SON DAKİKA
Hava Durumu

#Anahtar Parti Eskişehir İl Başkanlığı

Porsuk Haber Ajansı - Anahtar Parti Eskişehir İl Başkanlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Anahtar Parti Eskişehir İl Başkanlığı haber sayfasında canlı gelişmelere ulaşabilirsiniz.

İnsanların Aklıyla Alay Etmeyin! Haber

İnsanların Aklıyla Alay Etmeyin!

Anahtar Parti Eskişehir İl Başkanlığı tarafından geçtiğimiz günlerde yapılan Anadolu Üniversitesi personel maaş promosyon anlaşması ile ilgili olarak bir basın açıklaması yapıldı. Anadolu Üniversitesi Yunusemre Kampüsü önünde yapılan basın açıklamasında konuşan Anahtar Parti Eskişehir İl Başkanı Çağlar Ölce şu ifadelere yer verildi; "Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel’in geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından yaptığı “rekor promosyon” açıklaması, üniversite çalışanları arasında büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Bizlere ulaşan çok sayıda personel kendilerinin ciddi bir kayba uğradığını dile getirmiştir. Bugün kamuoyuna “rekor” diye sunulan ihale rakamlarını hep birlikte masaya yatıralım. 2022 yılında yapılan promosyon ihalesinde personele 41 bin 500 TL ödeme yapılmıştı. O gün, bir çalışan bu parayı altına yatırmak istese 41,5 gram altın alabiliyordu. 2025 yılında açıklanan yeni ihale sonucunda personele ödenecek tutar 111 bin 500 TL oldu. Ancak bu para ile bugün yalnızca 23,7 gram altın alınabiliyor. Yani üniversite çalışanlarının cebindeki değer, altın karşısında 17,8 gram erimiş, yok olmuştur. Bu, çalışanlar için çok ciddi bir kayıptır. Buna rağmen rektörlük makamının kamuoyuna “rekor kırdık” diye açıklama yapması, üniversite camiasının aklıyla alay etmektir. Aslında bu durum sadece Anadolu Üniversitesi çalışanlarının değil, bütün Türkiye’nin gerçeğidir. Kağıt üzerinde rakamlar büyüyor, TL bazında artışlar yaşanıyor; ama vatandaşın cebindeki alım gücü her geçen gün azalıyor. Emekliye zam yapılıyor, ama aynı gün ekmeğe de zam geliyor. Emeklinin aldığı maaşla alabildiği ekmek sayısı azalıyor. Taksiciye zam geliyor, ama akaryakıt fiyatları katlanarak artıyor. Taksicinin kazancı eriyor. Çiftçinin ürününe zam yapılıyor, ama gübreye, mazota, ilaçlara gelen zam katbekat fazla oluyor. Çiftçinin karı azalıyor. Anadolu Üniversitesi’nin promosyon ihalesi de aynı tabloyu yansıtıyor. 2022’de promosyonunu altına yatıran bir personel, bugün parasını bozdursa 193 bin TL alacaktı. Bugünkü ihale sonucuyla aynı personelin eline 111 bin 500 TL geçiyor. Aradaki fark, yani 81 bin 500 TL, çalışanların cebinden alınmış durumda. Sayın Rektör, siz bu tabloya rağmen “rekor” kelimesini nasıl kullanabiliyorsunuz? İnsanların yaşadığı kaybı başarı gibi sunmak, üniversite çalışanlarını rencide etmekten başka bir şey değildir. Akademik camianın, idari personelin emeğini görmezden gelerek yapılan bu açıklama, kuruma da, Eskişehir’e de zarar vermektedir. Biz Anahtar Parti olarak diyoruz ki. Türkiye’nin en büyük sorunu artık rakamlarla algı yönetilmesidir. Gerçekler tabloya değil, vatandaşın mutfağına, cebine, sofrasına yansır. Promosyon ihalesinde yaşanan bu durum, ekonominin geldiği noktanın acı bir özeti olmuştur. Buradan bir kez daha sesleniyoruz. İnsanların aklıyla alay etmeyin. Çalışanların alın terini görmezden gelmeyin. Rekor değil, gerçeklerle yüzleşin. Üniversite yönetimini samimiyete, şeffaflığa ve ciddiyete davet ediyoruz.”

