin bir parti propagandasına dönüştürülmesine, yoksulluğun seçim malzemesi haline getirilmesine asla sessiz kalmayız. Eskişehir kimsenin babasının çiftliği değildir. İktidar dahi olsa yapılan her işlem usule ve hukuka uygun olmalıdır. Vatandaşın refahının da hukukun gereğinin de bekçisi bizleriz!"

400 Şerefli İlçe Delegesine Kimse Biatçı Diyemez! Haber

400 Şerefli İlçe Delegesine Kimse Biatçı Diyemez!

CHP Odunpazarı İlçe 7'inci Olağan İlçe Kongresi büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi. Mevcut İlçe Başkanı Talat Yalaz'ın tek aday olarak girdiği ve güven tazelediği kongrede bir konuşma yapan CHP İl Başkanı Talat Yalaz şu ifadelere yer verdi; "Bu kongrelere bir isim vermek gerekirse; genel anlamda yapılan bütün bu kongrelere birlik ve beraberlik kongreleri diyebiliriz. Bugün ülkenin içinde bulunduğu şartlar birlik ve beraberliğimizi zorunlu kılmaktadır. Eskişehir'de, bizim bu süreçteki vizyon ve misyonumuz da bu çerçevede şekillenmiştir. 3 merkez belediye başkanımız, üç milletvekilimiz, ilçe başkanlarımız, kırsal belediye başkanlarımız bu sürecin birlik ve beraberliğimizi zorunlu kılan bir süreç olduğunu, birbirimizle konuşmadan önce idrak etmiş şekilde bu sürece başladık. Ve bu süreçte biz bu motivasyonla hareket ettik. Mahallelerde yapılan delege belirleme seçimlerinde bu motivasyonla çalışmalarımızı yürüttük. Bazı yol arkadaşlarımız listelere giremeyeceğinden bahsetse de; demokratik hakkını kullanıp başka bir listeye girmek suretiyle delege olmanın, yönetici olmanın yolu vardır. Bu demokratik bir haktır. Buna hiçbir sözümüz yoktur. Bazı yol arkadaşlarımız “İlçe başkanlığına gittim, bana çay verilmedi; ben de aday oldum” bile demişlerdir. Buna da bir sözümüz yoktur. Ama bazı yol arkadaşlarımız “Kazım Kurt’u yıkacağım, devireceğim. Talat Yalaz’ın içinden geçeceğim. Ona hesabını soracağım. Şunu bunu yapacağım” gibi söylemlerle örgüte zarar verecek tavırlar sergilemiştir. Örgüt, bu anlamda birlik ve beraberliğin gerektiğini; ülkenin içinde bulunduğu şartların Cumhuriyet Halk Partisi iktidarını tüm ülke için zorunlu kıldığını görmektedir. Birlik ve beraberlik diyenlerin tercih edilmesi, yönetimde yer almamanın stresi, kızgınlığı ya da bundan 10 yıl önce delege yapılmamanın şahsi kini gibi davranışlar Cumhuriyet Halk Partisi örgütünün birliğine zarar vermemelidir. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi’nin her evresindeki her yoldaşı, fiilen iktidar olma azim ve kararlılığıyla hareket eder. Çok sayılabilecek başka örnekler vardır; yoldaşlarımız açık yüreklilikle kişisel husumetlerin bu dönemde bir kıymet-i harbiyesi olmadığını ifade ettiler. Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidar yolunda birlik ve bütünlüğünün zorunlu olduğunu net olarak ortaya koydular ve o irade şimdi yine bu sorumluluğu taşıyor. Yarın on binlerce çocuk meslek çantası vb. ihtiyaç için bekliyor; yüz binlerce emekli cebinde para olmadığı için evinden dışarı çıkamıyor. Bu akşam yüz binlerce emekçi, “kira nasıl ödenecek?” düşüncesiyle uykusuz geceler geçirecek. Bugün yüzlerce belediye başkanı “suçsuzum, masumum, hiç suçum yok; halkıma hizmet ediyorum” derken, bu gece yapılacak bir operasyonla alınırım mı diye endişe edecek. İçinde bulunduğumuz konjonktürde kimsenin çaresiz olmadığı, şartların iktidar hedefimizi zorunlu kıldığı bir ortamdayız. Hiçbirinizin kişisel bekası ya da kişisel ihtirasının kölesi olma hakkı, imkânı veya ihtimali yoktur. Bu şartlarda, umudun gözlerinizde olduğu; çarşıda pazarda gezerken vatandaşların “Lütfen bizi bunlardan kurtarın. Ne gerekiyorsa yapın, çok çalışın. Biz artık dayanamıyoruz. Çoluk çocuklarımızın geleceğinden endişe ediyoruz.” dediği bir gerçek var. Gençlerimiz geleceğe umutsuzlukla bakıyor; başka ülkelerde yaşamanın hayalini kuruyorlar. Bizim birlik ve beraberliğimiz sadece bir tören için değil, ülkenin şartlarının getirdiği zorunluluk içinde gerçekleşmelidir. 