Bir Milletvekili Çıkıp Şehide Ceset Diyemez!

Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde geçtiğimiz hafta yaşanan terör örgütü ve terör örgütü elebaşına yönelik propagandalara yönelik bir basın açıklaması yapıldı.

Haber Giriş Tarihi: 13.10.2025 18:30
Haber Güncellenme Tarihi: 13.10.2025 18:30
www.porsukhaberajansi.com

Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde geçtiğimiz hafta yaşanan terör örgütü ve terör örgütü elebaşına yönelik söylemlerle ilgili olarak bir basın açıklaması yapıldı.

ADD Eskişehir Şube Başkanı Mehmet Avci tarafından düzenlenen basın toplantısında şu ifadelere yer verildi;

''Kıymetli basın mensupları,

Türkiye Büyük Millet Meclisi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, milletimizin iradesini temsil etmek üzere kurulmuş en yüce kurumdur. Ancak bugünlerde, o yüce çatı altında yaşananlar, Türk milletinin vicdanında derin bir yara açmıştır. DEM Parti grup toplantısında bölücü terör örgütünün elebaşına övgüler dizilmesi, o ismin sloganlarla anılması, ve ardından şehitlerimize “ceset” deme cüreti bu milletin sabrını taşırmıştır! Bu ülkenin meclisinde, Mehmetçiğe kurşun sıkan katillerin başı alkışlanıyorsa, o meclis çatısı altında görev yapan herkes oturup düşünmelidir.

Bu milletin kanıyla kurulan Cumhuriyet, bölücülüğün propaganda alanı mıdır? Bu meclis, Atatürk’ün, şehitlerin ve gazilerin emaneti değil midir? Gazi Meclis’in çatısı altında terör örgütünü savunmak, onun elebaşını anmak, şehitlerimize “ceset” diyerek alçaltmaya çalışmak sadece terbiyesizlik değil, alenen vatana ihanettir. Bu millet, bayrağını tabutuna sararak evladını uğurlarken, bir milletvekili çıkıp o şehide “ceset” diyemez. O söz, sadece dilden çıkmaz; vicdansızlıktan, nankörlükten, ihanetten gelir.

Biz Atatürkçüler olarak bu ihaneti asla affetmeyeceğiz. Cumhuriyet’in temelleri üzerinde bölücülük zehri akıtılmasına göz yummayacağız. Atatürk’ün şu sözü bugün bir kez daha yankılanmalıdır: “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir.” Bu millet, vatan hainin mecliste bağırmasına değil, şehidinin adının onurla anılmasına rıza gösterir.

Gülistan Kılıç Koçyiğit ve benzeri zihniyetler bilmelidir ki; şehitlerimizin naaşına ceset diyen bir dil, bu milletin sofrasında yer bulamaz. Bu topraklarda, bayrağın rengi şehidin kanından gelir ve o rengi kirletmeye kalkana, Türk milleti cevabını verir hem de öyle sandıkta değil, tarihin utanç sayfasında.

TBMM Başkanlığı’na çağrımız nettir: Meclis kürsüsü, terör propagandasının, ihanetin, şehitlik makamına hakaretin yeri olamaz. Bu alçaklığa sessiz kalmak, suça ortak olmaktır. Gerekeni ivedilikle yapınız.

Biz, Atatürk’ün askerleriyiz! Biz, bu vatanın her karış toprağında yatan şehitlerin emanetçisiyiz! Ve diyoruz ki: Şehitler ölmez, vatan bölünmez!

Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet, bu karanlık zihniyetlere mezar olacaktır. Türk milleti uyanıktır, sabrımız sınanmasın. Bu topraklarda birliğimizi, bayrağımızı ve Cumhuriyetimizi hedef alan hiçbir odak, hangi kürsüde olursa olsun, karşılıksız kalmayacaktır. Abdullah Öcalan denilen kişi vatan haini, terörist eli kanlı bir bebek katilidir. Vatan uğruna can veren ceset değil ŞEHİT’tir.

Dilinize dikkat edin, haddinizi bilin.Sabrımızı daha fazla zorlamayın.

Yüce Türk milletine saygılarımızla.''