Trafik Konusunda Sınıfta Kaldınız! Haber

Trafik Konusunda Sınıfta Kaldınız!

Anahtar Parti Eskişehir İl Başkanı Çağlar Ölce UKOME kararı ile Mustaga Kemal Atatürk Caddesi’nin ikiye bölünmesi kararını eleştirdi. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından UKOME kararıyla Mustafa Kemal Atatürk Caddesi’nin ikiye bölünmesi kararını eleştiren Anahtar Parti Eskişehir İl Başkanı Çağlar Ölce İl Halk Kütüphanesi önünde bir basın toplantısı düzenledi. Anahtar Parti Eskişehir İl Başkanı Çağlar Ölce düzenlediği basın toplantısında şu ifadeleri kullandı; “Bugün burada Eskişehir’in en temel sorunlarından biri olan trafik meselesine dikkat çekmek için bulunuyoruz. Hepinizin bildiği üzere, Ayşe Ünlüce göreve geleli tam 520 gün oldu. Bu süre içinde Eskişehir’in en yakıcı iki problemi olan kentsel dönüşüm ve trafik konusunda kayda değer bir adım atılmadı. Kentsel dönüşümdeki eksiklikleri başka bir gün konuşacağız. Bugünkü konumuz trafik. Eskişehir’de trafik dendiğinde yıllardır akla ilk gelen çevreyolu olur. İktidarın yerel yönetimlere destek vermediği doğrudur, fakat belediyelerin de çözüm üretmek yerine sürekli deneme-yanılmalarla şehri yap boz tahtasına çevirdiği ortadadır. Eskişehir halkı sabırla çözüm beklerken, her gün yeni uygulamalarla daha çok çile çekiyor. Atatürk Bulvarı’nda yapılan sıcak asfalt çalışması kamuoyunda hiçbir şekilde anlaşılamamıştır. Halk, neden böyle bir ihtiyaç duyulduğunu sorguluyor. Ayşe Ünlüce’den bu konuda makul ve mantıklı bir açıklama bekliyoruz. Ancak bugünkü asıl meselemiz dubalar. Sormak istiyoruz. Hangi akla hizmet bu dubalar şehrin merkezine yerleştirildi? UKOME hangi gerekçelerle bu kararı aldı? Eskişehir halkına neden tek bir açıklama yapılmadı? Bugüne kadar bu uygulamadan memnun kalan bir sürücüye rastlamadık, rastlamamız da mümkün görünmüyor. Peki fermuar sistemi ile ambulans ve itfaiye araçlarına sürücüler nasıl yol verecek? Bir yetkilinin çıkıp bu soruya cevap vermesi gerekiyor. Görünen o ki Sayın Ayşe Ünlüce trafik konusunda doğru yönlendirilmiyor. Her geçen gün daha da kötüleşen bir tabloyla karşı karşıyayız. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ne ve Ayşe Ünlüce’ye açıkça söylüyorum. Trafik konusunda sınıfta kaldınız. Biz Anahtar Parti olarak, insanların hayatını kolaylaştıran çözümleri çok iyi biliyoruz. Dünya şehirleri bu sorunu nasıl aştıysa, Eskişehir’de de aynı yöntemlerle, teknoloji ve yapay zeka desteğiyle bu problemi kökten çözeceğiz. Eskişehir halkına söz veriyoruz. İktidara geldiğimizde trafik sorununu hızlı ve etkili bir şekilde ortadan kaldıracağız. Anahtar Parti iktidarında Eskişehir’de trafik meselesinin eziyet değil, düzenli ve güvenli bir akışta olduğu günleri hep birlikte göreceğiz. Söz veriyoruz.”

Tarım Düzelmeden Ekonomi Düzelmez! Haber

Tarım Düzelmeden Ekonomi Düzelmez!