2 yıldır il başkanıyım. İki yıldır uyumlu bir çalışma sürdürdük. Aramızda ufak tefek görüş ayrılıkları olduğunda da toplantılarda bunları açıkça ifade ettik. Genel seçim sürecini de atlattık. Bugün bu seçimlerde sahaya çıkan kadrolar Eskişehir’de AKP’yi geride bırakmıştır. Eskişehir’in Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarının gayretiyle önemli bir başarı elde edildi; onlara da teşekkür ediyoruz. Onlar sahada metanetle duruyorlar. Belediyelerde denetimle ilgili zorluklar yaşanıyor. Denetçiler (müfettişler, sayıştay gibi) faturadaki bir kalem için inceleme yaparken belediyeler yoğun bir çalışma yüküyle karşılaşıyorlar. Bu hengâme içinde, Cumhuriyet Halk Partisi kadroları iktidar için çalışmaya devam ediyor. Belediye başkanları partimizin kongrelerine müdahale etmemelidir demek doğru değildir. Kazım Kurt 11 yaşında başkan olmadı; 11 yıl önce belediye başkanı oldu, siyaseti yıllardır yapıyor. Bu insanlar Cumhuriyet Halk Partisi kültürüne yetişti; partinin tozunu, toprağını yuttular. Partimiz için emek verdiler; yılların birikimiyle partide görev almış insanlardır. Onların partide söz söyleme hakkı yok mudur? Ne demek “belediye başkanları kongrelere karışmasın”? Bu yaklaşım partimizin birliğine ve deneyimine zarar verir. Bunların yeri burası değil. Ama birkaç cümle söylemek zorundayım. Çok içime oturdu. Sonra sizler bu iradeden, bu birliktelikten yana oy tercihinde bulundunuz diye… Sizlere “biatçı” diyenler oldu. Bizler bu partiyi yönetenleriz. Yapılan eleştiriyi hazmetmek zorundayız. Öğütürüz, işimizi hazmederiz. Hiçbir şey yapamazsak en yakınımız bilemez; bir odada duvarı yumruklarız. Ama dışarıya yansıtmayız. Ama 400 şerefli ilçe delegesine kimse “biatçı” diyemez. Bizim biatımız halka yöneliktir. Onun adı da biat değil; davadır, mücadeledir. Bütün bunları ilk danışma kurullarında ve bundan sonra yapacağımız toplantılarda görüşeceğiz. Bunu yapanları, örgüt içinde dostça ve samimiyetle sorgulayacağız. Sonra kol kola gireceğiz. Yine bütünleşeceğiz. Yine birlik olacağız. Ama herkes ağzından çıkanı kulağı duyarak konuşur. Herkes o mikrofonu eline aldığında, hitapta bulunduğunda Cumhuriyet Halk Partisi’ni temsil ettiğini bilerek konuşur. Herkes bu partinin Türkiye’nin birinci partisi olduğunu iddia ederek konuşacak. Herkes bu partinin bir sonraki genel seçimde iktidar olacağı bilinciyle konuşacak. 19 Ekim’de ilk kongremiz var. Konuşmamızın geri kalan kısmını oraya ayırayım. Dayanışma bizden; umut bekleyen Anadolu’ya da selamlıyorum. İzninizle son olarak Ahmet Arif’in “Anadolu’yum Ben” şiirinden bir bölüm okuyarak konuşmamı tamamlamak istiyorum: Beşikler vermişim Nuh'a Salıncaklar, hamaklar, Havva Ana'n dünkü çocuk sayılır, Anadoluyum ben, Tanıyor musun ? Utanırım, Utanırım fıkaralıktan, Ele, güne karşı çıplak... Üşür fidelerim, Harmanım kesat. Kardeşliğin, çalışmanın, Beraberliğin, Atom güllerinin katmer açtığı, Şairlerin, bilginlerin dünyalarında, Kalmışım bir başıma, Bir başıma ve uzak. Biliyor musun ? Binlerce yıl sağılmışım, Korkunç atlılarıyla parçalamışlar Nazlı, seher-sabah uykularımı Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar, Haraç salmışlar üstüme. Ne İskender takmışım, Ne şah ne sultan Göçüp gitmişler, gölgesiz! Selam etmişim dostuma Ve dayatmışım... Görüyor musun ? Nasıl severim bir bilsen. Köroğlu'yu, Karayılanı, Meçhul Askeri... Sonra Pir Sultanı ve Bedrettini. Sonra kalem yazmaz, Bir nice sevda... Bir bilsen, Onlar beni nasıl severdi. Bir bilsen, Urfa'da kurşun atanı Minareden, barikattan, Selvi dalından, Ölüme nasıl gülerdi. Bilmeni mutlak isterim, Duyuyor musun ? Öyle yıkma kendini, Öyle mahzun, öyle garip... Nerede olursan ol, İçerde, dışarda, derste, sırada, Yürü üstüne - üstüne, Tükür yüzüne celladın, Fırsatçının, fesatçının, hayının... Dayan kitap ile Dayan iş ile. Tırnak ile, diş ile, Umut ile, sevda ile, düş ile Dayan rüsva etme beni. Gör, nasıl yeniden yaratılırım, Namuslu, genç ellerinle. Kızlarım, Oğullarım var gelecekte, Herbiri vazgeçilmez cihan parçası. Kaç bin yıllık hasretimin koncası, Gözlerinden, Gözlerinden öperim, Bir umudum sende, Anlıyor musun ? Umut sizde. Umut yarın doğacak. Umut Cumhuriyet Halk Partisi’ndedir."

