Çok Partili Hayat ve Demokrasi Kültürü Saldırı Altında

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından partinin kuruluşunun 102’nci yıl coşkuyla kutlandı.

Haber Giriş Tarihi: 10.09.2025 08:46
Haber Güncellenme Tarihi: 10.09.2025 08:46
www.porsukhaberajansi.com

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Başkanlığı tarafından partinin kuruluşunun 102’nci yıl coşkuyla kutlandı. Valilik Meydanı’nda düzenlenen kutlama töreninin ardından CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ve Eskişehir Milletvekilleri İbrahim Arslan ile Utku Çakırözer İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum ataması ile polis ablukası altında yaşanan olayları değerlendirdi. CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz konuyla ilgili olarak şu ifadelere yer verdi; “Yüksek Seçim Kurulu’nun seçim sonuçlarına ilişkin kararları kesindir. Buradaki itiraz süresi aşıldığı halde, üzerinden bir buçuk yıl geçtikten sonra, İstanbul Kongresi’ne dair farklı mahkemelerde yapılan bütün itirazlara ret kararı verildikten sonra, dokuz mahkeme tedbir talebini reddetmişken, bir mahkeme bulunup hukuka aykırı olarak tedbir kararı verilmiştir. Partimiz kongre sürecindedir. Buradan Gürsel Tekin’e seslenmek istiyorum. Eğer kongre sürecinde bu göreve talipseniz, şerefli Cumhuriyet Halk Partililer’in 300 bin İstanbul üyesi gelip oy kullanması suretiyle belirlenen delegelerin oyuna talip olabilir, kongrede özgür iradenin karşısına çıkabilirsiniz. Ancak örgütte karşılığınızın olmadığını görüp, Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu iyi giden politik çizgisinin farkında olmanıza rağmen, kendi göreve gelişinizi sarayın desteğine bağlamak Cumhuriyet Halk Partisi’ne ihanettir. Cumhuriyet Halk Partililer kayyumun, sarayın belirlediği birisi tarafından yönetilmez, yönetilmeyecektir. Buna karşı her türlü mücadeleyi hep birlikte vereceğiz. Beş bin polisle Cumhuriyet Halk Partisi’nin il binasına girmek, Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanlığı yapmak demek değildir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin hem ilçe başkanları, hem il başkanları, hem genel merkez yöneticileri hem de genel başkanı; şanlı, şerefli Cumhuriyet Halk Partililer tarafından seçilir. Biz sarayın aparatı olan, saray tarafından görevlendirilen birilerine ne genel başkan deriz, ne il başkanı deriz, ne de ilçe başkanı deriz. Bu anlamda İstanbul’daki süreçte, genel başkanımız ve genel merkez yönetimi İstanbul İl Başkanlığı’nın adresinin değiştirilmesine karar vermiştir. Buna yönelik olarak yapılan bu hamleden sonra dahi, Gürsel Tekin bir bina arayışındaysa, bin küsur odalı sarayın bir odası kendisine uygundur. Sayın Cumhurbaşkanımız! Asıl olan, Cumhuriyet Halk Partisi binalarına polisle girmek değildir. Cumhuriyet Halk Partisi binalarına Cumhuriyet Halk Partililer ile birlikte girmektir. Hiçbir Cumhuriyet Halk Partili, saray tarafından atanan kayyumun yanında Cumhuriyet Halk Partisi il başkanlıklarına gelmeyecektir. Duruşmadan hemen bir gün önce Ankara’da yapılacak mitinglerin en büyüğünü yapma arzusundayız. Eskişehir’den tüm hemşerilerimizle birlikte yoğun bir katılımla Ankara’da bu mitingde olacağız. Ayrıca kurultay delegelerimizin, seçilmiş delegelerimizin imzasıyla olağanüstü kurultay talebinde bulunmuş durumdayız. Eskişehir örgütü ve kurultay delegeleri olarak bu iradeyi ortaya koyduk. Bu akşam da Emek ve Demokrasi Platformu’nun kıymetli bileşenleriyle, il başkanlığımızda bir toplantı yapacağız. Buradaki mücadele yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi’nin yekpare ve yegâne mücadelesi değildir. Burada saldırı altında olan sadece Cumhuriyet Halk Partisi değildir; çok partili hayatımız ve demokrasi kültürümüz ölümcül bir saldırı altındadır. Türkiye’yi bir Orta Doğu ülkesine dönüştürmeye, Türkiye’yi otokratik bir yönetime büründürmeye çalışıyorlar. Buna asla izin vermeyeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin, bugün kuruluşunu kutladığımız şanlı Cumhuriyetimizin bu ülkeye ektiği demokrasi tohumları; kısa süreli saray baskılarıyla, yargı aparatlarıyla, saraydan güdümlü hainlerle sekteye uğratılamaz.” dedi. Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce yaptığı açıklamada; “Hukukta bazı süreler var. Bir idari işlem tesis edildikten sonra ilçe seçim kurullarına, il seçim kurullarına, Yüksek Seçim Kuruluna itiraz süreleri vardır. Bu süreler geçtikten sonra artık seçimler kesinleşmiş olur. Şimdi eğer biz her yapılan seçime, her kongreye böyle bakacaksak, o zaman hukuki güvenlik diye bir şey kalmaz. Yıllar önceki her kongre için itiraz etme hakkına sahip oluruz. Kesinleşmiş her kararı tekrar Asliye hukuk mahkemelerine, sürü hukuk mahkemelerine götürmek durumunda kalırız. Bir hukukçu olarak şunu söylemeliyim: Hukuki güvenlik diye bir şey kalmamıştır. Hiç kimse artık hiçbir seçim sonucunun, sandıktan çıkan hiçbir iradenin güvenilir olduğuna inanmamaktadır. Bu bakımdan eleştiriyoruz. İkinci eleştirimiz de şudur: Cumhuriyet Halk Partisi, savaş meydanlarında kurulmuş bir partidir. 102 yıllık geleneği olan bir partidir. Pek çok badire atlatmıştır. Kapatılmıştır. Genel başkanları tutuklanmıştır. Zor günler yaşamıştır ama hepsinden dimdik çıkmayı başarmıştır. O yüzden ne yapılırsa yapılsın CHP’nin oyu, biliyoruz ki çok göz korkutuyor. CHP bundan önce yüzde yirmilerde, yirmi beşlerdeyken hiçbir sorun yoktu. Yirmi beş civarında oy alıyor, birkaç da belediye kazanıyordu. Oralar da kayda değer bulunmuyordu. Hiç sorun yoktu. Ama ne zaman oyu yüzde otuz sekizleri gördü, kırklara yaklaştı, özellikle 2019’da başlayan yerel seçim başarısını 2024’te zirveye taşıdı; işte o günden sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin kongreleri konuşulur hale geldi. Bizler her şeyin farkındayız. Halkımız da farkında. Tek bir şey istiyoruz: Sandık istiyoruz. Halk kararını versin istiyoruz. Biz de diyoruz ki: Halkımız kime inanıyor, kime güveniyor, kimde umut görüyor; o ödülü meydanda alır. Sandık gelsin, kararı tamamen halkımıza bırakalım. Halkımıza güveniyoruz. Halkımız isterse iktidara gelecek ve dün genel merkezimizde konuştuğumuz, çok büyük bir umut yeşerten farklı programımızı uygulayarak ülkemizi bütün sıkıntılardan kurtarmaya adayız, hazırız, umut olduğumuzu da biliyoruz. Tekrar teşekkür ediyorum. Onlar diyorlar ki, “Biz kardeşi kardeşe kırdırırız.” Bizleri kırdıramayacaklar, düşman kardeşler yaratamayacaklar. Gerçek Cumhuriyet Halk Partililer bu süreçte belli olacak. Biz de o arkadaşlarımızla beraber yol yürümeye devam edeceğiz.” dedi. Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; “Bu parti Atatürk’ün partisidir. Bu parti harp yıllarında kurulmuştur. Cumhuriyet Halk Partisi’ni oynatmaya çalışanlar ters etkiyle karşılaşacaktır. Çünkü bütün halk, AKP’ye oy verenler dahil bu duruma üzülüyor. Bir takım şeyler söylüyorlar ama bu yukarıya duyulmuyor. Buna rağmen Cumhuriyet Halk Partisi kayyumlarla yönetilemez. Cumhuriyet Halk Partisi’nin sahibi halkımızdır. O halk sahip çıkacak ve bu günleri aşacağız arkadaşlar. Hiç endişeniz olmasın.” dedi. Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt şu ifadeleri kullandı; “Cumhuriyet Halk Partimizin kuruluş yıldönümü kutlu olsun. 9 Eylül, Türk ordularının emperyalistleri tamamen süpürerek denize döktüğü günün ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin kuruluş tarihidir. Bugün 9 Eylül, Cumhuriyet Halk Partisi il binasının beş bin polisle ablukaya alındığı bir gündür. Yani, 1920’den çok farklı bir noktada değiliz. Kim, nerede, nasıl kuşatmış olursa olsun, biz her türlü hainliği, düşmanlığı aşarız. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi, demokrasiyi özümsemiş ve Türkiye’ye çok partili demokrasiyi getirmiş bir partidir. Cumhuriyet Halk Partisi son kaledir. Cumhuriyet Halk Partisi’ni işgal etmek suretiyle emperyalizm, her türlü baskıyı ve zulmü Türkiye’ye getirmek istemektedir. Ama asla ve asla bunu başaramayacaktır. Çünkü Cumhuriyet Halk Partililer, her gün daha da kenetlenerek, daha da güçlü hale gelerek mücadeleye hazırdır. 