Anahtar Parti Eskişehir İl Başkanlığı Yenibağlar Mahallesi’nde kurulan semt pazarını gezdi, esnafı ve vatandaşı dinledi. Semt pazarı ziyaretinin ardından bir açıklama yapan Anahtar Parti Eskişehir İl Başkanı Çağlar Ölce şu ifadeleri kullandı; “Artık hepimiz görüyoruz ki bu ülkede tarımı da bitirdiler, ekonomiyi de bitirdiler. Ne alıcı memnun, ne satıcı memnun, ne de üretici… Geçtiğimiz Cumartesi günü Eskişehir’de yaşanan bir olay aslında her şeyi özetliyor. Eskişehirli bir üretici Nihat Tiryaki, hale götürüp satması halinde 40 bin lira kazanabileceği 5 ton dolmalık biberi ücretsiz olarak Sümer Mahallesi’nde vatandaşlara dağıttı. Nihat beyin amacı netti. Nihat bey herkese, “Ben bu ürünü tarlada yok pahasına satıyorum, ama vatandaşa ulaşana kadar fiyatı 8-10 kat artıyor. Bu işin adaleti yok” demek istedi. Buradan kendisini yürekten tebrik ediyorum. Pazara çıkan vatandaşımız, markete giren ev hanımımız ne alacağını şaşırıyor. Domates, biber, salatalık fiyatları resmen cep yakıyor. Ağustos ayında salatalığın kilosu 40 lira olur mu? Eskiden bu aylarda hanımlarımız, teyzelerimiz kasa kasa domates, biber alır; turşularını kurar, salçalarını yapardı. Çoluk çocuk kış boyu afiyetle yerdik. Bugün ise salçalık domates 15 liradan başlıyor. Allah aşkına soruyorum, kilosu 15 liradan domates alarak kim turşu, salça yapabilir? Ne yazık ki kışın o afiyetle yediğimiz menemenlik soslar artık hayal oldu. Bir de pazarcı esnafımızın hali var. “İşler zayıf, kazanamıyoruz” diyorlar. En çarpıcı olanı da şu. Bu yıl emekliler ve dar gelirliler meyveye hasret kaldı. Pazarcıların ifadesiyle artık aileler meyveyi sadece çocuklarına yedirmek için alıyor. Çünkü fiyatlar korkunç. Şeftali 120 lira, üzüm 80 lira, portakal 100 lira, elma 100 lira, muz 75 lira, armut 60 lira, çilek 100 lira… Kavun, karpuz dışında ucuz meyve yok. Emekli maaşıyla geçinen vatandaş, asgari ücretle evini döndürmeye çalışan aile bu fiyatlarla nasıl meyve yesin? Yetkililer çıkıp “Zirai don vurdu, ürün az oldu” diyorlar. Peki bu ülkeyi ilk defa mı don vuruyor? Bilim bu kadar ilerlemişken hâlâ bu bahanelere sığınmak akla mantığa sığar mı? Biz Anahtar Parti olarak bütün bu sorunların farkındayız. Takipçisiyiz. Bizim anlayışımız şu. Tarım düzelmeden, eğitim düzelmeden ekonomi düzelmez. Vatandaşımızın mutfağı şenlenmeden, çiftçimiz emeğinin karşılığını almadan bu ülke ayağa kalkamaz. Biz bu düzeni değiştirmeye, hem tarımı hem ekonomiyi ayağa kaldırmaya talibiz.”