Onların Gönlü Betondan, Gözleri Griden Yana! Haber

Onların Gönlü Betondan, Gözleri Griden Yana!

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz Çifteler ilçesinde devam eden meydan çalışması kapsamında ağaçların kesildiği yönünde kamuoyunda gündeme gelen iddialara cevap verdi. Sosyal medya hesabından iddialarla ilgili bir açıklama yapan İl Başkanı Yalaz şu ifadelere yer verdi; "AKP İl Başkanı ve bazı kötü niyetli çevreler tarafından, Büyükşehir Belediyemizin Çifteler Belediyemiz ile iş birliği içerisinde hayata geçirdiği Çifteler Cumhuriyet Meydanı yenileme çalışmalarında ağaçlara zarar verildiği yönünde asılsız iddialar ortaya atılmaktadır. AKP İl Başkanı her zaman olduğu gibi yine gerçekleri çarpıtarak kamuoyunda algı yaratma çabası içerisindedir. Oysa ki meydan düzenlemesi sürecinde, sağlıklı ve yapısal bütünlüğü yerinde olan tüm ağaçlar korunmuş; yalnızca yaşamsal bütünlüğünü yitirmiş, geri kazanımı mümkün olmayan ağaçlar, alan güvenliği ve çevresel sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda yerinden alınmıştır. Sosyal demokrat belediyecilik anlayışımız yalnızca var olanı korumakla kalmaz; yeşili büyütür, çoğaltır ve gelecek kuşaklara taşır. Çevreye duyarlıymış gibi davrananlar, keşke 2022 yılında Sivrihisar Şadırvan Meydanı’nda yapılan ağaç katliamı karşısında da aynı duyarlılığı gösterebilseydi… Ne yazık ki onlar için ne yeşilin ne de mavinin bir anlamı var. Onların gönlü betondan, gözleri griden yana."