2 milyon üyemizle, 15 milyon Cumhurbaşkanı adayımızı destekleyen sempatizanımızla dimdik ayaktayız. Mahkemelerin kayyumları, Recep Tayyip Erdoğan’ın borazanları bizi susturamaz. Çünkü inanıyoruz. Çünkü kazanacağız. Çünkü moral olarak üstünüz. Ahlak olarak üstünüz. Ve biz örgüt olarak üstünüz. Topunuzla, tüfeğinizle de gelseniz parti bizimdir. Bu partiyi hiç kimseye bırakmayız, terk etmeyiz.” CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer şu ifadeleri kullandı; “İzmir’in kurtuluşunun, partimizin kuruluşunun yıl dönümü kutlu olsun. Sevgili il başkanımıza, onun şahsında yönetimine, böylesine güzel, böylesine coşkulu bir birlikteliği sağladıkları için öncelikle teşekkür ediyorum. Yaşadıklarımızı başkanlarımız anlattı. Bizim yaşadıklarımızın tek bir amacı var: Cumhuriyet Halk Partisi’nin halkın iktidarını kurma yürüyüşünün, iktidar yürüyüşümüzün durdurulmak ve engellenmek istenmesi. Ancak biz, İstanbul’daki kayyuma da, kurultay konusunda delege iradesine gölge düşürmek isteyen diğer mahkeme kararlarına da sonuna kadar direneceğiz. Bu partiyi biz sokakta bulmadık. Savaş meydanlarında, kanla kuruldu bu parti. O yüzden bu partiyi kayyumlara teslim etmeyeceğiz. Direnişimiz, İstanbul’da olsun, Ankara’da olsun, Eskişehir’de olsun, 81 ilde, Türkiye’nin dört bir yanında sürecek. Direnişimizde en büyük gücümüz, dayanağımız siz yol arkadaşlarımızsınız. İyi ki varsınız. Sizlerle omuz omuza, kol kola iktidar yürüyüşümüzü yapacağız. Mücadelemizi zaferle sonuçlandıracağız. Yolumuz açık olsun. Kuruluş yıldönümümüz kutlu olsun. Yaşasın Cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi.” dedi. CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan şu ifadeleri kullandı; “Bugün büyük bir onur ve gururla partimizin kuruluş yıl dönümünü, aslında doğum günümüzü kutluyoruz. O nedenle bütün Cumhuriyet Halk Partililerin ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne gönül vermiş bütün yurttaşlarımızın doğum günü kutlu olsun. Cumhuriyet Halk Partisi yüz yıl önce kuruldu. Sivas Kongresi’ni baz aldığımızda 102 yılımız var, ilk kurultayımızı esas aldığımızda 104-105 yılımız var. Asırlara yayılan bir mücadelemiz var. O emperyalistlere diz çöktüren, bağımsızlığımızı ilan eden, halk egemenliğini, anayasal devleti, demokrasiyi, insan hak ve özgürlüklerini bu ülkeye kazandıran ve bu değerlerin teminatı olan Cumhuriyet Halk Partisi’ni; kayyımlarla, mahkemelerle, polisle, jandarmayla, baskılarla korkutacaklarını sananlar unutmasın ki biz ulu önderimiz Mustafa Kemal’in askerleriyiz. Ve önderimizin bize söylediği gibi: “Eğer bir gün sizi geldiğiniz gibi gönderemezsek bize yuh olsun.” O nedenle size itaat etmeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi’ne dün binlerce polisle il binamıza girerek zafer elde ettiğini sananlar, iktidar, iktidarın ortakları ve içimizdeki az sayıda işbirlikçiye sesleniyoruz: Cumhuriyet Halk Partisi’nin gerçek halk iktidarının kurulmasına hiçbiriniz engel olamayacaksınız. Ve o tarih, sizin beklediğinizden çok daha yakındır. Dün İstanbul il binasındaydım. Çok sayıda yurttaşımızla, partililerimizle bir aradaydık. O acımasızca, tam bir faşist devlet anlayışıyla, tam bir polis devleti zihniyetiyle hareket eden; siyasi partileri demokrasinin vazgeçilmez unsuru olarak görmeyen, anayasayı uygulamayan, Anayasa Mahkemesi kararlarını tanımayan; Can Atalay’dan başlayarak milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldıran, halkın iradesiyle seçilen belediye başkanlarını görevden uzaklaştıran, partimizin il başkanlarını ve yöneticilerini yargıladığını sananlara sesleniyorum. Sevgili dostlar, müjdeler olsun, Kasım’da sandığı getirdiniz mi, getirdiniz. Kasım’dan sonra yapılacak bir seçimle Recep Tayyip Erdoğan da olmayacak ve kendinize yeni bir cumhurbaşkanı adayı bulmak zorunda kalacaksınız. Bu duygular içerisinde şunu hatırlatmak isterim: Biz geçmişte çok badireler atlattık. Evet, kapatıldık. Mal varlıklarımıza el kondu. Başta genel başkanlarımız, yöneticilerimiz olmak üzere zindanlara atıldık. Bugün de Cumhurbaşkanı adayımızı zindana koyduğunuzu sanıyorsunuz. Ama unutmayın, Cumhuriyet Halk Partisi 1990’da, 1999’da kurucusu olduğu meclisin dışında kaldı ama hepsini aştı, bugünlere geldi. Unutmayın, biz kazanacağız! Biz kazanacağız! Ve bu kazanç sadece bizim değil, Türkiye’nin olacak. Türkiye demokrasisine, anayasal devlete, millet iradesine sahip çıkan yurttaşlarımızın kazanımı olacak. Bu duygularla hepinizi saygıyla selamlıyorum.”