Bu Sessiz Çığlıkları Duymamak, Bu Ölümlere Göz Yummaktır Haber

Bu Sessiz Çığlıkları Duymamak, Bu Ölümlere Göz Yummaktır

Anahtar Parti Eskişehir İl Kurumsal İlişkiler Başkanı Ali Baştürk son zamanlarda kamuoyunda gündeme gelen polis intiharları ile ilgili bir açıklama yaptı. İl Kurumsal İlişkiler Başkanı Baştürk yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi; ''Türkiye’de uzun süredir görmezden gelinen, üstü örtülen ve kamuoyunun gündeminde yer bulsa da kısa sürede unutulan bir gerçek var. Polis intiharları. Her yıl onlarca emniyet mensubu, yaşadığı baskı, ekonomik sıkıntılar, bitmeyen soruşturmalar, adaletsiz atamalar, mobbing ve dayanılmaz çalışma koşulları yüzünden canına kıyıyor. Bu, sadece bireysel trajedilerin toplamı değil, bir kurumun içindeki kökleşmiş sorunların yansımasıdır. Polislerimiz gece gündüz demeden, toplumun huzuru için çalışırken, kendi huzurlarını kaybetmiş durumdalar. Yıllarca görev yapan, hayatını riske atan bu insanlar, en ufak bir hata veya keyfi idari işlemle hayatlarının altüst olabileceğini biliyor. Bir soruşturma, bir sürgün, bir haksız atama… Ve ardından gelen sessiz bir çığlık. Her bir olay, arkasında yıkılmış aileler, yetim kalan çocuklar ve cevapsız sorular bırakıyor. Devletin en önemli görevlerinden biri, güvenliği sağlayan personelinin güvenliğini, huzurunu ve onurunu korumaktır. Ama gelin görün ki, yıllardır bu konuda tek yapılan şey, acı haberlerden sonra ezberlenmiş birkaç cümlelik temenniler ve “çalışmalar sürüyor” açıklamaları. Ne gerçek bir psikolojik destek sistemi kuruluyor, ne adil bir görev düzeni sağlanıyor, ne de baskı ve mobbingin önüne geçiliyor. Bu mesele, sadece emniyet mensuplarının değil, tüm toplumun meselesidir. Çünkü her kaybedilen can, aslında kamu düzeninin, adalet duygusunun ve insan onurunun kaybıdır. Polis, bu ülkenin evladı, kardeşi, komşusu, dostudur. Onları tüketen, onları umutsuzluğa iten her şey, hepimizi yaralar. Biz Anahtar Parti olarak, bu gerçeği dile getirmekten ve sorgulamaktan geri durmayacağız. Kim rahatsız olursa olsun, bu konunun Meclis’te araştırılmasını, şeffaf bir şekilde ele alınmasını ve kalıcı çözümler üretilmesini istiyoruz. Artık laf değil, icraat zamanı. Her gün sessizce büyüyen bu kara tabloya seyirci kalanlar, yarın yeni bir acı haberi duyduklarında timsah gözyaşları dökmesinler. Çünkü bu sessiz çığlıkları duymamak, bu ölümlere göz yummaktır.''