CHP İl Başkanı Talat Yalaz: "Örgütümüz Tam Olarak Arkamdadır!" Haber

CHP İl Başkanı Talat Yalaz: "Örgütümüz Tam Olarak Arkamdadır!"

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz şehir ve ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunurken kongre sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. Ülke genelinde meydana gelen orman yangınları ile ilgili değerlendirmelerde bulunan İl Başkanı Talat Yalaz şu ifadelere yer verdi; "Eskişehir’de on şehidimiz oldu. Bu mücadelede Kümbet'te ki Tolunay arkadaşımız işe bir ay önce başlamış. Bir ay önce işe alınmış ve hiç bir eğitim görmemiş. Tolunay arkadaşımızın, şehidimizin orada müdahalesiyle sizlerin müdahaleniz arasında donanım açısından bir fark yok. Buradan ciddi dersler çıkarılması gerektiğini düşünüyorum. Gerekli önlemlerin alınmadığını ülkece gözlemliyoruz ve üzülerek görüyoruz. Orman yangınları biz burada bu demeçleri verirken de devam ediyor. Türkiye orman yangınları ile defaatle bu mevsimlerde, bu aylarda yüzleşen bir ülkedir. Buna rağmen Türkiye Cumhuriyeti gibi büyük bir ülkede devlette gerekli tedbirlerin göz göre göre alınmadığı son derece düşündürücüdür. Gerekli eğitimlerin verilmediği, Ocak ayında personellerin alınarak gerekli eğitimler verildikten sonra orman yangınlarına müdahaleye hazır hale getirilmesi gerekirken bunun yapılmadığı, gerekli ekipmanların sağlanamadığı, Azerbaycan dan gelen ekiplerin bütün donanımları üzerlerindeyken Türkiye'de orman yangınına müdahale eden orman işçilerimizin gerekli donanımlarının sağlanmadığı görülmektedir. Olayın neresinden bakarsanız bakın bir zaafiyet söz konusudur. Olay unutulmamalıdır. Orman yangınları için gerekli önlemler alınmalıdır. Biz iktidar olduğumuzda, Tarım ve Orman'dan sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Erhan Adem'de buradaydı, her ile bir yangın söndürme uçağı ve helikopter tesis edilmek suretiyle çıkabilecek orman yangınlarına ivedi olarak müdahaleye başlayacağız. Biz olaya insanlar açısından değil doğa ve hayvanlar açısından da bakıyoruz. Yüzyıllardır biriken ormanların göz göre göre yanıyor oluşu ve koca bir devletin buna gerekli müdahaleyi yapamıyor oluşu bizler için son derece üzüntü verici ve bir o kadar da düşündürücüdür. Gerekli tedbirlerin bir an önce alınması gerekir. İktidar olduğumuzda bu hususta herhangi bir zaafiyetin olmayacağını da ifade etmek isterim. Bir çok yerde aynı anda bu yangınların başlıyor olması tabiki düşündürücüdür. Uzmanların söylediği gibi orman yangınlarında en etkili müdahale ilk 20 dakika ya kadar yapılan müdahaledir. Bu hususta ciddi tereddütlerimiz var. Maden yasasının çıkarılması, daha önceki yıllarda orman yangını çıkan yerlerin ranta açılması gibi sebepleri üst üste koyduğumuzda ciddi tereddütlerimiz, sorularımız ve düşüncelerimiz olduğunu ifade etmek isterim." dedi. Cumhuriyet Halk Partisi İl Gençlik Kolları ve Odunpazarı İlçe Gençlik Kolları arasında haftasonu yaşanan gerilimi ve darp olayını değerlendiren Yalaz şu ifadelere yer verdi; "Konuyla ilgili ciddi bir bilgi kirliliği var. Konunun tarafları birbirinden farklı olarak bize bilgi veriyorlar. Böyle olaylara sağduyulu ve temkinli yaklaşmak gerektiğini düşünüyorum. Olayın ne şekilde cereyan ettiğinin net bir şekilde ortaya konması gerekir. Olay başlı başına üzücü bir olaydır. Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kollarının bu şekilde gündeme gelmesi bizler için üzücüdür. Olayın tüm boyutlarıyla açıklığa kavuşmadan bir açıklama yapmak bana yakışmaz. Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kolları bu ülkenin umududur. Gençlik Kollarının bu şekilde kamuoyuna getirilmesi ve bazı partililer tarafından da bu olayın gündeme getiriliyor, yorumlanıyor olması ve partinin yıpratılmaya çalışılması doğru değildir. Odunpazarı Gençlik Kolları Başkanı Ali Eren Doğan'ın görevden alınması ile ilgili resmi bir yazı henüz gelmedi. Resmi yazı gelmeden bu şekilde duyurulmasını doğru bulmuyorum. Parti içi meselelerin kamuoyunda sağlıksız bilgilerle tezahür edilmesi konusuna dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin birliği ve bütünlüğü anlamında herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Buradan bir siyasi menfaat elde edilmeye çalışılması da gereksiz ve beyhude bir çabadır." Cumhuriyet Halk Partisi’nde yaklaşan kongre süreci ile ilgili açıklamalarda bulunan Yalaz şu ifadelere yer verdi; "Kongre süreci yeni bir süreç. Kazım başkanın açıklamalarını yakından takip ediyorum. Kazım başkan net birisidir. Onun söylediklerini farklı yorumlamak gibi lüksümüz yoktur. Yarım asırlık bir siyasi deneyimi vardır ve o deneyimden yararlanmışımdır. 2 yıllık görev sürem boyunca Kazım Kurt’la en ufak bir gerilim yaşamamışızdır. Biz işimizi yaptık. Kazim başkan başarılı bir İl Başkanlığı görevi sürdürdüğümüzü gerek basın aracılığıyla gerekse yüzümüze karşı ifade etmiştir. Takvim açıklanır açıklanmaz yarım asırdır siyaset yapan birinden benim adayım şudur demesini beklemiyoruz. Parti için iyi olana bakacaklardır. Ben bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Seçmede seçilmede partililerimizin en demokratik hakkıdır. Cumhuriyet Halk Partisi’nde kongreler hem çekişmeli geçer hemde demokratik ortamda geçer. Bir adayın çıkması benim için sıkıntı yaratmaz hatta memnuniyet verici olur. 2 yıldır İl başkanlığı yapıyorum. Bu süreçte ne yaptıysak nasıl çalıştıysak örgütümüzün takdirindedir. Örgütle iyi bağlantılar kurduk, iç içe olduk, halkla iç içe olduk. Kazım başkanın deyimi ile Eskişehir'de AKP'yi bitirdik. Bugün şehrin yüzde 97 sini Cumhuriyet Halk Partili Belediyeler yönetiyor.Yerel seçimde rekor kırdık, bu bizim İl Başkanlığımız döneminde oldu, ekip olarak, örgüt olarak çalışarak bu rekoru kırdık. Burada bütün örgütün başarısı söz konusudur, Belediye Başkanları, milletvekilleri, mahalle sorumluları, ilçe başkanları ve üyelerin başarısıdır. Eskişehir'de ciddi bir birlik ve bütünlük sağlanmıştır. Bu birlik ve bütünlüğün etkisi yerel seçimlerde ciddi bir başarı getirmiştir. Bunda benimde etkim olmuştur. Bu anlamda adaylık süreci başlamıştır. Örgütün bütün bileşenlerinden destek bekliyorum. Benim için birlik bütünlük esastır. Koltuk düşünecek zaman değildir. Başkanlığa adaylığım örgütün talebi üzerine olmuştur. Örgütümüz tam olarak arkamdadır. Ben örgütün desteğini sonuna kadar hissediyorum. Süreç boyunca Belediye Başkanlarının, milletvekillerinin bir elini hep omzumda hissetmişimdir. Takdir örgütündür, örgütün verdiği karar başımızın üstündedir. Belediye Başkanlarını örgütten ayrı düşünemeyiz, iktidara giden yolda kilit nokta belediyelerdir. Belediye Başkanları örgüte hiç bir şekilde karışmasın dersek Recep Tayyip Erdoğan’la aynı şeyi söylemiş oluruz. 2 yıldır İl Başkanıyım benim görev sürem boyunca işime bir tek Belediye Başkanı karışmamıştır. Kararlar almamda, örgüt çalışmaları planlamalarımda Belediye Başkanları hep destek olmuştur. Onların görüşlerine fikirlerine başvurduğumda sana güveniyoruz demişlerdir. Belediye Başkanı tabiki görüş beyan edecektir. Parti için iyi olduğunu düşündüğü aday için desteğini açıklayacaktır."