Kaymaz'da ki Görüntüler Hafızalardan Silinmeyecek Haber

Kaymaz'da ki Görüntüler Hafızalardan Silinmeyecek

Anahtar Parti Eskişehir İl Başkanı Çağlar Ölce Sivrihisar’ın Kaymaz Mahallesi’nde bir vidanjörün içerisinde bulunan atık suyu önlem almadan bir araziye boşaltmasına tepki gösterdi. Anahtar Parti Eskişehir İl Başkanı Çağlar Ölce yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı; “Eskişehir’de meydana gelen bir skandalı maalesef konuşmak zorunda kalıyoruz. Bu bir sadece çevre felaketi değil, aynı zamanda halkın güvenini sarsan büyük bir facia. Eskişehir’in Sivrihisar ilçesi Kaymaz Mahallesi’nde yaşanan olay, kelimenin tam anlamıyla “pes” dedirten cinstendir. Çekilen görüntülerde, vidanjörle atık suyun hiçbir filtreleme ya da önlem alınmadan doğrudan araziye boşaltıldığını gördük. Bu, sadece toprağa değil, suya, havaya, geleceğimize yapılan bir ihanettir. Peki, bu vidanjör kime ait? Görüyoruz ki, bu araç Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi’ne yani ESKİ’ye ait. Yani bu skandalın faili, halkın parasını, vergisini, güvenini emanet ettiğimiz kurumdur. Yasa gereği verilen 668 bin liralık ceza ise, bizim cebimizden çıkacak. Çünkü ESKİ’nin bütçesi halkın bütçesidir. Yani hem çevremizi kirletiyorlar hem de faturasını yine bize ödettiriyorlar. Burada asıl sorulması gereken şu. Bir belediye kurumu, nasıl olur da Çevre Kanunu’na bu kadar açıkça aykırı bir işlem yapar? Bu, bir ihmal değil, bilinçli bir tercihtir. Çünkü çevreye bu ölçekte zarar vermek “yanlışlıkla” olmaz. Bu yönetim anlayışının geldiği noktanın, denetimsizliğin ve sorumsuzluğun resmidir. Biz Anahtar Parti olarak, çevreye zarar veren kim olursa olsun, karşısında dimdik duracağız. İster özel şirket, ister kamu kurumu… Hiç kimsenin bu toprakları kirletmeye, insanımızın sağlığını tehlikeye atmaya hakkı yoktur. Buradan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’ye sesleniyorum. Bu olayın sorumluları kimse, görevden alınmalı ve kamuoyuna hesap vermelidir. Eskişehir halkı yeşiliyle, suyuyla, havasıyla tertemiz bir şehirde yaşamak istiyor. Biz bu şehri çocuklarımıza, torunlarımıza emanet edeceğiz. Ama görüyoruz ki, emaneti korumak yerine hoyratça harcayan bir anlayışla karşı karşıyayız. Kaymaz’daki bu görüntüler hafızalardan silinmeyecek. Bu sadece Kaymaz’ın değil, bütün Eskişehir’in meselesidir. Kirli suyun nereye sızdığını, yer altı kaynaklarını nasıl etkilediğini, tarım arazilerine ne gibi zararlar verdiğini önümüzdeki yıllarda acı bir şekilde tecrübe edebiliriz. O yüzden bu olaya “küçük bir hata” diye bakmak gaflettir. Buradan açıkça ilan ediyorum. Biz Anahtar Parti olarak, bu olayın takipçisi olacağız. Çevreye verilen her zararın hesabı sorulana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Çünkü bu şehir bizim, bu toprak bizim, bu su bizim.”

Bizim Eleştirimiz Bu Zamları Mecburi Hale Getirenlere! Haber

Bizim Eleştirimiz Bu Zamları Mecburi Hale Getirenlere!