Sessiz Çığlık Görmek İstiyorsan Gel Birlikte Pazar Gezelim! Haber

Sessiz Çığlık Görmek İstiyorsan Gel Birlikte Pazar Gezelim!

CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz geçtiğimiz gün yapılan Emek ve Demokrasi Platformu yürüyüşünde yaşanan provokatif olayla ilgili bir basın toplantısı düzenlendi. Düzenlediği basın toplantısında provokatif eylemde bulunan kişinin AK Parti Kadın Kolları yöneticisi olduğunu ifade eden İl Başkanı Talat Yalaz, kişi hakkında da emniyet güçleri tarafından herhangi bir işlem yapılmadığını ifade ederken AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak’ı semt pazarına davet etti. İl Başkanı Talat Yalaz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Değerli basın emekçileri, kıymetli Eskişehirliler hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bugün burada son yaşanan gelişmeler .neticesinde .gündeme dair açıklamalarda bulunmak için bir aradayız. Kamuoyunun da bildiği üzere, 19 Temmuz Cumartesi günü ülkemizin içinden geçtiği derin ekonomik buhrana karşı Emek ve Demokrasi Platformu’nun çağrısıyla düzenlenen “Sefalet Ücretine Teslim Olmayacağız!” yürüyüşüne katıldık. Hamamyolu Caddesi’nde gerçekleştirdiğimiz yürüyüş sırasında, Güler isimli bir hanımefendi tarafından provokasyona ve saldırıya maruz kaldık. Buna rağmen sükûnetimizi koruyarak, hiçbir şekilde bu kirli oyuna gelmeden yürüyüşümüze devam ettik. Emek ve Demokrasi Platformu çatısı altında, farklı siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerince düzenlenen yürüyüşlerin amacı oldukça açıktır; Artan yoksulluğa karşı halkın iradesini, demokrasiyi ve geçim hakkını savunmak. Elbette gerçekleştirilen bu alçak provokasyon karşısında bazı hemşehrilerimizin AKP’den bir kınama ya da sağduyu çağrısı beklemiş olması doğaldır; bu yurttaşlarımızın haklı beklentisidir. Ancak AKP Yöneticileri ve yandaşları bırakın olayı kınamayı tam tersine provokatörün gerçekleştirdiği saldırıyı aklamak için kendi aralarında yarışa girdiler. Yurttaşlarımızı tahrik edici olmak ile suçladılar, provokatörü kahraman ilan etmeye kalktılar. Peki kimdir bu Güler hanımefendi? AKP’nin kadın kolları yöneticisi, Gürhan ALBAYRAK’ın yol arkadaşı, yakın ekibi. O gün o saldırıyı ve provakasyonu yapan kişi Gürhan beyin ifade ettiği gibi tepki gösteren bir vatandaş değil; AKP militanı. Peki Gürhan bey ne diyor: bu tepki vatandaşlarımızın sessiz çığlığı diyor. Gürhan ALBAYRAK sessiz çığlık mı görmek istiyorsun! Ben sana vatandaşın sessiz çığlığını göstereyim. Geçtiğimiz perşembe günü Odunpazarı’nda Perşembe pazarını gezdik. Orada vatandaşın sessiz değil haykırırcasına çığlığını gördük. Durumum iyi diyen bir tane vatandaş yok. Bir teyzemiz geçinemiyorum yavan ekmek soğan yiyip oturuyorum diyor. işte çığlık budur. Muhatabı da sensin. Elli kere gel birlikte pazar gezelim dedim cesaret edip gelemiyorsun. Bunlarda yetmezmiş gibi kendilerini gösterip üstlerinden