Anahtar Parti Eskişehir İl Başkanlığı tarafından kalabak suyuna gelen zam ile ilgili olarak Köprübaşı bölgesinde bulunan ESKİ Bürosu önünde bir basın açıklaması yapıldı. Anahtar Parti Eskişehir İl Başkanı Çağlar Ölce yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; “Bugün burada sizlerle paylaşmak istediğim mesele aslında hepimizin evinde doğrudan hissedilen bir gerçektir. Kalabak Su fiyatları. Eskişehir’in markası, yıllardır güvenle içtiğimiz, şehrimizin gururu olan Kalabak Su’ya son iki yılda ardı ardına zamlar yapıldı. Rakamları sizlerle birlikte bir kez daha hatırlayalım. 4 Şubat 2023 tarihinde Kalabak Su 12 liraydı. 8 Temmuz 2023’te 15 liraya çıktı. 9 Ekim 2023’te 17 lira 50 kuruş oldu. Ardından 1 Mayıs 2024’te 25 liraya yükseldi. 9 Kasım 2024’te fiyat 30 liraya çıktı. 12 Nisan 2024’te 35 lirayı gördük. Ve en son 1 Ağustos’ta yapılan zamla Kalabak Su artık 40 lira oldu. Yani sadece 2 buçuk yıl içinde Kalabak Su’ya 3 kattan daha fazla oranda zam geldi. Bu tabloya bakıldığında elbette vatandaşın cebine yansıyan yükün çok ağır olduğunu söylemek zorundayız. Ancak altını çizerek ifade ediyorum. Burada suç Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nde değildir. Çünkü bu kurum da tıpkı vatandaş gibi artan maliyetlerin, yükselen enerji fiyatlarının, taşımacılık giderlerinin ve genel ekonomik tablonun baskısı altındadır. Eskişehir’de bulunan Kent Lokantalarında da 4 kap yemeğin fiyatı 65 liradan 75 liraya çıkarıldı. Bizim eleştirimiz Kalabak Su’ya veya Kent Lokantalarındaki yemeklere zam yapmak zorunda kalanlara değil, bu zamları mecburi hale getirenlere yöneliktir. Yani ülke ekonomisini yönetenlere. Maalesef bugün geldiğimiz noktada, 2023 yılında aldığımız birçok ürün 2025’te 4-5 katına çıkmış durumda. Vatandaş sadece suya değil, ekmeğe, süt ürünlerine, sebzeye, meyveye, elektriğe ve doğalgaza gelen zamlarla yaşam mücadelesi veriyor. Burada asıl sorulması gereken soru şudur. İnsanımız neden en temel ihtiyacı olan suyu bile bu kadar pahalıya almak zorunda kalıyor? Cevabı açık. Ekonomiyi yönetenler, bu ülkenin kaynaklarını doğru kullanamıyor. Üretimi destekleyecek, enflasyonu kontrol altına alacak, vatandaşın alım gücünü koruyacak politikaları hayata geçiremiyorlar. Anahtar Parti olarak bizler, vatandaşımızın çıkarını merkeze koyuyoruz. Bizim anlayışımızda devlet, vatandaşa yük olan değil, vatandaşın yükünü alan kurumdur. Bugün suya, yarın ekmeğe, ertesi gün elektriğe zam geliyorsa bu, vatandaşın değil yönetenlerin ayıbıdır. Eskişehir halkının sesi olarak buradan çağrıda bulunuyorum. Hemşehrilerimiz asla yalnız değildir. Biz, halkın yanında olmaya ve gerçekleri dile getirmeye devam edeceğiz. Çünkü mesele sadece Kalabak Su değil, mesele vatandaşın hakkı, alın teri ve geleceğidir.”

Yıkılan Hastanenin Yerine Tam Teşekküllü Bir Devlet Hastanesi Yapılmalıdır! Haber

Yıkılan Hastanenin Yerine Tam Teşekküllü Bir Devlet Hastanesi Yapılmalıdır!

Anahtar Parti Eskişehir İl Başkanlığı tarafından depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılan ve 4 yıldır boş olan araziye yeni bir hastane yapılması için çağrıda bulunuldu. Yıkılan hastane binasının bulunduğu bölgede bir basın toplantısı düzenleyen Anahtar Parti Eskişehir İl Başkanı Çağlar Ölce yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; “Eskişehir’in tam merkezinde, halkın kolayca ulaşabildiği, yıllarca yüz binlerce vatandaşımıza hizmet vermiş Eskişehir Devlet Hastanesi 4 yıl önce depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkıldı. Bu gerekçe bilimsel olarak doğru olabilir. Ancak üzerinden tam 4 yıl geçmesine rağmen hâlâ hastanenin yerine yenisinin yapılması için bir adım atılmadı. Cumhur İttifakı temsilcileri tarafından geçtiğimiz yıl 2025 yılı yatırım programına alındı dense de ortada ne bir ihale var, ne bir proje. Sözde kalan vaatlerle halkımız oyalanmaya devam ediyor. Bu durum yalnızca Eskişehir’e özgü değildir. Türkiye’nin dört bir yanında halk, sağlık hizmetlerine erişimde ciddi sorunlar yaşıyor. Hastanelerde yatak bulamayan, aylarca sıra bekleyen hastalarımız var. Üstelik ülkeyi 24 yıldır yöneten iktidarın "sağlıkta dönüşüm" adı altında yürüttüğü projenin sonucudur. Bu proje, sağlığı bir hak değil bir ticaret alanı olarak gören, hastalıkları önlemek değil, hasta sayısını artırmak üzerine kurulu bir sistemdir. Eskişehir’de de bu projenin en net sonuçlarını görüyoruz. Şehir Hastanesi yapıldı, ardından kamuya ait bazı hastaneler kapatıldı. Eskişehir Devlet Hastanesi de bu süreçte feda edildi. Şehir merkezine uzak, ulaşımı zor, içeride yön bulması neredeyse imkânsız bir yapının alternatifsiz adres hâline gelmesi kabul edilemez. Hasta olan insan zaten zor durumdadır; ona bir de fiziki engeller çıkarmak insani değildir. Şehir Hastanesi’nin mimarisi bile başlı başına bir sorundur. Uzun, devasa koridorlar, dağınık klinikler, karmaşık bir yönlendirme sistemi... Tüm bunlar hastalar kadar sağlık çalışanları için de ciddi zorluklar yaratmaktadır. Üstelik bu yapıların kira, işletme ve bakım maliyetleri de kamuya yüklenmektedir. Vatandaşın ödediği vergiler, etkin kamu hizmeti yerine verimsiz projelere harcanmaktadır. Bizim önerimiz nettir. Cumhuriyet Bulvarı üzerinde daha önce yer alan ve yıkılan Eskişehir Devlet Hastanesi’nin arazisine en fazla 600 yatak kapasiteli, kamuya ait, halkın kolayca ulaşabileceği, tam teşekküllü bir devlet hastanesi yapılmalıdır. Ve bu hastane, hastane mimarisi konusunda uzman, liyakat sahibi kişilerce tasarlanmalı, yönetimi de kamuya ait olmalıdır. Ayrıca, şehir hastaneleriyle yapılan mevcut sözleşmeler gözden geçirilmeli, kamusal yarar gözetilerek iptal edilmelidir. Bu projelerin mali yükü, kamu kaynaklarını tüketmekte, sağlık hizmetinin niteliğini düşürmektedir. Biz Anahtar Parti olarak, koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelenmesini, halkın hastaneye değil, sağlığa erişebilmesini hedefliyoruz. Bu mücadele yalnız Eskişehir’in değil, tüm Türkiye'nin mücadelesidir. Eskişehir halkının sağlığa erişimi için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.”

Kurşunlu Külliyesi Gibi Yapılar Kalıcıdır, Birleştiricidir! Haber

Kurşunlu Külliyesi Gibi Yapılar Kalıcıdır, Birleştiricidir!

Anahtar Parti Eskişehir İl Başkanı Çağlar Ölce Kurşunlu Külliyesi’nin açılışının 500'üncü yılı dolayısıyla Kurşunlu Camii önünde bir basın açıklaması yaptı. İl Başkanı Ölce yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi; "1525 yılında dile kolay, bundan tam 500 yıl önce ibadete açılan bu külliye, çocukluğumuzun gölgesi, büyüklerimizin duası, şehrimizin hafızasıdır. Bu eser sadece taşla inşa edilmedi bir milletin ruhuyla yoğruldu. Ne yazık ki bugün bu kıymetli miras sessizlikle karşılanıyor. Ne yerel idarecilerden ne iktidar partisinin temsilcileri tarafından bu 500 yılın hatrına tek bir anlamlı etkinlik veya anma programı organize edilmiyor. Siz halkın değerlerine ne zaman sahip çıkacaksınız. Siyasi kimlikleriniz iktidarınız gelir geçer ama Kurşunlu külliyesi gibi yapılar kalıcıdır, birleştiricidir ve halkın vicdanında kutsaldır. Bu kıymetli mirası görmezden gelmek kültürel bir gaflettir. Geçmişimizi anmak ve geleceğimize inançla ve vefa ile yürümek için buradan iktidarın il başkanına sesleniyorum. Eğer bu miras konya’da olsa neler yapardınız? Ben söyleyeyim. Devlet ricalini ve devlet başkanlarını davet eder, buraya akın ederdiniz. Eskişehir’in suçu ne? Sizin bu saadetiniz şunu akıllara getiriyor. Eskişehir maalesef sayenizde kaht-ı rical dönemini yaşamaktadır. Silkelenin kendinize gelin ve derhal külliyemizin 500. Yılı etkinlikleri düzenleyerek külliyenin ruhunu Eskişehirli vatandaşların kalbine nakşedin."

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.