aferin alabilmek için, kendilerini eşkıya zannederek, hadsizce “sokağa çıkarsak kaçacak delik ararsınız” deme gafletinde bulunan bir yöneticileri var. Cumhuriyet Halk Partilileri tehdit ediyor. Biz bu partiyi öyle ABD kulisleriyle dış güçlerle dirsek temasıyla falan kurmadık. Biz bu partiyi yedi düvel ülkemizi işgal etmişken , hainler ülkeyi teslim etmek isterken savaş çadırlarında, kuvayi milliye ruhuyla kurduk. Bugüne kadar hangi Cumhuriyet Halk Partiliyi geri adım attırabildiniz. Ölmek var dönmek yok. Sonuna kadar bedeli ne olursa olsun mücadele edeceğiz. Bunu diyen şahıs bir de hakaretten yargılama geçiriyor. Tepebaşı meclis üyelerine sürü diyor. Şikayet edildi. Şimdi de kıvırıyor. Insan topluluğu demek istedim diyor. Sokağa çıkıp bizi kaçıracakmış ya. Hakaret yargılamasından korkuyor. Kıvırıyor. Bende yargılanıyorum. Bir adım geri attım mı? Lafla olmuyor bu işler. Neden saldırganlaştıklarını, tehditler savurduklarını bilmiyor muyuz? Elbette biliyoruz. Bu tehdit dili, siyasi çaresizliklerinin dışavurumudur. Çünkü biliyorlar: %29’la meşruiyetlerini yitirmiş durumdalar. Siyasi zikzaklar çizerek, her gün bir oraya bir buraya acaba diyerek dönüp duruyorlar. Ne yaparsanız yapın bu halk sizi ilk seçimde postalayacak! Bu baskı düzenine karşı bir milim dahi geri adım atmayacağız. And olsun ki halkın iktidarını kuracağız! Öte yandan geçtiğimiz günlerde kamuoyuna duyurduğumuz üzere partimizin kongre süreci başlamış bulunuyor. Partimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Cumhuriyet Halk Partisi için kongreler yalnızca birer seçim değil, aynı zamanda birer demokrasi şölenidir. Partililerimizin sözünü özgürce söylediği, örgüt kültürümüzün pekiştiği, dayanışmanın ve kardeşliğin büyüdüğü süreçlerdir. Bu itibarla aday olacak tüm arkadaşlarımıza da başarılar diliyorum. Ancak bizler bu dönemi sadece parti içi gündemle sınırlı yaşamayacağız. Bu topraklarda milyonlar yoksullukla, işsizlikle, adaletsizlikle baş etmeye çalışırken, bizlerin içine kapanmaya hakkı yok. Bir yandan örgütlenme çalışmalarımızı büyük bir özen ve kararlılıkla sürdürürken, diğer yandan sokakta halkımızla yan yana olmayı, dertlerine omuz vermeyi, ülkenin yakıcı gündemine karşı sorumluluk almayı sürdüreceğiz. Bir yandan kongrelerimizi hazırlarken, bir yandan da erken seçim için gece gündüz demeden çalışacağız. 24 Eylül 2023 tarihinde göreve geldiğimiz günden bu yana bir an bile durmadık, yorulmadık. Her günümüzü halkın iktidarını kurmaya adadık. Cumhuriyetin yüzüncü yılında halkın iradesini yeniden hâkim kılmak için elimizi taşın altına koyduk. Ve 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde emeğimizin karşılığını aldık. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkedeki sessiz milyonların umudu, yoksulun, emekçinin, işsizin sesi; baskı rejimine karşı haykıranların vicdanıdır. Ve biz, bu umudu büyütmeye; bu sesi iktidara taşımaya kararlıyız."

Bu Ucuz Siyasi Taktiklerin Adı Açıktır: Acizlik! Haber

Bu Ucuz Siyasi Taktiklerin Adı Açıktır: Acizlik!

CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak’ın önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen hakkında ki iddialarına yanıt verdi. CHP İl Başkanı Talat Yalaz yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "AKP Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak’ın kendisinin de son derece iyi bildiği üzere Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve bağlı şirketler; Sayıştay, Ticaret Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’na bağlı mülkiye müfettişleri tarafından düzenli ve kapsamlı bir şekilde denetlenmektedir. Bu denetimlerde özel şirketlere usulsüz para aktarımı gibi bir bulguya hiçbir şekilde rastlanmamıştır. Çünkü böyle bir şey hukuken mümkün değildir. Büyükşehir Belediyemize ait gayrimenkullerin kullanım şekli ve kontrolü de yasalarla açık bir şekilde belirlenmiştir. Gayrimenkuller yasalar doğrultusunda ya bizzat belediye tarafından kamu yararı için kullanılmakta ya da belediye meclisinin kararı ve ihale usulüyle, yine kamusal hizmetin parçası olacak şekilde değerlendirilir. Belediye envanterinde kayıtlı olan 96 araç için Sayıştay ve Mülkiye müfettişleri tarafından yapılan incelemeler sonucu yapılan iş ve işlemlerde en ufak bir usulsüzlük bulunmamıştır. Bu durum ilgili raporlarla da sabittir. 15 Yılı aşkın bir süre Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü ve 25 Yıl Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan gerek rektörlüğü süresince gerekse belediye başkanlığı süresince ülkemize ve kentimize çok önemli hizmetler sunan, Eskişehir’i dünya çapında bir marka haline getirmiş Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in üzerine yalanla dolanla yürünmez, onun olduğu yerde yanlış olmaz! Ülkeyi buhrana, çöküntüye ve adaletsizliğe sürükleyen AKP iktidarının yerel temsilcisi, her zaman olduğu gibi halkın gerçek sorunlarını perdelemek için yine algı yaratma çabasına girmiştir. Bu ucuz siyasi taktiklerin adı açıktır: Acizlik! AKP İl Başkanı bu mesnetsiz iddiaları ispat etmekle yükümlüdür. Bu işler kaçak dövüşmekle olmaz. Hodri Meydan! Göreve geldiğimiz günden beri dile getirdiğim gibi gelin, bir canlı yayında kamuoyunun huzurunda karşılıklı konuşalım. Mesele aslında Yılmaz Büyükerşen değil. Mesele, temsil ettiği değerlerdir. Mesele; akıl, bilim, liyakat ve halk iradesiyle inşa edilmiş çağdaş bir kent modelinin, bugün cehaletle, iftirayla, bürokratik kuşatmayla itibarsızlaştırılmaya çalışılmasıdır. AKP’nin Eskişehir’deki temsilcisi de tıpkı genel merkezinin izinden gitmekte, halkın gerçek sorunlarını örtbas etmek için ucuz polemiklere sarılmaktadır. Yerelde ve genelde tıkanan AKP iktidarı, milletin sofrasında ekmek kalmamışken gündemi çarpıtmakla, hedef şaşırtmaya çalışmakla meşguldür. Bizim belediyelerimizi karalayarak, halkın teveccühünü kaybettikleri alanları yeniden kazanabileceklerini sanıyorlar. Ama nafile! Kendisi halktan kopmuş bir iktidarın yerel temsilcisi olarak, şeffaflık çağrımıza kulak vermek yerine sosyal medya iftiralarıyla siyaset yaptığını sanan Sayın İl Başkanına bir kez daha sesleniyorum: Cesaretiniz varsa çıkalım halkın karşısına! Elinizde ne varsa açıklayın!"

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.